Çocukları İntihara Sürükleyen Mavi Balina Oyunu
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Kimse intihar etmek istemez. Aslında, bu yola giren insanların çoğu, hayatlarında başka bir çıkış yolu olmadığına dair kendi kendilerini ikna etmişlerdir. İntihar, acılı bir hayattan kaçmak için son çare olarak görülür. “Mavi Balina” adlı oyun da, çoğumuzun kafasını karıştırmasının yanı sıra, önemli bir noktanın altınız çiziyor: bugünün dünyasında, üzüntü, yalnızlık ve kırılganlığın karanlık sularında yüzen ve yardıma ihtiyacı olan binlerce çocuk ve genç vardır.
13 yaşındaki Maylen, Kolombiya’nın küçük bir kasabasında yaşıyordu. Aynı yaştaki diğer çocuklardan farklı bir hayatı yoktu. Kendisini kemerle asıp, intihar etmeden birkaç gün önce, annesine, mavi balinaların var olup olmadığını sordu. Kızının aklından neler geçtiğini hayal bile edemeyen annesi Villamizar da, “Evet mavi balinalar hala var kızım ama soyları tükenmek üzere” dedi.
“Ergen olmanın temel görevlerinden biri de, kendine ait bir kimlik bulmaktır. Bu kimlik, mutlaka kim olduğumuza dair bir mota mot bir anlayıştan daha ziyade, en azından kim olabileceğimiz hakkında biraz netlik kazanmak ile ilgilidir.”
– Anonim
Maylen, intihar yolunu seçen tek çocuk değil. Bu “oyunda” 50 korkunç görevi tamamlamış, dünya çapında yaklaşık 130 genç insan vardır.
Mavi Balina oyununda, bir “nihai görevi” tamamlayarak kazanırsınız. Bu görev de, kendi hayatınızı son vermektir. İşleri daha da korkunç bir hale getirmek için, eğer son görevi yerine getirmezler ise, oyun, kendi oyuncularının IP adresinden yola çıkarak, arkadaşlarını ve ailesini öldüreceği tehdidini savurur.
Birçok kişi, sosyal medya dünyasının ve sanal toplulukların saf kötülükler ile dolu olduğunu söyleyecektir. Ama her şeyin arkasında, öne çıkan özel bir düşünce var: Dünya, ister inanın ister inanmayın, mavi balinalarla doludur. Onlar, ister bilinçli ister bilinçsiz olarak ihmal ettiğimiz yalnızlık, korku ve güvensizlik gibi duyguları temsil eden kıymetli ve savunmasız canlılardır.
Artık karar verme zamanı. “Mavi balina”nın tam tersi bir fikir ile hazırlanmış olan oyunun adı ise “pembe balina”dır. Pembe balina, maalesef çok genç yaştaki gençlerin hayatını çalmaya yeltenen mavi balina oyununa tepki olarak doğmuş, harika bir oluşumdur.
Mavi balinalar acı bir hayattan kurtulmaya çalışır
Garip bir şekilde, oyun, adını aldığı değerli hayvan ile pek alakalı değildir. Mavi balina, gezegenimizdeki en büyük canlıdır. Onlar güçlü yüzücüler olup, okyanusları son derece hızlı bir biçimde aşabilirler.
Mavi balinalar, aynı zamanda gezegenimizdeki en gürültü yapan hayvanlardır da. 900 milden fazla uzaktan bile sesleri, homurdanmaları ve inlemeleri duyulabilir. Muhtemelen doğadaki en büyüleyici yaratıklardan biri mavi balinalardır.
Ama, asfalt zeminde yüzen, sosyal medya dünyasında yaşayan ve fark edilmeden gözden kaybolan, bizim “mavi balinalarımız” ise sessiz canlılardır. Ayrıca belirli bir psikolojik kırılganlık ve sağlam rol modellerinin eksikliği, bu insanlarda sıkça görülür.
12, 13 veya 18 yaşındaki bir insanın, kendilerini aşağılayan ve aynı zamanda kendilerine acı veren görevleri yerine getirmesi istenen bu oyunu oynamaya nasıl karar verebileceğini sorduğumuzda, birkaç yönü akılda tutmalıyız.
Neden genç bir insan bu oyunu oynamaya karar verir?
Mavi balina oyunu, çocuklara ve gençlere, kendilerini görünmez hissettikleri bir dünyada, benzersiz biri olma şansı verir. Birçoğunun, bu dünyada kendi yerini bulamadığı ya da kendilerini başkalarından ayıramadığı bir hayatı vardır.
