Ergenlik Döneminde Duygusal Bağımlılık

Yazan ve doğrulayan psikolog Alberto Álamo

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Psikoloji ergenlik döneminde kıskançlık veya duygusal bağımlılık gibi farklı duygusal zorluklarla başa çıkmak için zamana ihtiyaç duyar. Sonuncusu bazı karakteristik özelliklere sahiptir. Onları bu yazıda açıklamaya çalışacağız.

Günlük insan etkileşimleri genellikle çok karmaşık olabilir. İçinde yaşadığımız toplum, bizim için mevcut olan yeni iletişim biçimleri ve bazı kişilik özellikleri, duygusal bağımlılık geliştirmeleri için insanları meyilli hale getirebilir. Birçoğumuz hayatımızın farklı evrelerinde bu gerçeklikle yüzleşmek zorundayız, ancak bununla baş etmek için ideal zaman ergenlik dönemidir.

Ergenlik sırasındaki duygusal bağımlılık, hem kendisinden muzdarip olanlar hem de etrafındakiler için çok fazla rahatsızlığa neden olabilir. Bu yazıda onu ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Ergenlik: Bir Geçiş ve Değişim Aşaması

Hayatımızın bu önemli aşamasında baskın olan bir kelime varsa, bu da değişimdir. Ergenlik döneminde bu değişiklikler hem biyolojik hem de sosyaldir. Birçoğunun gençlerimizin duyguları, düşünceleri ve davranışları üzerinde etkisi vardır. Aslında, kişiliğimizin bu aşamada oldukça fazla geliştiğini söylemek abartılı olmaz.

Bununla birlikte, bu aşamadaki önemli olan şey değişiklikler değil, bu değişikliklerin nasıl gerçekleştiğidir. Gerçek şu ki, bu değişikliklerin çoğu, fiziksel, sosyal, duygusal veya cinsel olsa da, çok hızlı bir şekilde gerçekleşir. O kadar çabuktur ki, bu gençler çoğu zaman onlarla yüzleşecek kaynaklardan veya olgunluktan yoksundur.

Duygusal değişikliklere odaklanırsak, bunların belirli bir bağlamda gerçekleştiğini not etmeliyiz. Burada söylemeye çalıştığımız şey, ergenliğin toplumsal bir kavram olduğudur. Bunun nedeni, sosyal etkilerin gençlerin bu büyüme ve değişim yıllarında yaşayışları ve gelişimleri üzerinde büyük güce sahip olmasıdır.

Duygusal olarak, gençler genellikle aşırı baskıya dayanmak zorundadır. Gençlerin çoğu, içinde bulundukları çevreye uyum sağlamak için sosyal gruplarında kabul görmeye çalışır. En çok ait olmak istedikleri gruba uymak ve dahil olmak adına davranışlarını geliştirirler. İlişkilerde her türlü baskı olabilir ve bunlar da onlar için çok fazla rahatsızlık yaratabilir.

Bu ilişkilerde duygusal olarak bağlanmayı öğrenmek zorundalar. Herkesin sınırlar koymak ya da duygularını mümkün olan en iyi şekilde iletebilmek için kendine güveni ya da sosyal becerileri yoktur.

Ergenlikte Duygusal Bağımlılık

İlişkilerde duygusal bağımlılıktan bahsetmiş olsak da, başka duygusal bağımlılıklar da var. Bunlar arasında anne veya baba ilişkileri ve ayrıca romantik olmayan arkadaşlıklar vardır.

Bununla birlikte, aşk ilişkilerine odaklanacağız ve birçok farklı duygusal bağımlılığa bakacağız. Hepsi ortak özelliklere sahiptir:

• İhtiyaçlar. Birinin duygusal bir bağımlılığı olduğunda, bu bir ihtiyaç veya ihtiyaçlar kümesi oluşturur. Bu ihtiyaçlar, partnerle zaman geçirmek ya da onlar tarafından kabul edilmek ve onay alma arzusu veya ihtiyacı etrafında döner.
• Korku. Çok derin bir düzeyde, duygusal bağımlılığın temeli (ve aynı zamanda kıskançlığın) genellikle terk edilme korkusu, reddedilme korkusu veya yalnızlık korkusu gibi bir korkudur.
• Özgürlük kaybı. Her duygusal bağımlılık formu özgürlüğümüzü bir şekilde etkileyecektir. Duygusal bağımlılıklar genellikle hoşlandığımız şeyleri yapmaktan vazgeçmemiz veya rahat olduğumuz insanlarla birlikte olmayı bırakmamız gerektiği anlamına gelir.
• Davranış, düşünce ve duygular üzerindeki etki. Gençlerin sahip oldukları ihtiyaçlar onları davranışsal, bilişsel ve duygusal düzeyde etkiler. Aslında, bir insanın gerçeklik algısı o kadar değişir ki, kişi başkalarına duygusal olarak bağımlı olduklarını bile fark etmez. Elbette, etraflarındakiler neler olup bittiğini sıklıkla fark eder.
• Sosyal izolasyon. Genç, partnerine daha fazla dikkat ederek, kaçınılmaz olarak, diğer insanlarla eskisi kadar zaman geçirmeyi bırakacaktır. Duygusal bağımlılığı olanlar, partnerleriyle daha fazla zaman geçirmek isteyeceklerdir. Kaçınılmaz olarak, bu onların sosyal çevrelerinin geri kalanı ile daha az zaman harcayacakları anlamına gelir.

Karşılıklı Duygusal Bağımlılık

Buna ek olarak, karşılıklı duygusal bağımlılığı düşünmemiz gerekir. Bu, her iki partnerde de olur ve bu bağımlılığı tanımlayan olumsuz davranış kalıplarını vurgulama eğilimindedir.

Bir gencin partnerine duygusal bir bağımlılığı varsa, o zaman derhal o kişiden ayrılmalarını önermemelisiniz. Onlarla açıkça konuşmak ve hepsinden önemlisi dinlemek çok daha iyidir.

Destek ve empati, duygusal bağımlılığı olan insanlarla baş etmenin anahtarıdır. Dışarıdan bu durumu açıkça görebilseniz de, içinde yaşayanlar aynı şekilde algılamaz ve onlara verdiğiniz tavsiyeyi özümsemek için zamana ihtiyaçları olacaklarına saygı göstermeliyiz.