Gözlerinizin İçine Baktıklarında Ne Olur?
Günümüzün çılgın dünyasında hayatın sunduğu küçük şeylerin tadını çıkarmak için zaman ayırmıyoruz. Herkesin gözlerinin içine bakmak hayatımızdaki en muhteşem deneyimlerden biri olmalıdır, fakat çoğumuz buna hiç zaman ayırmıyoruz.
Bu makalede sizi şaşkına çevirecek iki deneyden söz edeceğiz. İki deneyde de benzer hedefler söz konusu: diğer kişinin gözlerinin içine belli bir süre bakmak. Bütün dikkatimizi diğer kişinin gözlerine odaklandırmak, çok büyük bir değere sahip.
Bir yabancının gözlerine bakmak
Mesela, işe gitmek için metrodasınız. Canınız sıkılıyor, biraz etrafınıza bakıyorsunuz, belki tanıdık bir yüz arıyor ya da sizinle birlikte seyahat eden kişiler için hayatın nasıl olduğunu düşünüyorsunuz. Birden gözleriniz bir başka yolcunun gözleriyle karşılaşıyor. İlk tepkiniz ne olur? Elbette, diğer tarafa bakmak ya da utanarak başınızı öne eğmek. Peki ya ikiniz de o bakışı birkaç saniye daha uzatsanız ne olur? Hiç şüphesiz, dikkatinizi çekerdi bu durum!
İşte bu örnek, birbirini tanımayan 20 kişinin bir araya getirildiği ‘Miradas’ (Bakışlar) adlı deneyin ilk adımıydı. Rastgele gruplara ayrıldılar ve kendilerine basit bir görev verildi: kameralar onları çektiği esnada birkaç dakikalığına birbirlerinin gözlerine bakmak ve her şeyi akışına bırakmak.
Katılımcılarda çeşitli duyguların uyanması için bir bakış yeterli oldu: paylaşılan kahkahalar, kızaran yanaklar, gergin gülümsemeler ve hatta hızla çarpan bir kap ya da terli avuç içleri. Karşılarındaki kişinin gözlerine bakmak, kimsenin açıklayamadığı bir takım hisler yaşamalarına neden oldu.
Mutluluk, umut ve hatta aşk, bu bakışlarda ifade edildi. Birçok çift tutkuyla öpüştü! Deneyin bitmesi üzerine her biri bu olağanüstü anlarda ne hissettiğini açıkladı.
Birçok kişi yaşadığı şeyi hiç beklemediği bir şey olarak tanımladı. Bazısı, ilk bakışta aşktan, diğerleri ise o ana dek onlar için yabancı olan biriyle belli bir samimiyet kurduklarından söz etti. Sonuç şu ki aradığımız şeyi bulabilmek için diğer kişiye dikkat etmemiz yeterli çoğu zaman. Tek yapmamız gereken biraz daha etrafımıza bakmak.
Partnerinizin gözlerine bakmak
Filmlerde kahramanların uzun uzun bakıştığı ve her şeyin sihirli gözüktüğü sahneler izleriz. Peki gerçek hayatta neden böyle olmuyor? Çünkü olmasına izin vermiyoruz!
O özel kişiyle ne kadar birlikte olduğunuzun bir önemi yok. Başka hiçbir şeyin dikkatinizi dağıtmasına izin vermeden en son birbirinizin gözlerine ne zaman baktığınızı düşünmeye başlayın. Cevabı bulmanız epey sürecektir …
Öncekine benzer bir diğer deneyde doğrudan birbirinin gözlerine bakmanın, ilişkideki samimiyet düzeyini artırdığı kanıtlanmak istenmiştir. Deneyde, çiftlerin hiç konuşmadan 4 dakika boyunca birbirinin gözlerine bakması gerekiyordu. İlişkilerin kapsamı çok genişti ve birbirine yabancı olan kişiler dahi katılmıştı. Bunun yanında nişanlı çiftler, ilk kez buluşanlar ve hatta 55 seneden fazladır evli olan bir çift bile vardı.
Verilen zamanın sonunda, katılımcıların her birinin tepki ve ifadelerini incelemek epey ilginç. Hepsi, partnerlerine kendilerini daha yakın hissettiklerini ve aşklarının ‘yeniden doğduğunu’, daha önce birbirlerinin gözlerine daha sık neden bakmadıklarını anlayamadıklarını söyledi. Hatta yabancılardan bir kısmı deneyin ardından birbiriyle görüşmeye başlayıp aylar sonra da evlendi. İşte deneyin videosu:
Partnerinizin gözlerine birkaç dakika baksanız siz nasıl hissedersiniz? Kavga etmeden, sorunlarınız ya da para hakkında düşünmeden, hiç kimse ya da hiçbir şey sizi rahatsız etmeden. Belki o küçük duyguların gerçek aşk olduğunu ve o çok sözü edilen samimiyet oluğunu göreceksiniz. Yaşayabileceğimiz en saf duyguları yeniden bulmak için tek gereken basit bir bakış.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.