Eleanor Roosevelt: Kayda Değer Bir First Lady

tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Sonia Budner

Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Bugün size son derece kayda değer bir kadın olan Eleanor Roosevelt’ten bahsetmek istiyoruz. Eleanor Roosevelt geçtiğimiz asrın en önemli olaylarının çoğunun anahtar figürlerinden birisiydi. Sadece bir diplomat olarak değil, bir insan hakları aktivisti olarak da. Eleanor kesinlikle 20. yüzyılın en etkileyici insanlarından birisiydi.

Başkan Theodore Roosevelt Jr.’nın yeğeniydi ve daha sonrasında uzaktan kuzeni olan Franklin Delano Roosevelt ile evlendi. Kocası ABD başkanı olduğunda Eleanor Roosevelt de first lady haline geldi. Bu pozisyon, kadın özgürlüğü hareketi ile ilgili toplumsal adalet konularına ve evrensel insan haklarına kurumsal destek sağlamasını sağlayan bir platformdu.

Kendisinin öncesinde first lady olmuş olan kadınlar sadece seremonik görevleri olan başkanlık hostesleri gibi bir role sahipken, Eleanor Roosevelt bu pozisyona bir derinlik getirdi. Bunu sadece devlet için değil, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşları için de yaptı. Hatta, bu durum kendisinin Birleşmiş Milletler’de ABD temsilcisi olarak çalışmasından sonra daha da ileriye gitti. Kocasının başkan olduğu sürece Beyaz Saray’da varlığından sonra arkasında önemli bir miras bıraktı.

Eleanor Roosevelt’in Erken Yılları

Eleanor New York şehrinde, hali vakti yerinde ve politik açıdan öne çıkan bir ailenin bir üyesi olarak doğdu. Bazıları, ebeveynlerini on yaşına gelmeden kaybettiği için mutlu bir çocukluğu olmamış olduğunu söyler. Londra’daki özel bir yatılı okulda okudu. Orada, hayatındaki onu en çok etkilemiş figür olacak olan kişiyle, ona özgüven aşılayan ve güçlü ve karizmatik bir genç kadına dönüşmesini sağlayan öğretmeni ile tanıştı.

Birleşik Devletlere geri döndüğünde beşinci kuzeniyle, umut verici Franklin Delano Roosevelt ile iletişimde kaldı. Çift daha sonra, 1905’te evlendi. Franklin senator olduktan sonra Albany’ye taşındılar. Altı çocukları oldu ancak çocuklardan birini küçük bir yaştayken kaybettiler.

Pek çok ailesel görevi olmasına rağmen Eleanor Roosevelt politik konularda da yer aldı. Birçok organizasyona üyeydi. Bunların arasında Kadın Seçmenler Birliği, Kadın Sendikaları Birliği ve kendisinin başkanlığını yaptığı Demokratik Ulusal Komitenin Kadın Departmanı da vardı. Ek olarak, bir mobilya fabrikasının yöneticiliğini yaptı ve bir orta okul için edebiyat ve tarih alanlarının başkanlığını da yaptı. I. Dünya Savaşı sırasında Kızıl Haç ile iş birliği bile yaptı.

Eleanor Roosevelt First Lady Oluyor

First Lady’liğe yükselişi 1933’te kocası ilk defa Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı seçildiğinde gerçekleşti. Franklin Roosevelt’in 12 yıllık başkanlığının tamamı boyunca Eleanor Roosevelt First Lady idi. Kadınların devlet düzeyini bir kenara bırakın, toplumsal düzeyde bile çok fazla varlığının olmadığı bir dönemde son derece güçlü iradeli bir First Lady idi. Kadın gazeteciler için 300’den fazla konferans düzenledi ve birçok tipte politik etkinliğe katıldı. Özellikle, Afrikalı-Amerikalı kadınlar olmak üzere kadın hakları lehine olan birçok etkinlikte bulundu.

“Barış ile ilgili konuşmak yeterli değildir. Barışa inanmanız gerekir. Ve barışa inanmanız da yeterli değildir. Barış uğrunda çalışmanız gerekir.”

– Eleanor Roosevelt

Eleanor Roosevelt dezavantajlı kişilerin çoğunun hakları için savaştı. Onları yazdığı gazetelerde destekledi. Gazeteler ve dergilerde yayınlanmış 3000’den fazla makale yazdı. Bunlara, insanları kendi hikayelerini paylaşmak konusunda yüreklendirdiği aylık bir köşe yazdığı Kadının Ev Arkadaşı dergisi de dahildi. Buna ek olarak, dört kitap yayınladı.

II. Dünya Savaşı sırasında sivil savunma konularından sorumluydu. Dahası, kocasının binlerce Japon göçmeni gözaltına alma kararına alenen itiraz etti.

Eleanor Roosevelt Önemli Bir Miras Bıraktı

Eleanor’un kocası başkan olarak dördüncü dönemini sürdürürken vefat etti. Ancak, Eleanor’un aktivistliği o noktada bitmedi. Eleanor Roosevelt kamu hayatından emekli olmak yerine bir Birleşmiş Milletler delegesi olarak Başkan Truman’a katıldı. Hatta, Birleşmiş Milletler’in Magnum Opus’unu yazmaya bile yardımcı oldu: 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi. Dünya kadınlarının ve erkeklerinin haklarını korumaya yardımcı olarak yarattığı etki birçok ulusun kanunlarında görülebilir haldedir.

Başkan Truman, insan hakları konusundaki başarılarından dolayı ondan bir kez “Dünya’nın First Lady’si” olarak bahsetti. Dahası, John F. Kennedy de onu Amerikan kadınının arketipi olarak kabul etti. Arkasında, kendisinden sonraki tüm First Lady’lere ilham kaynağı olmaya devam eden bir miras bıraktı. Kadınlara politik dünyanın kapılarını açan insan Eleanor’du. New York City’de, 23 Nisan 1962’de, 78 yaşında vefat etti.

“Büyük beyinler fikirler hakkında, ortalama beyinler olaylar hakkında, küçük beyinler kişiler hakkında konuşur.”

– Eleanor Roosevelt

Eleanor Roosevelt dünyanın her yerindeki birçok kadın için bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Şimdilerde kadın ve azınlık hakları için savaşan herhangi biri onun bu davadaki kayda değer etkisini kabul edecektir.

Tüm İnsan Evlatlarının Haysiyeti

Öldüğünde, onu takdir eden birçok insanın övgü dolu sözleri basıldı. Bunlardan biri, Birleşmiş Milletler’deki Amerika Birleşik Devletleri temsilcisi Adlai Stevenson Eleanor Roosevelt hakkında şunları söyledi: “Sevilen bir arkadaştan fazlasını kaybettim. Bir ilham kaynağı kaybettim. O, karanlığa lanet okumak yerine bir mum yakmayı tercih ederdi ve ışıltısı dünyayı ısıttı.”

Bu alıntı kesinlikle kendisinin karakterini ve gücünü tanımlıyor. Görünen o ki, Eleanor Roosevelt onu bilen herkesin içinde bir ateş yakmayı başarmıştır.