Hiç Boş Vakti Olmayan İnsanlar
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Bazı insanların hiç boş vakti yoktur, çünkü bu aslında kendi seçimleridir. Bir şeyle meşgul olmama halinden kaçınırlar ve dünyadan veya uğraştıkları işlerden neredeyse hiç kopmazlar. Bu kişilik tipiyle kendinizi özdeşleştirmeseniz de, bu davranış şekli günümüzün hızlı dünyasında son derece yaygındır. Bazı insanlar hareketsizlikten basit bir şekilde korkar ve yapacak bir şeyleri olmadığında kendilerini rahat hissedemezler. Zamanın sakin ve uyum içinde geçmesine izin veremezler çünkü bunu nasıl yapacaklarını pek de bilemezler. Hiç boş vakti olmayan insanlar aslında göründükleri kadar vakitsiz değildir.
Bazıları bunun bir kişilik meselesi olduğunu söyler. Bir yere kadar bu doğrudur. Bazı insanlar diğerlerine göre daha aktiftir ve takvimlerini dolu tutmaktan hoşlanırlar. Sürekli yeni fikirlerle, yaratım süreçleriyle ve planlarla karşınıza çıkarlar. Ancak bu durum bir noktada problemli bir hale dönüşebilir.
Bazı kişiler basit bir şekilde aktivitesizliğe katlanamazlar çünkü kendileriyle kaldıklarında iyi hissetmezler. İç dünyanızla bağlantı kurmak her zaman rahatlatıcı ve keyif verici bir deneyim değildir. Dolu bir takvimle yaşamak, kişinin kendisiyle vakit geçirmekten kaçınmasını sağlar. Yani sürekli meşgul ve dolu olmak aslında başka şeylerden kaçmanın bir yolu olabilir. Ancak bu uzun vadede çok da faydalı bir yöntem değildir.
Zamanı olmayan insanlar
Bugünlerde sıklıkla insanların “Hiçbir şey için vaktim yok” veya “Yapmak zorunda olduğum şeyler için bile vakit bulamıyorum” gibi şeyler söylediklerini duyuyorsunuzdur. Günleri görev ve sorumluluklarla doldurmak artık bir norm haline geldi. Aslında insanlar neredeyse fazla meşgul oldukları için övünüyorlar, sanki bu onların önemli insanlar olduğunun göstergesiymiş gibi.
Meşgul ve stresli olmak “olması gereken” bir şeye dönüşüyor. Aylaklık yapmaya şüpheyle bakmaya başladık. Hiçbir şey yapmayan, hayatında yavaşlamayı seçen ve boş zaman geçirmesine izin veren bir kişiyi yargılama eğilimindeyiz.
Dinlenmek ve rahatlamak için kendine zaman ayıranların aslında bir sorunu yok. Bu insanlar sorumsuz hippiler değiller. Bunun yerine, bu insanlar belki de yaşam kalitelerini önemseyen bireylerdir. Bu yüzden, belki de yapılacaklar listelerine ve renkli kalemlerle işaretli takvimlerine takıntılı olanlar gerçekten sorunlu davranışlara sahip olabilirler.
Hiçbir şey yapmamak kaygıya neden olduğunda
“Hiçbir şey yapmamak” ifadesi biraz yanıltıcı olabilir. Bazen hiçbir şey yapmamak, gerçekten görevlerinizden kaçmak ve başkalarının sizden beklediğini yapmamak anlamına gelebilir. Çalışmadığınız zamanlardan bahsetmek için kullandığınızda, “hiçbir şey yapmamak” cümlesi aslında gerekli, sağlıklı ve hatta üretken bir şey yapmak anlamına da gelebilir. Kişinin kendine ayırdığı bu zaman dilimi ruhsal sağlığı için son derece önemlidir. Yani hiçbir şey yapmamanın da bir şey yapmak olabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.
- Okumak, dinlenmek, güzel sohbetler gerçekleştirmek ve basit bir şekilde önünüzdeki manzaranın tadını çıkarmak “hiçbir şey yapmamayı” anlamlı ve üstün kılar. Yine de bu tür aktiviteler birçok insanda endişe yaratır.
