Fallin Floyd: Devam Etmenize Yardım Edecek Bir Video
Dibe vurmak, çıkmaz bir sokakta kendinizi bulmaya ve hiçbir şeyin sizi kurtaramayacağına inanmaya benzer. Bazı günler yataktan çıkmanıza bile engel olan o yoğun cesaretsizlik ve üzüntü duygusunu çok iyi bilirsiniz. Çünkü yatağınız, dışarıdaki soğuk gerçeklikten sizi saklayan sığınaktır bir anlamda.
O en büyük duygusal zayıflık anlarında endişeniz, hüsranla karışır ve görüşünüzü bulandırır: kötü şansınız yüzünden kendinize acırsınız ve tamamen vazgeçme düşüncesi belirir zihninizde.
“Üzüntü, bir karton kutu kadar küçük, karanlık bir odadır.”
– J.V. Martínez Gil
Bugün herkese ulaşmaya çalışan ve kendinize olan güveninizi hafife almanıza neden olan duygusal düşmanları konu alan kısa bir animasyon sunacağız sizlere: Filmin adı Fallin’ Floyd ve bize, başka şeylerin yanında dibe vurduktan sonra nasıl devam edeceğimizi anlatıyor. Okumaya devam etmeden önce filmi izlemeye davet ediyoruz sizleri:
Fallin’ Floyd: Hayatın gerçeğini yansıtan eğlenceli bir video
2013 senesinde Hollandalı yapım şirketi “Il Lustern“ tarafından hazırlanan bu kısa animasyon, şu an yaşadıklrınız ya da geçmişte yaşadıklarınız yüzünden kendinize özdeşleştireceğiniz bir hikâyeden söz ediyor.
Kahramanımız, genç bir trampet sanatçısıdır, sokakta müzik yaparak yürüyüp geçen insanları neşelendirir. Hayatında her şey yolunda gitmektedir ta ki onu temelden sarsacak bir şey keşfedene dek: delice sevdiği partneri onu bir başkası için terk etmiştir.
İşte o zaman müzik, renkler ve müzisyenin ifadesi, birleşerek üzücü ve karanlık bir atmosfer yaratarak mevcut hislerini yansıtır. Ayrıca bir tür siyah küçük şeytan belirir ve onunla birlikte hayatındaki değişimi simüle eder: Onun görüşüne zarar verir ve onu raydan çıkarır, onu aşarak gittiği her yerde büyük bir yük gibi yanından ayrılmaz.
Ama işler hep ters gittiğinde…
Animasyon filminin ortasına doğru kahramanın artık daha kötü hale gelemeyeceğini ve hiçbir şeyin bir türlü yolunda gitmediğini görürsünüz. Ne var ki gerçek hayatta olduğu gibi bir şey yardımın koşarak başını suyun üzerinde tutmasını ve devam etmesini sağlayacaktır: mücadeleyi kabul ve sonunda onu aşmak.
Böylece karanlık ve soğuk yerlerden geçip onun gibi hisseden insanlarla tanıştıktan sonra vazgeçmenin onu hiçbir yere götürmeyeceğini fark eder: yanındaki şeytan artık ondan büyük olsa bile güçlüklerle yüzleşerek ilk baştaki gibi mutlu bir trampetçi olmaya başlar.
“Kahramanları yaratan güçlükleri aşmaktır.”
– Louis Pasteur
Kısa animasyon, sözlü dile başvurmaksızın son derece önemli bir mesajı iletmeyi başarıyor: her ayrılık ya da travmatik an, acının yaşanacağı doğal bir asimilasyon sürecini gerektirir ve sonrasında yeniden başlayabilir, hayallerimize, projelerimize ve ilişkilerimize devam edebiliriz… Sanki çok daha güçlü bir şekilde yukarı çıkabilmek için dibe vururuz.
Videonun görsel gücü
Hayatı en karanlık hâliyle bize gösteren duyarlılıkla dolu kıs bir animasyon var karşımızda ama doğruluk da var bu filmde: işler ister iyi ister kötü gitsin, daima söyleyecek bir şeyimiz olabillir, daima devam etme kararını verebilir, akıntıya karşı yüzebilir ve yolumuza çıkan engelleri aşabiliriz.
Videoda ayrıca hayattaki küçük dokunuşların (mesela yanından geçenlerin tebessümlerinin müzisyene huzur vermesi) değerini, hepimizin içinde olan öz güven ve cesaretin önemini ve duvara sırtımızı yasladığımızda keşfedebildiğimiz duyguları görebiliriz. Nostalji, boşluk ve hepimizin ana maddesini temsil eden büyük cesaretle dolu bir animasyon bu.
“Kalpte karanlık varsa, o zaman güneş öğlen batar ve seher müziği susar.”
– Edward Young
Sonuç olarak “Fallin ‘Floyd” filmini sevdiyseniz, “Little Quentin“ keşfetme şansınız var. Yine Paco Vink ve Albert Hooft tarafından 2009 senesinde yapılmış zıtlıklarla aydınlık ve karanlıkla dolu ve Fallin’ Floyd kadar ilginç bir başka animsyon.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.