Einstellung Etkisi - Farklı Düşünmek

Einstellung etkisi üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir konu çünkü insan beyninin problemleri çözerken yaratıcı düşünmekte zorlanması söz konusu olabiliyor. İnsanlar farklı koşullarda bile aynı stratejileri her zaman kullanma eğilimindeler.
Einstellung Etkisi - Farklı Düşünmek
Valeria Sabater

Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Einstellung etkisi, çoğu insanın sık sık düştüğü bilişsel bir tuzak. Örneğin, bir sorunu çözmeye çalıştığınızda zaman dilimlerinde ortaya çıkar ve onu derinlemesine ve dikkatle analiz ettikten sonra bu durumun bir çözümü olmadığını tespit edersiniz. Bu şekilde düşünmenizin sebebi de esnek bir muhakeme yapısına sahip olmamanız. Böylece, olayları başka açılardan göremezsiniz.

Bu konsepti daha iyi anlamak için, oldukça yaygın bir gerçeği hatırlamak genellikle yeterli olacaktır. Bir sorunu çözmeye çalışan bir “uzman” düşünün. Bu uzman, bir sorunu analiz eder ve belki de binlerce farklı prizmadan bakarak durumu gözlemler. Daha sonra, bir yabancı içeri girer, koşulları gözlemler ve aniden bu “uzman”ın bile dikkate almadığı harika bir çözüm bulur.

Peki aslında tam olarak gerçekleşen durum nedir? Bu tür bir durum, bazen bilgi sahibi kişinin bir konuda aşırı uzmanlaşmasının bir sonucu olarak kendini gösterir. Başka bir deyişle, insanlar başka olasılıklara yer bırakmadan ve hatta yanal düşünme yoluyla yeni bakış açılarını sorgulamadan veya keşfetmeden bir dizi yaklaşım, konu ve şemada ustalaşırlar.

Bilmemiz gereken başka bir gerçek daha var. Einstellung etkisi belirli bir kişilik türü ile birlikte tanımlanmaz. Bu, beyninizin yine aynı cevapları ve çözümleri bulduğu zamanı ortaya koyan zihinsel bir strateji çeşidi. Bu nedenle, bu etkiye maruz kaldığınızda inovatif ve orijinal olmanız çok zor. Bu yüzden de, böyle bir durumun içerisinde kalmış olmak kesinlikle ve kesinlikle çok büyük bir problem.

Einstellung kelimesi Almanca kökenli bir sözcük ve “uyum” ve “tutum” anlamına gelen iki tanımı da içerisinde taşıyor. Bu durum, diğer alternatifleri engellerken, en iyi bilinen çözümlere uyum sağlayan durumları tanımlıyor.

Uçak şovu

Einstellung etkisi veya zihninizi engelleyen bilişsel kısayol

Sorunları çözmek için zaten kendi stratejileriniz olduğunda neden diğer yaklaşımları denemek için zaman harcayasınız ki? Bu çizgi, insanların sorunlarının çoğuyla karşı karşıya kalan zihinsel kısayolları özetler. Bir bakıma bunu yapıyorlar çünkü insanların önceden tasarlanmış birçok fikri var. Aslında, günlük olarak bu fikirler doğrultusunda “çalışıyorsunuz”. Bu fikirler, temelde size zaman kazandırıyor ve size bir etkin olma duygusu sağlıyorlar.

Önceden sahip olduğunuz bilgi, çoğu zaman daha yaratıcı ve özgün yaklaşımlar uygulama fırsatına sahip olmanızı engeller. Bu klasik bir yaklaşım tabii ki. ”Bildiğiniz şey şeytani olsa da, bilmediğiniz şey şeytaniden de öte”. Bu durumun temel olarak ortaya koyduğu şey, aslında, insanların alışkanlıkları ile yaşayan yaratıklar olduğu.

İnsanlar, her zaman, deneyim repertuarına, doğaçlama ve yeni şeyler deneme fırsatından daha fazla değer vereceklerdir. Bu nedenle, çoğumuz “her zaman bu şekilde yapılıyor” noktasında, “neler olduğunu görelim”e göre çok daha rahatız.

