Logo image
Logo image

Biri Size Çok Hassassın Dediğinde

4 dakika
Biri Size Çok Hassassın Dediğinde
Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater
Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

“Çok hassassın, her şeyi hep büyütüyorsun.” lafını çoğu insan sıklıkla duyar. Ancak kimse bu lafın ne kadar incitici olabileceğini algılayamaz. Bazı kişiler bu sözü oldukça rahatsız edici ve hatta kırıcı bulabilir. Bu lafları duyan kişi, içinde olduğu durumu daha da büyütebilir, kendisinde sorunlar aramaya başlayabilir. Bu şekilde kontrolü iyice yitirdiğini sanmaya başlar.

“Kelimeler en ölümcül silahlardan bile daha tehlikelidir”, bunu hepimiz biliyoruz. Eşit derecede tehlike olan bir başka şey ise, bize aktarılan mesajları yorumlama şeklimizdir. Birden bir kişi çıkıyor ve hiç beklemediğiniz kelimeleri size söylüyor. Bu kelimeler sizin için tamamen sürprizdir ve nasıl cevap vereceğinizi ya da sindireceğinizi o an bilemezsiniz.

“Bana ne dediğin umurumda değil. Benim umursadığım benimle ne paylaştığın.”

– Santosh Kalwar

Çok hassassın. Sana hiçbir şey diyemiyorum. Her şeyi gereğinden çok daha fazla büyütüyorsun.” Bunlar, kulağa ne kadar garip gelse de, çoğu ilişkide en çok tekrar edilen sözlerden birisidir. Ancak duygusal anlamda kalıcı etkiler bırakır.

Bazı sıfatların, fiillerin, isimlerin ve zarfların zihninizde negatif etkileri olur. Çünkü basitçe bu kelimeler, duygularınızı hükümsüz kılma hedefindedir. Bu derece güçlü bir duygusal kuşatma, düşünceleri doğrudan etkiler. Bu nedenle siz de ciddi anlamda bir probleminiz olduğunu düşünmeye başlarsınız.

İşte bu nedenle bu tehlikeli cümlenin arkasında yatan gerçeği herkesin anlaması gerekiyor. Size bunları söyleyen biri sizin hakkınızda gerçekten ne düşünüyor. Peki siz bu konuda ne yapmalısınız?

Some figure

“Çok hassassın” Bu cümleyi hayatınızda kim bilir kaç kez duydunuz

Ana, iş arkadaşlarıyla kahve içmek için dışarı çıkar. Sohbetin ortasında, son aylarda patronuyla yaşadığı sorunlardan bahseder ve uzun süre patronuna ayak uyduramadığını belirtir. Patronunun ondan istediği şeyleri başarmasının ne kadar zor olduğunu anlatır. Belli ki Ana’nın işiyle ilgili bazı sıkıntıları vardır ve bu konuda hissettiklerini anlatır. Sonra bir iş arkadaşı bu konuşmanın üzerine “yapma ama, eğer gerçekten onun çalışanıysan şu an sadece fazla hassas yaklaşıyorsun ve bu yaşadıklarını biraz büyütüyorsun” der.

Duyduğu şeyin üzerine önce durur, sessiz kalır. Kalbi kırılan ve bu sözlerden etkilenen Ana sakince kendisine yapılan bu yorumu anlamaya çalışır. Bunu yapmakta gerçek anlamda zorlanır. Aldığı bu mesajın, onu o an ne kadar kötü etkilediğini fark eder; böyle hissetmesinin çok açık bir nedeni de vardır: Ana’nın patronuyla ilişkisi zaten yeterince gergin bir haldedir ve çoğu konuda uzlaşamazlar. Bu durumun sonucunda da Ana, işinin elinde gideceği konusunda endişelenmektedir. Bu yapılan yorum onu çok üzer, çünkü iş arkadaşı Ana’nın gerçek endişesine odaklanmamıştır.