Her kendine zarar verme eylemi, her korkunç görevi yerine getirmek, bir başarı olarak görülür. Çocuklar, acıyı, korkuyu ve kararsızlığı yendikleri için, bu görevleri cesaret dolu eylemler olarak görüyorlar. Psikolojik açıdan güçlenme ve motivasyon kazanmak için gurur duydukları “zaferlerdir” bu görevler. Bu sayede, oyuna devam etme motivasyonu kazanırlar.
Ayrıca, bu tarz bir oyuna başlama eylemi, gençlere kendilerini bir şeyin parçası olduğu hissiyatı verir. Bir nevi, bir söz verme ile birlikte gelir oyun. Eğer arkadaşları ya da ailesi, gençlere güvenli ve sağlam bir yaşam ortamı sağlayamaz ise, kendilerinin bu ortamı sağlayabilecek ve yalnızlıklarından kurtulabilecekleri herhangi bir maceraya, gözlerini kırpmadan ve düşünmeden atlayabileceklerini göz ardı etmeyeceğiz. Ve bazen, bu macera, mümkün olan en kötü yer ile sonuçlanabilir.
Sonunda, mavi balina oyunu, bu çocukları ve gençleri, korkunç zorluklarla dolu uzun bir yolculuğa sürüklüyor. Bu zorlukların, benlik saygısını destekleyeceği iddia ediliyor. Ama çocukların bilmedikleri şey ise, oyunun yapımcısı insanların, sadist ve acımasız kaprislerinin merhametinde olduklarıdır.
Mavi balinalar pembe olabilir
Artık şunu görmek zorundayız: çevremizde yüzen bir sürü mavi balina var. Fakat onları korkutmadan ya da sahip oldukları karakteri eleştirmeden, hissettiklerini hissetmeye veya oyun hakkında daha fazla bilgiye sahip olmalıyız.
Çünkü gençleri cezalandırıp, yargılayıp, onlarla dalga geçersek, mavi balina sizden yüzerek uzaklaşacaktır. Onları dikkatle, şefkatle ve akıl ve mantık çerçevesinde yönlendirip, sizin yardımınızla, pembe bir balinaya dönüştürebilme ihtimali de vardır.
“Daha yüksek ve daha iyi bir şekilde tamamlanmış insani özellikler meydana geldiği için, ergenlik de yeni bir doğumdur.”
– G. Stanley Hall
Dünya Sağlık Örgütü’nün de (WHO) açıkladığı gibi, dünya nüfusunun yaklaşık % 4’ü depresyondan mustariptir. Ve her yıl hayatlarına bir son vermeyi tercih eden 800.000’den fazla insan vardır. Onlar için, acı çekmeyi bırakmanın tek yolu budur. İntihar edenlerin büyük bir kısmı, 13 ila 25 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor. Bunun da ötesinde, özellikle de gençler arasında, kendisine zarar veren, yaklaşık 16 milyon insan vardır.
İşte bu yüzden, çocuklarımızı yetiştirme ve eğitme yollarımızı değiştirmeye odaklanmak zorundayız. Okullarda tıpkı pembe balina oyununda olduğu gibi, gençlerin kendilerine zarar vermelerini engelleyecek daha fazla eğitim programına ihtiyacımız var. Pembe balina oyunu, 50 eğlenceli görev ile birey de, olumlu bir davranış geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu görevlerin her biri, hayata mutsuz bir son değil, yeni bir başlangıç getirir.
Önleme ve denetleme
Yukarıda açıkladığımız senaryolarda, aile hayati bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, şu aşağıdaki adımları aklımızda tutmaya devam edelim:
- Ebeveynlerin çocuklarını dinlerken, tamamen duygusal olarak erişilebilir olmaları gerekir.
- Mevcut ekonomik durgunluk, ailelerin bir arada vakit geçirmelerini pek çok ülkede zorlaştırıyor. Ama ne kadar az zamanımız olsa da, bunu olabildiğince kaliteli bir şekilde kullanmalıyız. Bu şekilde çocuklarla sağlam bir güven ilişkisi ve samimiyet oluşturabiliriz.
- Sürekli olarak yalnız kalmayı tercih eden çocuklara, akranlarıyla güven ilişkisine dayalı dostluklar kurmaları için fırsatlar sunmalıyız.
- Çocuklarımıza değer vermenin gerekliliğini ve güçlü bir benlik saygısına sahip olmaları için onlara olumlu destek vermeyi unutmamalıyız.
Son olarak, en azından, ruh hallerine ve davranış değişikliklerine dikkat etmeliyiz. Ayrıca, sosyal medyada neler yaptıklarını ve paylaşım içeriklerini düzenli olarak denetlememiz gerekiyor. Bu sayede, aslında bizlere düşündüğümüzden daha da yakın olan, etrafımızdan duyduğumuz o korkunç olaydan kaçınabiliriz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.