Dünyaya Maske Arkasından Bakmanın Psikolojik Etkisi

Günlük hayatımızda maske kullanmak zorunda olmak dünyayı farklı görmemize neden oluyor. Bu garip element, rahatsız edici olmasının yanında bazen zaman ve mekana dair algımızı da filtreliyor ve kendimize gelecekte neler olabileceğini soruyoruz. Peki, dünyaya bir maske ile bakmanın etkisi ne?
Dünyaya Maske Arkasından Bakmanın Psikolojik Etkisi
Valeria Sabater

Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater.

Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Hijyenik, cerrahi, FFP1, FFP2, FFP3… Dilimiz asla öğrenmeyi istememiş olduğumuz terimler ile “zenginleştirildi”. Ancak, mevcut gerçekliğimiz dilimizi dikte ediyor ve bariz bir psikolojik etkiye de yol açıyor. Dünyayı bir maske arkasından görmeye başlıyoruz ve bu uzun yıllar boyunca hayatımızın normal bir yönüne dönüşebilir gibi görünüyor.

Bazı insanlar bize “Asyalı örneği” takip etmemiz gerektiğini, yani Japon, Çinli ya da Koreli insanların bulaşmayı engellemek için düzenli bir şekilde maske kullanışını taklit etmemiz gerektiğini söylüyor. Bu büyük grup için bu bir zorunluluk ya da yeni bir davranış modeli olmaktan ziyade kültürlerine geçmiş zamanlardan yerleşmiş olan bir şeyin sonucudur.

Bir yandan, onlar basit bir soğuk algınlığı yaşayıp aynı alanları paylaşarak diğer insanları enfekte etmeyi bile bir saygısızlık olarak görüyorlar. Diğer faktör ise, büyük Asya şehirlerinin kirlenmesi ve bazen Gobi Çölünden gelen ince toz parçacıkları. Maske takmak onların günlük hayatlarının bir parçası.

Buna tamamen zıt olarak, Batı dünyasında “maske” kelimesi panik ve huzursuzluk yaratmış olan bir şey, çünkü bu ürünlerin genel nüfus tarafından kullanılması önerilen bir şey olup olmadığı konusunda resmi kaynaklardan çelişen beyanlar duyduk. Şimdi ise maske kullanmanın gelecek günlerde tekrarlanan ve gerekli bir şey olacağını görmekteyiz.

Maske, eldiven ve dezenfektan.

Dünyayı Maske Arkasından Görmek Bizi Nasıl Etkileyebilir?

Maske arkasından bakarken dünya aynı görünmez. Rahatsız edici, garip ve normal günlük hayatlarımız gibi değildir. Dahası, bu sadece maske ile ilgili değildir, bu maskenin eldivenler, el dezenfektanları ve bazı durumlarda koruyucu gözlükler ile birlikte gelmesidir.

Sağlık çalışanları için normal olan bir şey şimdi bizim için de en az o kadar temel ve gerekli, hayatın kendisini koruyabilecek bir bariyer yaratıyor.

Kahraman sağlık hizmetlerimizin bir parçasını oluşturmayan insanlar için günlük yaşam birçok farklı şekilde değişti. Kabul edelim, maskeler şimdi içerisinde olduğumuz pandemi durumunun bir metaforu. Bu günlerde bize eşlik eden ve gerçekliğimizi her açıdan tamamen değiştirmiş olan bir ikon. Bunların hepsi de hayatlarımızı psikolojik açıdan derin bir şekilde etkiliyor.

Belirsizlik ve Korku: Maske Takmazsam Ne Olur? Ya Alamazsam? Ya Beni Korumazsa?

Şüpheler, endişeler ve kaygılar. Bunlar günlük hayatımıza eşlik ediyor ve birçok insanın anksiyetesini arttırıyor. Koronavirüs kapma korkusu bizleri el hijyeni ve sosyal mesafenin ötesine giden koruyucu önlemler almaya götürüyor.