Bu anlattığımız örnek size çok tanıdık gelebilir. Belki siz de kendiniz hakkında bazı şüphelere düşüyorsunuz. Ortada herhangi bir problem yokken sorunlar yaratıyorsunuz. Ya gerçekten de kontrolü kaybediyorsanız? Hemen endişelenmeyin, yaşadığınız bu kötü olaylar sonucunda herhangi bir sonuca varmadan önce, aşağıda size vereceğimiz bilgilere bir göz atın.

Some figure

“Duygusal beyin, herhangi bir olaya karşı düşünen beyinden çok daha önce yanıt veriyor.”

– Daniel Goleman

“Çok hassas” olmak ne demek?

En başta bir şeyi açıklığa kavuşturalım. “Çok hassas olmak” aşırı ya da anormal bir durum değildir, bunu unutmamak gerekir.

  • Hassas bir insan, diğer insanlarla ve çevresiyle, duygusal bir bakış açısı benimseyerek ilişkiler kurar. Çoğu zaman sahip olduğu ilişkilerin farkındadır bu ilişkilere gereken önemi verir. Hassas kişiler ruh halleri hakkında rahatlıkla konuşabilir ve çoğu zaman başkalarının samimiyetini ve saygısını değerlendirir. Diğer insanlar bu değerleri göz önünde bulundurmadan hareket ettiği zaman rahatsız olur ve hatta acı çeker.
  • Tomkins’in 9 etki teorisine göre, herkes kendi duygularını kendine has bir şekilde okur ve yorumlar. Başkalarının iç dünyalarında neler olduğunu hiç önemsemeyen birçok insan bulunmaktadır. Bu insanların tavırlarına karşı tepki olarak hassas kişiler her şeyi büyüttüklerini ve abarttıklarını düşünmeye başlar.
  • Aynı zamanda, asla ve asla empati kuramayan ve bu yetenekten yoksun olan kişiler de vardır. Hatta bu kişiler, empati kurdukları zaman kendilerini oldukça rahatsız hisseder.

Abartılı davranışlar, oldukça normal kabul edilen duygusal modellerden biridir. Ancak çoğu zaman karşınızdaki kişi, sizin kişiliğiniz ya da duyarlılığınız hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. 

Bu insanların duygularınızı incitmesine izin vermeyin

Her insan olaylara kendine özgü bir biçimde yanıt verir. Herkes her şeyi kendine has bir biçimde anlar, bu şekilde hisseder ve bu şekilde dış dünyasını tecrübe etmiş olur. Bu nedenle biri size çok hassassın, duygusalsın ya da mutlusun dediğinde bilin ki bu tamamen onun olayları algılama şekliyle alakalıdır. Ancak bu şekilde aslında sizin kişiliğinize gölge düşürmüş olur, bir birey olarak olduğunuz kişiyi değersiz hale getirir. 

Buradaki “çok” kelimesinin negatif bir etkisi vardır. Bu nedenle bu konu hakkında konuşurken bu kelimeyi kullanmak yerine başka bir sözcük bulunmalıdır. Dillere pelesenk olmuş “çok hassassın” cümlesi yerine mesela “galiba bu durum seni etkiliyor, peki bu sorunla nasıl yüzleşmeyi düşünüyorsun? Yardımcı olabileceğim herhangi bir konu var mı?” denilebilir. Böylesi hem daha etkili hem de daha düşünceli olacaktır.

Some figure

Bu son örnekte verdiğimiz cümleler, insanların sıklıkla söylediği cümleler değil maalesef. Bu nedenle bir kişi size “aşırı hassassın” dediğinde o an hızlı bir kişisel değerlendirme yapmalısınız. Hassas olmanız ya da dünyaya duygusal bir açıdan yaklaşmanız olumsuz bir şey değildir ve bu nedenle cezalandırılamazsınız. Bu sizsiniz ve her zaman böyleydiniz. Bu şekilde nefes alıyorsunuz, bu şekilde hissediyorsunuz.

Bu yüzden biri bu tarz yorumlar yaptığında ve sizi incitecek şeyler söylediğinde bu sözlerin sizi etkilemesine izin vermeyin. Nihayetinde bilmelisiniz ki bu insanlar sizin gerçekte nasıl biri olduğunuzu henüz anlayamamışlardır.