Einstellung etkisine göre, uzmanlar daha az yaratıcı

Einstellung etkisi ilk olarak 1942’de Dr. Abraham Luchins tarafından ortaya konuldu. Herkesin dikkatini çeken bir şey olan bu konsept şunu söylüyordu: “uzmanlar” bazen, en az yaratıcı ve yenilikçi insanlar oluyorlar. Peki bu nasıl olabiliyor?

Bir kişi bir şeyde çok fazla deneyime sahip olduğunda, kendini sorgulama olasılığı en düşük seviyede yaşıyor. Deneyimlerine güvenmek adına çok sıkı bir bilişsel programa sahip oluyorlar. Bu nedenle, bu bilgi alanında “uzman olmayan” bir kişinin varlığı aslında ilgili konuya veya soruna dair taze ve özgün fikirler getirebilir. Yani, aslında amatörler, eski perspektiflere yeni değerler katıyorlar.

Einstellung etkisi küçük çocuklarda ne kadar görülebilir?

Kendinizle başlayın ve daha esnek bir düşünce yapısı geliştirin

Yenilik ihtiyacı doğrultusunda yanal düşünme, zihni esnek tutma ve yaratıcılığın değerini kim inkar edebilir ki? Herkes, bu boyutları kullanmaları ve çevrelerine dikte etmeleri gerektiğini aslında çok iyi bilir. Çünkü onları işinize, yaşam tarzınıza ve düşünce sisteminize uygulamak, içerisinde bulunduğunuz toplumun refahını ve ilerlemesini de önemli ölçüde teşvik edecektir.

Ancak, değişimin her zaman takdir edilmediğini de kabul etmelisiniz. Statüko ve “her zamanki gibi yapalım çünkü bu yöntem doğru işliyor” çoğu çalışma ortamında geçerli bir tutum oluyor. Bu, Einstellung etkisinin sizi ilgili sorunlara olağan çözümlerle yaklaşmaya ve böylece herhangi bir ilerlemeye karşı paslanmaya neden ve nasıl zorladığını da açıklıyor.

Peki ne yapabilirsiniz? Aslında birçok şeyi değiştirebilirsiniz. Kendinizle başlayın ve başkalarını da daha yenilikçi, esnek ve açık bir gerçeklik bulmaya çalışmak konusunda teşvik edin. Bunlar üzerinde düşünülmesi gereken bazı çok temel kavramlar.

Einstellung etkisi nasıl azaltılır

  • Bir sorunu çözmeye çalışırken, aklınıza gelen ilk fikirleri kullanmayın. Bunun yerine, odak noktanızı genişletin.
  • Bilginizi geliştirin ve bakış açınızı genişletin. Bazı alanlarda uzman olabilirsiniz, ancak başkalarının bilgisine güvenmek, daha geniş bir ufku da keşfetmenize ve dünyayı çeşitli perspektiflerden görmenize yardımcı olacaktır. Ayrıca, bunu yapmak, göreli olmanıza da yardımcı olacaktır.
  • Zihninizin tepkilerini kontrol edin ve zihninizin yönlendirmelerine uymayı reddedin. “Bunu iyi biliyorum” veya “Bunun işe yaradığını biliyorsam neden farklı bir şey deneyeyim?” gibi şeyler söylüyor olmak oldukça yaygın bir durum. Bu tür düşünceler Einstellung etkisine yol açar. Bu nedenle, bu tür düşüncelerden uzak durun.
  • Bildiğinizi düşündüğünüz bazı şeyleri diğer perspektiflerden ve yaklaşımlardan tekrar öğrenme cesaretine sahip olun.
  • Etrafınızdakileri dinleyin, diğer bakış açılarına da dikkat edin ve kendinizi doğaçlama yapmaya ve zihninizin yaratıcı tarafını eğitmeye teşvik edin.

Sonuç olarak, daha açık, esnek ve özgün bir yanal yaklaşım benimsemek zaman alır. Beyninizi yeniden eğitmelisiniz. Bu nedenle, önceden sahip olduğunuz fikirlerinize sıkı sıkıya tutunmayı bırakmanız gerekir. Yeniliklere daha yakın yaşamak için kendinizi eğitin ve böylece sürekli büyüme ve gelişme yoluyla öğrenin.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.