Ignacio Martín-Baró ve Özgürlük Psikolojisi
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Ignacio Martín-Baró, sosyal psikoloji anlayışımızı tamamen değiştiren özgürlük psikolojisi hareketinin kurucusudur. Diğer özgürlük hareketlerinden esinlenen Martín-Baró, insanların sorunlarını ve koşullarını çalışmaya odaklanmıştır.
Topluluk psikolojisi, kaynağını onun fikirlerinden alıyor. Bu, toplulukları güçlendirmek, yoksullukla mücadele, demokrasiyi ve ruh sağlığını savunmak konularına odaklanır.
Martín-Baró’nun Hayatı
Ignacio Martín-Baró, 1942 yılında Valladolid, İspanya’da doğdu ve özgürlük psikolojisi teorisini orada geliştirdi. Cizvitler’e katılıp ve rahip olduktan sonra, Orta Amerika’ya gönderildi. Orada, felsefe, teoloji ve psikoloji okudu ve sonunda San Salvador, El Salvador’a yerleşti.
Doktora tezini bu ülkedeki sosyal tutum ve çatışmalar üzerine yazdı. Daha spesifik olmak gerekirse, dünyanın bu kesimindeki alt sınıfın nüfus yoğunluğu hakkında yazdı.
Ayrıca birçok ülkede çeşitli üniversitelerde dersler verdi, ama zamanının çoğunu San Salvador’daki Orta Amerika Üniversitesinde geçirdi.
O ve birkaç Cizvit rahibi 16 Kasım 1989’da, General René Emilio Ponce’ni emri ile El Salvador ordusu tarafından öldürüldü. Şimdi, hepsi şehit olarak görülüyor.
Özgürlük teolojisi ve felsefesi
Özgürlük psikolojisinin kökenleri daha önceki üç harekete dayanıyor. Bu hareketler: özgürlük teolojisi, özgürlük felsefesi, ve özgürlük pedagojisi. Özgürlük teolojisi, ona en çok ihtiyaç duyanlara yardım etmeyi savunur: yoksullar. Alt sınıfın sosyal bilimler tarafından gördüğü baskı ve adaletsizliğe odaklanan bir Hristiyan hareketidir.
“Sevgili ilerici sosyologlar, sevgili sosyal psikologlar: burada en kötü durumda olan yabancı milletken gidip yabancılaşma üzerine uğraşmayın.”
– Roque Dalton
Özgürlük felsefesi bilgi oluşturma hakkındadır. Araştırmamız gereken şeylerin çoğunun Batılı orta ve üst sınıflardan geldiğini ve diğer insanların bilgisinin geçerli olarak görülmediğini söyler. Özgürlük felsefesi, asla dikkate almadığımız “ötekiler” ile konuşarak öğrenmemiz gerektiğini savunuyor.
Özgürlük pedagojisi
Bu, Paulo Freire’nin teorilerinden geliyor. O, özgürlüğün eğitim yoluyla geleceğini düşünüyordu. Ayrıca, insanların kendi gerçekleri üzerine düşünebilecek rasyonel varlıklar olduğunu düşünürdü.
Dolayısıyla, özgürlük pedagojisi insanlara eleştirel ve pratik ile düşünmeyi öğretmek hakkındadır. Ayrıca, eşitlikçi değerleri, insanlara beyinlerini yıkamaya çalışmadan öğretmek içindi.
Sonuç olarak, insanların dünyayı kendi deneyimlerinin eleştirel yaklaşımlarıyla anlamalarını sağlamak hakkındaydı.
Ignacio Martín-Baró ve özgürlük psikolojisi
Ignacio Martín-Baró tüm bu fikirleri aldı ve yeni bir hareket yarattı: özgürlük psikolojisi. Fikir, psikoloji daha bağlam temelli olması ve halkların sorunlarına odaklanmasıydı.
O, psikolojinin yapay alanlar yerine spesifik bağlamlara odaklanmasını savundu. Ayrıca psikolojinin tarafsız olmadığına inanıyordu ve daha kritik ve öznel bir bilim şeklini savunuyordu.
Martín-Baró, Orta Amerika Üniversitesinde Kamu Fikirleri Enstitüsü’nü kurdu. Bu organizasyonu dışarıya anketler göndermek için kullandı ve sonra toplanan verileri paylaştı. Martín-Baró bu şekilde bir çok insanın sahte inançlarını kırmayı başardı. Ama politikacılar onun fikirlerini sevmedi. Bu yüzden de öldürüldü.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Martín-Baró, I. (1998). Psicología de la liberación. Madrid: Trotta.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.