Bana Bunları Söyleme
Bana sakinleş deme çünkü zaten sakinleşemiyorum. Beni köşeye itme çünkü oradan resmin bütününü göremiyorum. Bana üzülmeyi bırakmamı söyleme çünkü bu durumdan ben de zevk almıyorum. Aslında durup nefesimi normale bile getiremiyorum, yani bunların hiçbiri elimde değil. İnan bana, böyle hissetmeyi ben de istemezdim.
Lütfen unutkanlığımdan dolayı beni cezalandırma. Işıkları ya da kapıyı açık bırakmak istemiyorum ve kesinlikle yaptığım alışverişin poşetini restorandaki sandalyede unutmak istemiyorum.
Beni azarlaman hiçbir işe yaramıyor. Bu, aklına gelen ilk şey olsa da hiç yardımcı olmuyor. Bana bağırman mantıklı değil, sadece beni daha endişeli ve öz güvensiz hale getiriyor. Daha az dalgın olmama yardımcı olmuyorsun, sadece dalgınlığım ortaya çıkınca daha da kötü hissetmeme neden oluyor çünkü bu defa artık bunun seni kızdırdığını da biliyorum.
Aklım başka yerdeyken sana söylediklerim
Yapmaya çalıştığım şeye dikkat de çekme. Problemim, yanlış yolda olmam değil, sadece ikimizin de gitmek istediği yere giden yolu bulamamam.
Anksiyete öyle bir şey değil. Endişenmememi söyleme, bana endişelenme dediğin zaman, sakinleşmeme yardımcı olmuyorsun. Hatta daha kötü yapıyorsun. Anksiyete inatçıdır, zordur ve eleştirel sözlerinle bana verdiğin çaresizlikten beslenir. Senin için bunları duymak zorsa üzgünüm. Fakat lütfen dürüstlüğüm için bana kızma.
Sana yapacağım dediğim şeyleri bana hatırlatma. Henüz yapamamışken sen buna dikkat çektiğin zaman, ben kendimi daha da küçülmüş hissediyorum. Suyun altında nefes almamı isteme. Yüzeye çıkmaya ve ışığı görmeye ihtiyacım var. Gücümü ölçmek yerine bana yardımcı ol.
Eğer bana kulak verirsen, ikimizin de anladığı bir dil kullanmaya başlayabiliriz. Kendi Babil Kulemizi inşa edebiliriz ve aramızda bir samimiyet doğurabiliriz. Kuleden de ziyade, bana aşılmaz gelen şartları ve zorlukları senle paylaşmama yardımcı olacak bir köprü inşa edebiliriz. Normal bir insan için yerde bir çizik olan, benim için aşılmaz olabilir. Bana bunu söyleme. Lütfen o insan olma.
Boş sözler söyleme. Eğer istemiyorsan, yapamıyorsan, bana yardımcı olma. Üzerine konuşmak zorunda kalmamak için problemlerimi küçümseme. Eğer kendi sorunların varsa anlarım. Lütfen nezaketen ziyaretlerin samimiymiş gibi davranma, çaresizlikle başlayıp umutla biten eski ziyaretlerinmiş gibi… Bu ziyaretlerde eskiden sessizce oturabilirdik çünkü zaman sınırımız diye bir şey yoktu. Eğer problemden kaçmak için geldiysen, hiç gelme.
Bana mesajla nasıl olduğumu sorma, özellikle de iyi olmadığımı bildiğin zamanlarda. Sana beni başından atıp bir sonraki konuna dönebilmen için seve seve yalan söylerim. Git yemek pişir, en sevdiğin diziyi izle, bir sonraki randevuna geç kalma diye…
Boş sözler söyleme
Eğer söyleyecek bir şeyin yoksa, hiçbir şey söyleme. Kısa sonbahar öğleden sonralarında ya da uzun bahar öğlenlerinde rüzgar ve inşaat sesinden, çocukların gürültüsünden ve kuş sesinden rahatsız olup pencereyi kapatmaktan bıkmam. “Bana bunları söyleme” dediğim zaman, asıl söylemeye çalıştığım, paylaşmak istediğin ne varsa benle paylaşabilirsin, fakat yeter ki burada ve anda ol.
Bu bana yardımcı olur. Az sayıda açık iletişimi, on tane pencereden dışarı bakmaya tercih ederim. Onun yerine, hadi harcadığımız zamanı telafi edelim, gökyüzüne bakarken, onun deliklerinden ışık saçan, kocaman, koyu mavi bir örtü olduğunu hayal edelim. Şşşş. Konuşma, çünkü bu defa çok az şey söyledin. Hatta hiçbir şey söylemedin ve hiçbir şey bizi korkutmadı.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
Figueras.A. Pequeñas grandes cosas , tus placebos personales. Plataforma Editorial
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.