İçinizdeki Çocuğu Sevin ve İyileştirin
İçimdeki çocuk içimde yaşamaya devam ediyor, bir yere gitmiyor. Bu, kendimi özgür bıraktığımda duyduğum ses veya bir şeyler hakkında heyecanlandığımda hissettiğim. Geçmişin duygusal yaralarını iyileştirmem gerektiğini söyleyen ses o…
Çoğu zaman “içimizdeki çocuğu iyileştirmeliyiz” gibi tanımlamalar duyarız. Erken yaşlarımız ve çocukluğumuzdaki deneyimlerimiz kişiliğimizi şekillendirecektir. Sadece kişiliğimizi değil; değerlerimizi, duygusal dengemizi ve özgüvenimizi de.
Bu erken hatıralar korkuların gölgesi veya endişesi haline dönüşebilir veya bizimle birlikte dolu dolu geçen ve yetişkin birer birey olana kadar bizimle olan mutlu bir çocukluğun hatıraları olabilir.
Çocukluğumuz, içimizde çok gizli bir köşede saklanıyor. Hepimiz birer yetişkin gibi davranırız ve kendimize güveniriz, büyük savaşçıların zırhlarıyla iyi bir şekilde korunuruz ve karmaşık dünyaya uygun bir şekilde varoluruz. Ancak, pek çok kez gözlerimizi kapadığımızda, biliriz ki bizde bir şey eksiktir. Ve bu şey bizi incitmekte ve bizi dışarıdan değil aslında içeriden yaralamaktadır.
Hepimizin içinde çeşitli derecelerde ihtiyaçları karşılanmamış birer çocuk vardır.
İçimdeki çocuk ve onun duygusal geçmişi
Birden fazla kişinin “içimdeki çocuk” ifadesine bakarak gülümsemesi veya ironiyi fark etmesi mümkündür. Pek çokları için de bu ifade zayıflığı, masumiyeti ve toyluğu simgeler.
“Yetişkinler her şeyi bilirken çocuklar hiçbir şey bilmezler,” diye düşünürler. Dahası bazı insanlar “çocukluk hepimizin dikkatsizce ve mutlak bir mutlulukla geçirdiği bir evredir,” şeklinde yanlış bir değerlendirmede bulunurlar.
Çocukluğumuz bizim hayata uyanışımızdır. İlk sorularımızın oluştuğu ve ilk yanıtlarımızı aldığımız dönemdir. Bizi çevreleyen şey tarafsızlık, mutsuzluk ve terk edilmişlik ise bunlar bizim duygusal anlamda güvenli yetişkinler haline gelmemize engel olan şeylerdir.
Olgunlukla ve mutlu bir şekilde büyümek için, her çocuğun sağlıklı bir ilgiye ihtiyacı vardır. Her adımda, her düşüşte ve her nefeste güvenli ve samimi bir sevginin olduğu geçmiş deneyimlerden ders alan samimi bir sevgi. Eğer anne ve babamızla olan bağımız doğru bir şekilde gelişmediyse, tüm bu erken deyimler bizi bir şekilde etkileyecektir.
Çocukluk her zaman mutluluk veya ilgisizlik ile eş anlamlı değildir. Kimse yalnız başına dünyaya gelerek fiziksel ve duygusal refahını garanti altına alamaz.
Çocuk olmak hiç kolay değildir, çünkü yürümeye başlamak ve ilk hecelerimizi telaffuz etmek, korkularımız ve endişelerimizin bir sarılma ile ve doğru sözcüklerle azalabileceğini anlamak için yardıma ihtiyaç duyarız.
İçimizdeki çocuğun istekleri
Hepimizini içinde birer çocuk olduğunu net bir şekilde anlamak zorundayız. Ve bizden neler isteyebileceğini tahmin etmemiz de oldukça önemlidir.
- İçinizdeki çocuk sizden geçmişinizin belli kısımlarını çözümlemenizi isteyebilir.
- Çocukluğunuz ile ilgili kendinizi bağışlamanızı gerektiren veya belki de bunu bir başkasına sunmanızı gerektiren bir olayın açıklamasına ihtiyacınız olabilir.
- Bazı durumlarda, geçmişinizde çözülmesi gereken bir duygusal yoksunluk olmayabilir. Bu durumda, içimizdeki çocuk bizden günlük hayatımızda daha özgür olmamızı ister.
- Endişelerinizi ve stresinizi geride bırakarak gerçekliğinizi biraz daha göreceli hale getirmelisiniz…
- Daha spontan davranın, biraz daha fazla kahkaha atın, kaybettiğiniz masumiyetinizden ve onunla birlikte kaybolan heyecanınızdan bir miktar geri kazanın.
- İçimizdeki çocuk ayrıca sevilmek ister. Hem sevmek hem de sevilmek. İtirazlarınızı, utançlarınızı ve yetişkin gri deneyimlerinizi bertaraf ederek kendinize daha fazla duygusal özgürlük sağlayın.
İçinizdeki çocuğu nasıl iyileştirebilirsiniz
Tüm bu duygusal iyileşme süreci kendimizle ilgili tam ve hakiki bir inanç gerektirir. Kimse cebren özgür olamaz.
Kendimizi varlığına inandırmadığımız takdirde asla belli bir sorunu çözemeyiz. Günlük hayatınızdan bununla ilgili bir örnek gözünüzün önüne getirin…
Aşırı stresten mi muzdaripsiniz? Umudunuzu mu kaybettiniz? Eşinizin ne kadar çaba gösterirse göstersin sizi mutlu edemediğini mi düşünüyorsunuz? Tanımlayamadığınız bir şekilde içinizde bir çeşit sevgi eksikliği mi hissediyorsunuz?
Bu küçük görsel ve duygusal yeniden yapılanma çalışması bir çok anlamda faydalı olabilir.
1- Küçükken çekilen bir fotoğrafınızı alın, 7 veya 8 yaşındayken çekilmiş olan bir fotoğrafınız olabilir.
2- Hatıralarınızın size geri dönmesine izin verin. Sessizce o yılları anımsayın ve kendinizi özgür hissedin, böylece o duyguların ve hayallerin size tekrar gelmesini sağlayın.
3- Şimdi kendinizi o çocukla birlikte hayal edin. İkiniz, “yetişkin” ve “çocuk” karşı karşıya.
4- Ona neye ihtiyacı olduğunu, ne istediğini, onda eksik olan şeyin ne olduğunu sorun. Neyin eksikliğini hissettiğini, özgürleşmek veya tamamlanmak için neye ihtiyacı olduğunu öğrenin.
Üzerine kafa yorun. Size kesinlikle yardımcı olacaktır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.