- Boş zamanı olmayan ve her zaman yapacak bir şeyleri olan insanlar nasıl rahatlayacaklarını bilemezler. Bir şeylerle sürekli meşgul olmak bildikleri tek şeydir.
- Başka hiçbir zorunluluk olmadan sadece oturmak bu kişilerde kaygıya neden olabilir.
- Bu insanlar sadece kendilerini verimsiz hissetmekle kalmazlar, aynı zamanda yanlış bir şey yaptıkları ya da birilerini yüzüstü bıraktıkları fikrinden bunalmışlardır.
- Boş zaman geçirmek, aynı zamanda kendinizle yeniden bağlantı kurmanız için bir davettir; bu eylem, eğer her gün yaparsanız yararlanabileceğiniz bir alışkanlığa dönüşebilir. Ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi, pek çok insan bu iç dünyalarına yaptıkları yolculuğu rahatsız edici bulabiliyor. Çünkü içten içe kendileriyle kalmak istemiyorlar.
Bazen içinizdeki o sessiz köşelerde saklanan problemlere dikkat etmeniz gerekir. Bu problemleri görmezden gelmek onları sizden uzaklaştırmaz, kendinizi iş yükünden oluşan yüksek dağlara gömmeniz bu problemleri yok etmez.
Hızlı akan dünya, hızla akan zihinler
Meşgul olmanın normal olduğu bir yaşam tarzına kendinizi kaptırmak kolaydır. Bu durum birçok nedenden dolayı sorunludur. Bu şekilde bir yandan boş zamanınızın tadını çıkaramama durumunu normalleştirmiş oluyorsunuz. Tüm bunlara ek olarak, bu şekilde aslında zihninize birçok kaygının da temellerini atıyorsunuz.
- Bazı insanlar tatile çıktıklarında bile kendilerini meşgul etmeye çalışırlar. Bu şekilde kendilerini yetkin ve hatta daha üretken hissetmelerini sağlarlar. Sonuç olarak, son derece talepkar olan bir toplumun normlarına göre yaşayarak, “yapmaları gereken” şeyi yaptıklarına inanırlar.
- Bu tür durumlar beyninizi yüksek vitese alır. İç sessizliğe ‘alerjiniz’ olduğundan ve anın tadını nasıl çıkaracağınızı bilmediğiniz için rahatlayamazsınız. Ne de olsa anksiyete, yalnızca henüz gelmekte olanı ve yarının baskılarını dikkate alır.
Boş vakti olmayan insanlar dinlenmenin sağlıkları için çok önemli olduğunu anlayamazlar
Hiç boş zamanı olmayan insanların görünüşünün sizi aldatmasına izin vermeyin. Sürekli çalışmaları bu insanların daha üretken oldukları anlamına gelmez. Yoğun aktivitelere daha fazla zaman ayırdıkları için daha akıllı veya mutlu değillerdir. Aslında boş zaman içermeyen fazla planlanmış bir yaşam, mutsuzluk anksiyete ve depresyon gibi ruhsal bozukluklara yol açabilir.
Boş vakit geçirmek düşünülenin aksine sağlıklıdır. Hiçbir şey yapmadan, her gün birkaç dakikanızı kendinize ayırmak inanılmaz derecede faydalı olabilir. Bir sonraki tatilinizde dinlenmeyi beklemeyin. İki veya üç günlük “sessiz zaman” molaları, sıfırlanmanıza, stresi azaltmanıza ve yaratıcılığınızı geliştirmenize yardımcı olabilir. “Hiçbir şey yapmamanın” ruh sağlığınız üzerinde olumlu etkileri vardır.
Bu konudaki zihniyetinizi kökten değiştirmenin zamanı geldi. Sürekli bir şeyler yapmak bir noktada verimsiz olabilir; çünkü kendinize dinlenebileceğiniz kaliteli zamanları ayırmanız gerekir. Her zaman meşgulseniz, hiçbir şey yapmamanın keyfini asla keşfedemezsiniz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.