Logo image
Logo image

Bir Sürü Fırtınanın Ardından Huzura Ulaştım

3 dakika
Bir Sürü Fırtınanın Ardından Huzura Ulaştım
Son Güncelleme: 20 Aralık, 2017

Nihayet huzuru buldum ama bunu başarmam için birçok fırtınayı atlatmam gerekti. Çünkü kimi zaman sayfayı çevirmek ya da yeni bir kitaba başlamak mümkün değildir. Gerçek bilgelik halihazırda yazılı olanı yeniden yorumlamak ve iç huzurunuz olduğunda zorlukların oyunun sadece küçük bir parçası olduğunu anlamaktır.

Hepimiz kaotik anlar, karmaşık günler ve gerçekten zor varlıksal krizler yaşamışızdır. Ruhumuz, huzur ve sükunet istese de beynimiz bir başka yol izler. Stres ve anksiyetenin yol açtığı nörokimyasal aktivasyon, bu nazik dengeyi bozar. Bu durum da bizi çevresel baskılara karşı koruyan ahengi bulmaktan alıkoyar.

“Adaletsizlikler ve hayattaki zorluklar karşısında… Sakinlik.”

– Mahatma Gandhi

Sükunetten söz ederken teslimiyeti kastetmediğimizi belirtmemiz önemlidir. Hayattaki güçlükler karşısında sakin ve yavaş bir tavır seçmek, vazgeçmekle aynı şey değildir. Tam tersine, iç ahengini bulmaktır bu; düşünceleri arzular ve becerilerin bilgelikle aynı hizada olduğu ahengi.

İç huzuru bulabilmek, üzerine daha çok şey okumaya sizi davet ettiğimiz bir sanat.

Some figure

Hiç dinmeyen gürültülerle dolu bir dünyada huzuru bulmak

Gürültülerle dolu bir dünyada huzuru bulmak, bir gecede başarılacak bir şey değildir. Özellikle de gürültülerin size sızmasına izin verdiyseniz. Bütün çevremizden talepler aldığımız kaos dolu bir dünyada yaşıyoruz. İyi yurttaşlar, verimli çalışanlar, uslu çocuklar, mükemmel anne babalar ve harika arkadaşlar olmalıyız.

Toplumun bize empoze ettiği  “olmalıyız” sözü gerçek özümüzü yitirmemize neden olabilir. Londra Üniversitesinde Duygu Tarihi Merkezinin müdürü Jules Evans, anksiyete ve depresyon üzerine yazdığı makalelerinde bu hızlı dünyada çoğu zaman kendimizi doğaçlama yapmaya sınırladığımızı ve duygularımızın kontrolünü yitirdiğimizi açıklıyor. İç dengemize dair hissi yitirir ve bizi besleyen köklerden uzaklaşırız.

İç huzur ve denge, çok değerlidir. Maneviyattan bahsetmiyoruz, sağlık ve iyilik hissinden söz ediyoruz. İç huzuru olmayan insanlar, hiç dinmeyen gürültülerle dolu bir adaya sıkışıp kalmıştır ve burada doğru kararları vermekten alıkonmuşlardır. Huzursuz bir ruh, insanın en kötü düşmanı olabilir. Öyle ki çaresizlik, kontrol eksikliği ve hatta depresyona yol açabilir.

Kontrolü ele geçirmek zorundayız.

Some figure

Samuray felsefesini kullanarak sükunete kavuşun

İlginç olduğu kadar da zenginleştirici olan bir kitap önerelim: Training the Samurai Mind: A Bushido Sourcebook. Kitabın yazarı tarihçi Thomas Cleary. Bu kitapta yazar, her savaşçının zihnini sakinleştirmek ve düşmanını daha iyi tanımak için kullandığı teknikleri ayrıntılarıyla anlatıyor.

“Yarının savaşı, bugün yapılan pratikle kazanılır.”

– Samuray özdeyişi

Elbette günlük yaşamımızda fiziksel savaşlar vermiyoruz. Öldürecek düşmanlarımız yok ama yüzleşmemiz, ilgilenmemiz ve hatta alt etmemiz gereken karşıtlarımız var. Tabi ki bu düşmanlar; korku, stres, endişe ve şunu da itiraf edelim ki belli insanların varlığı ya da tavırlarıdır.

Aşağıda iç huzurunuzu bulmanıza yardımcı olacak bazı Budist stratejileri açıklamaya çalışacağız.

Some figure

Hızlı bir dünyada huzur nasıl bulunur?

İç huzurumuzu ve dengemizi bulmada en iyi müttefikimizin zihin olduğunu anlamamız önemlidir. Ne var ki bazen düşüncelerimiz sınırı aşar ve ters etki yaratmaya başlar. Başımızı çevirip kendimizi bizi meşgul eden düşüncelerin üzerine çıkarmalıyız, aşağısına değil. Yoksa bizi tutsak ederler.

Bunu başarmak için aklınızdan şunları çıkarmayın:

  • Kendinize sadık olun. Size kimlik veren erdemlere sahipsiniz. Onları savunun.
  • Duygularınız, sizi zayıf kılmaz. Tam tersine, cesaret bulmanıza ve varlığınıza, erdemlerinize ve geçmişin savaşlarıyla zayıflamış dirençli ruhunuza yaşam vermenize yardım eden bir silahtır.
  • Güçlüğü kabul edin. Tıpkı samurayların er ya da geç Bushido’nun istediği gibi hayatlarını vermek durumunda olacaklarını bildiği gibi güçlüklerin var olduğunu kabul etmeniz gerekir. Bu demek değildir ki ölümü takıntı hâline getirmelisiniz. Tam tersine korkmadan onu kabul ederek hayatın hiç ummadığınız anlarda sunduğu her pozitif şeyi kabul edebilirsiniz.
  • Sakin olmak için kendinizi eğitebilirsiniz. Her gün iç huzurunuz üzerinde çalışmalısınız. Bunun için yapabileceğiniz en güzel şey, her gün bir iki saat ayırıp sessizlik içinde kendinizi dengelemektir. Dilerseniz meditasyon yapın ya da yürüyüşe çıkın ama ne yaparsanız yapın, kendinize zaman ayırın ki sağlığınız iyileşsin.
  • Her gün kontrol duyunuz üzerinde çalışın. Neleri kontrol edebildiğinize odaklanmalısınız. Kendi kararlarınızı verebilirsiniz ve bunu yapmalısınız. Her şeyden önemlisi, istediğiniz ve istemediğiniz şeyler konusunda iddialı ve kararlı olmalısınız.

Bütün bu fikirler size günlük savaş alanınızda daha fazla cesaretle hareket etmek için ihtiyaç duyduğunuz psikolojik stratejileri verecektir. Çünkü huzur bulunmaz, ELDE EDİLİR.