Bir İlişkiyi Güçlendirmenin Bilimsel Yolları
Her ilişkide zamanla sorunlar ortaya çıkar ve eşlerden biri ya da ikisi birden daha fazlasına ihtiyaç duymaya başlarlar. Her halükarda bir ilişkiyi güçlendirmek, daha ilginç, zengin ve heyecanlı kılmak mümkündür.
Bir ilişkiyi güçlendirmenin birçok yolu, ya da en azından bu konuda yazılmış birçok şey var. Peki, bilim bu konuda ne diyor? Bir ilişkiyi güçlendirmenin bilimsel olarak kanıtlanmış bir yolu gerçekten var mı? Aslında çok yöntem var çünkü bu alanda birçok çalışma yapıldı. Haydi, en ilginç sonuçlara bir göz atalım.
Çalışmalar bir ilişkiyi güçlendirme konusunda ne gösteriyor?
Bağlılık
Bir ilişkide eşlerin birbirine olan bağlılığı, ilişkilerini güçlendirmede esastır. Peki ama bağlılık nedir?
Hepimizin anlayacağı bir ifadeyle, bağlılık eşlerin herhangi bir güçlük veya sorunla karşılaştıklarında bile birbirlerine destek olmaya devam etmesidir. Bir çiftin bağlılık seviyesini asıl belirleyen şey, ilişkilerine ne ölçüde öncelik verdikleridir.
Bu anlamda, bir çalışmada uzun süreli bir ilişkide kalma isteğinin, sağlam ve kalıcı bir ilişki için çok önemli bir unsur olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öpüşme
Şempanzeler üzerinde yapılan bir çalışma, öpüşmenin düşündüğümüzden çok daha kuvvetli bir birleştirici unsur olduğunu gösterdi. Öyle ki güçlü fiziksel değişimlere bile neden oluyor. Örneğin; tutkulu bir öpücük, hormonlar ve sinir taşıyıcılarının dahil olduğu kimyasal tepkiler zincirini harekete geçirebilir.
Dopamin, öpüşmenin ortaya çıkardığı en güçlü sinir taşıyıcılardan biridir. Adrenalin ve serotonin de öpüşmeyle harekete geçirilmektedir.
Diğer çalışmalar da öpüşme sıklığı ile ilişkinin niteliği arasında kesin bir ilişki tespit etmiştir.
Umutlanın
Çoğu kişi, ilişkiniz konusunda fazla umutlanmanın uzun vadede olumsuz bir şey olabileceğini söyleyecektir. Ancak bilim bunun tersini gösteriyor. Aşk, umutla doludur ve umut, eşinizin idealleştirimiş bir versiyonunu görmenizi sağlar. Peki, bu sağlıklı bir şey mi?
Bir ilişkinin başlangıcında partnerinizi abartılı bir şekilde olumlu görmek yaygın bir durumdur. Fakat zaman, partnerinizin kusurlarını, kötü alışkanlıklarını ve diğer olumsuz özelliklerini açığa çıkaracaktır. Çalışmalar, ne kadar çok şey bilirseniz aşık kalma olasılığınızın o kadar azaldığını göstermiştir. Ancak ne kadar çok şey bilirseniz, sevginizin değerinin artacağı da doğrudur.
Ayrıca diğer çalışmalar, umutlu olmanın ilişkinin daha uzun sürmesine katkıda bulunacağı teorisini desteklemektedir. Umutlu çiftlerin daha az kavga ettiği ve daha mutlu olduğu gösterilmiştir.
Özerklik
Çoğu ilişki, belli derecede özerkliğe izin verdiğinde daha iyi yürür. Partnerler, daima uyum içinde davranmak zorunda olmadıklarını görmelidir. Karar alırken kendilerini zorlanmış hissetmeden hareket edebileceklerini bilmelidirler. Sonja Lyubomirsky , “The How of Happiness” adlı kitabında bu teoriyi desteklemekte ve özerkliğin daha az stres ve daha fazla mutluluk sağlamada yardımcı olduğunu anlatmaktadır.
Fiziksel görünüş
Fiziksel görünüm konusunu aşmak, bu meselenin ilişki üzerindeki devasa gücünü hafife almakla aynı şey değildir. Fiziksel temas, bir çiftin sağlık ve mutluluğunu artırabilir. Oksitosin kucaklaşma, öpüşme ve cinsel ilişki ile salgılanır ve istikrarlı ve mutlu bir ilişki kurmaya yardımcı olur.
Uzun süreli bir ilişki için esas olan güven duygusunun takviye edilmesi de önemlidir. Çalışmalar yüksek nitelikli ilişkiler ile sık fiziksel temas arasında güçlü bir bağ olduğunu göstermiştir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.