Fikrinizi Değiştirme Hakkına Sahipsiniz, Büyüme Hakkına Sahipsiniz
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Fikrinizi değiştirmek, olduğunuz kişiden uzaklaştığınız anlamına gelmez. Güvendiğiniz insanların, güveninizi hak etmediğini fark edersiniz. Doğru olduğunuz yolun, sonunda doğru olmadığını kabul edersiniz. Aynı zamanda, daha fazla bakış açısı ve olgunlukla ilerlemenin yolunu bulursunuz. Bu nedenle, hepimizin değişmeye ve büyümeye hakkımız olduğunu unutmayın.
Enteresan bir şekilde, daha önce gördüklerinden ya da yaptıklarından sonra gözleri açılan çok sayıda insan bulunur. Bu tip şeyler genellikle aile fertlerinizi şaşırtır, partnerinizin kafasını karıştırır ya da arkadaşlarınızı rahatsız eder. Fakat “maviyi” bu kadar severken şimdi nasıl “yeşili” severebilirsin?
“Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür, fakat kimse kendini değiştirmeyi düşünmez.”
– Alexei Tolstoy
Ancak durum temelde budur. Artık yeşili ya da kırmızı ya da sarıyı tercih ediyorsunuzdur. Bunun nedeni, bir anda, hayatta, okulda öğrendiklerinizden daha fazla renk olduğunu fark etmeniz olabilir. Artık size daha çok uyan tonların, duyularınızı daha çok harekete geçiren tatların olduğunu da keşfettiniz. Bunlar çok daha fazla motive edici ve uyandırıcı kokular, dönemeçler ve anlardır.
Bir noktada fikrinizi değiştirmek, bir tür suç değildir. Ve sizi karaktersiz ya da dengesiz bir insan yapmaz. Aslında, zihinlerini açabilen insanlar, farklı uyaranlara karşı kabul edici ve değişime açık olan insanlar; kişisel gelişimleri üzerinde çalışırlar.
Açık fikirli insanlar, fikirlerini değiştirmekten korkmazlar
Fikrini zorlamadan ve sorun çıkarmadan değiştiren insanlar bizi şüpheye düşürür. Size bir gün bir şey, diğer gün başka şey söyleyen bir insanla yaşamak da kolay değildir, bugün bir fikri tamamen savunup yarın onları reddedip tamamen zıt fikirleri savunan insanlarla yaşamak da. Fakat bahsettiğimiz davranış biçimi bu değildir.
Bizim bahsettiğimiz, hepimizin üzerinde çalışması gereken bir beceridir: değişim becerisi ve insani gelişim isteği. Bu yüzden bir konu, bir davranış ya da belirli bir insana bakma biçiminiz hakkında fikrinizi değiştirebilmek, gelişiminizde çok fazla yararlanabileceğiniz bir çıkış yoluna çok benzer. Bu, diğer işe yarar bakış açılarını ve yaklaşımları görmeniz için tek şansınızdır.
Birkaç yıl önce, sosyal psikolog Ian Handley ve Dolores Albar, Journal of Personality and Social Psychology dergisinde, tutumlarımızı değiştirme hakkındaki isteksizliğimiz üzerine bir çalışma yayımladı. Onların araştırmasına göre, bir aşırı açıklayıcı, merkezi bir gerçek vardır. Kendisi hakkında iyi hisseden ve yüksek öz saygıya sahip olan insanlar, açık fikirli olmaya daha yatkındır ve değişime çok daha fazla açıktır. Ve tüm bunlara ek olarak, fikirlerini bir noktada değiştirmekten ve bunun nedeni konusunda net olmaktan korkmazlar.
Kafanızın arkasından gelen ses gibi olan sezgiler
Bir de bu gerçek, Melissa Finucane ve Paul Slovic adlı diğer iki psikoloğun belirttiği “affect heuristics” diye adlandırılan bir gerçekle bağlantılıdır. Yani, daha esnek ve yeni deneyimlere açık hayat odağına sahip insanlar, genellikle, duygularından ya da daha ziyade “iç güdülerinden” direkt olarak yola çıkarak elde ettikleri kısa yollara dayalı kararlar da verirler.
Kendilerini bilme konusunda o kadar tecrübelidirler ki bir çeşit “radar” (kafalarının arkasından gelen ses) geliştirmişlerdir ve bu ses, bir şey onlar için iyi olmadığını onlara söyler. Ya da belirli idealleri, kişileri ya da konseptleri çevresinden uzaklaştırması gerektiğinde o kişiyi uyarır, çünkü bunların uyumsuzluk, tatminsizlik ya da mutsuzluk getireceğini söyler.
Öte yandan, fikirlerini ya da tutumunu değiştirmeye en az gönüllü olan insanlar, daha çok yönlü ama daha az duygusal sezgilerinden yararlanır. Bu, önceden belirledikleri fikirleri ile çelişen her şeyi geçersiz kılmak için duvarlar örmenin tek yoludur.
“Eğer hayatta öğrendiğim bir şey varsa o da, komşumu değiştirmek için vaktimi boşa harcamamaktır.”
– Carmen Martín Gaite
Fikrinizi değiştirmeye hakkınız vardır
Fikrinizi değiştirmeye hakkınız vardır, birine duyduğunuz hayranlığın bitmesi, size kendinizi kötü hissettirmemelidir. Evet, şimdi bu konuyu, bu hobiyi ya da eskiden eleştirdiğiniz bir alanla ilgili bir bilgiyi sevmeye hakkınız var. Belki de sadece ona yaklaşmaya ve onun size sunduğu şeylerin ne olduğunu öğrenmeye cesaret edemediğiniz için onu eleştiriyordunuz.
Fikrinizi değiştirmenin; büyümek, yeni kapılar açmak ve daha güvenli ve daha kendinden emin bir şekilde ileri doğru gitmek için arkanızda kalan kapıları hızla kapatmak anlamına geldiği zamanlar vardır. Ve bunların hiçbiri kötü değildir. Bunların hiçbiri sizi kötü bir insan yapmaz, hatta tam tersi yapar.
Tabii ki bu adımları atarken bir kenara atamayacağınız bir şey vardır.
Bir kişi ya da bir şey hakkında fikrini değiştiren herkesin bunu yapma nedeni, biraz kendisi hakkında düşünmesidir. Bu, daha önce bahsettiğimiz sezgileri, gerçek benliklerinin nerede olduğunu ve içgüdülerinin ve duygusal ihtiyaçlarının kendilerine ne anlattığını hatırlamak için kullanmalarına yardımcı olmuştur.
Yani, kimse üstüne düşünmeden değişimler yapmamalı ya da fikrini sırf canı istiyor diye değiştirmemelidir. Bunu belli bir kesinlikle yapmalısınız. Ondan daha iyi ve daha ufuk açıcı seçenekler olduğun için savunmaya değer olmayan bazı şeyler olduğundan emin olmalısınız.
Üzerine bir düşünün ve büyük de olsa küçük de olsa değişmekten korkmayın.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.