İlk etapta maske kullanmak konusunda isteksiz bile olsak, sosyal baskı ve sürekli yüzleri kapalı insanları görmek maske alma “ihtiyacını” yarattı. Ancak, eczaneler ve diğer yerlerdeki stok eksikliği de bu huzursuzluk, korku ve maske edinme takıntısını arttırıyor.

Mevcut pazarda az bulunmalarından dolayı birçok insan kendi maskelerini yapmaya başladı. Ancak, ev yapımı kumaş maskeler kullanmak daha fazla sıkıntıya da neden olabilir. Neden? Çünkü bu maskelerin zayıf bir koruyucu önlem olduğundan ve uygun şekilde korunmuyor olacağımızdan korkuyoruz. Bazı durumlarda bu da anksiyeteyi tetikleyen bir şey olabilir.

Gerçekliğimiz Değişti

Dünyayı bir maske arkasından görmek zihnimizde bir iz bırakır ve bize her şeyin değiştiğini söyler. Şimdi, evimizi her terk edişimizde cep telefonumuz, cüzdanımız ve anahtarlarımıza ek olarak yanımızda bir maske de taşıyoruz. Bu maskenin hijyenik, cerrahi ya da FFP3 olması bir şeyi değiştirmiyor. Hayat artık aynı değil; her şey garip bir şekilde çarpık görünüyor.

Bunların hepsinin geçici olacağını biliyoruz. Bir süre sonra böylesine beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan bu virüsün sonunda virülansını kaybedeceğine inanıyoruz. Ve son olarak, bilim insanlarının virüs ile savaşabilecek tedaviler ve aşılar yaratacağını ve bizlerin mümkün olduğunca günlük hayatlarımıza dönmemizi sağlayacaklarını varsayıyoruz.

Ancak, günlük hayatımıza bu etmeni dahil etme zorunluluğumuz virüsün kendisinin varlığını gösteriyor. Bunu bariz hale getiriyor ve bize “kendimizi düşmandan korumamız” gerektiğini söylüyor.

Bu gerçeklik hepimizin üzerinde çeşitli etkilere yol açabilir. Bazı insanlar bunu normal olarak kabul edecektir. Ancak diğerleri maskelerini anksiyete ve sıkıntı hissederek takacak ve bu yeni alışkanlığa alışamayacaktır.

Yüzünde maske ile pencereden bakan bir kadın.

Maskeler Salgını Durdurmaz Ama Korkuyu Filtreler

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom genel nüfusun büyük oranda tıbbi maske kullanıyor olması ile ilgili endişeli olduğunu söylemiştir. Bu maske bulmaya dair neredeyse çaresiz arayış, maskeye gerçekten ihtiyacı olanların maskesiz kalması anlamına gelebilir.

Ancak, her ülkedeki endüstriler maske yapmaya başladı. Kısa bir süre içerisinde maske yapımı konusunda kendi kendimize yeter hale geleceğiz ve eczanelerden maske almak kolay olacak. Ancak, maskelerin pandemileri durdurmadığı şeklindeki bariz gerçeği de görmezden gelemeyiz. Maskeler bu virüsü kendi başlarına %100 durduramaz. Ancak, bizim korkumuzu filtreleyebilirler.

Dünyaya maskeler arkasından baktığımızda dünya garip görünüyor, ve önemli ölçüde de değişti. Ancak, insanların büyük çoğunluğu daha az endişeli hissetmek ve diğerlerine ek olarak bir koruma önlemine daha sahip olmak için maskeleri istiyor ve hatta onlara ihtiyaç duyuyor.

Sonuç olarak, mevcut pandeminin etkilerinin ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Koruyucu maske kullanımının geçici mi olacak, yoksa bu maskelere belirli zaman ve durumlarda alışmak zorunda mı kalacağız, bunu da bilmiyoruz.

Tüm bunlara rağmen, yadsınamayacak bir şey var. Hayat en beklenmedik zamanlarda değişiyor ve yeni durumlara adapte olmaya hazırlıklı olmamız gerekiyor.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.