Aşk Hakkında 5 Çin Atasözü
Savaşlardan, iç çatışmalardan ve diktatörlükten bu kadar acı çekmiş bir ülke olan Çin’in, bilgelik felsefesinin, popüler bir kaynağı olması gerçekten ilgi çekici bir durumdur. Bu sebeple, bugün aşk ile ilgili bazı Çin atasözlerinden derlediğimiz bilgileri sizler ile paylaşacağız.
Çin atasözleri özellikle aşk, romantizm ya da romantik ilişkiler üzerine odaklanma eğiliminde değiller. Bu atasözlerinin amacı, daha ziyade, hayatın anlamını ve bilgeliğin kaynağını bulmak veya insani davranışlara bir açıklama getirmektir. Bununla birlikte, kalbimizi ısıtan ve gerçekten de kulağa çok güzel gelen bazı örnekleri de vardır.
En güzel Çin aşk atasözleri
“İnsanlar her gün saçlarını düzeltir, peki ya kalpleri?”
Bu, romantik ilişkiler hakkında son derece sade ama bir o kadar da sembolik Çin atasözlerinden biridir. Genel olarak, çoğumuz gün içerisinde bir çok kez aynaya bakar ve iyi görünmek için oldukça çaba harcarız. Şık giysiler giyer, saçlarımızı düzeltir ve en tatlı gülüşümüzü takarak evden çıkarız.
İyi görünmek o kadar da zor bir mesele değil. Buna rağmen, her geçen gün daha fazla sayıda insan, daha iyi görünmek adına, aynanın önünde saatlerini harcıyor. Peki ya bu saatlerin bir kısmını kalbimizi düzeltmek için kullansaydık, ne olurdu?
Fiziksel olarak iyi görünmeye harcamış olduğunuz zamanı biraz kısıp, kişisel ilişkilerinize daha fazla odaklanırsanız, hayatınızın nasıl değişebileceğini hiç düşündünüz mü? Bu Çin atasözünün, bilgeliği ve kıvraklığı da burada kendini belli ediyor: insanların kendi iç dünyalarına bakmaya ve daha az fizikselliğe odaklanmayı öğütlüyor.
“Kalıcı duygular kalıcı sonuçlar doğurur”
Hayatlarımızı çok hızlı bir biçimde yaşıyoruz. Sürekli olarak büyük miktarda bilgiye ve uyarıcıya maruz kalıyoruz. Ancak, değişmeyen bir şey var: aşk. Aşk ne kadar derin olursa, sonuçları da o kadar derin olacaktır. Duygularımızın yararlı sonuçlarına atıfta bulunduğu için, en güzel Çin aşk atasözlerinden biridir.
Duygularımız ne kadar samimi ve içten gelirse, meyveleri de o denli tatlı ve uzun süre bozulmadan kalacaktır.
Bu durum, kısa süreli, anlık duygulardan ve yükselmelerden beslenen bir toplumda, icrası zor bir duygu olabilir. Kısa bir süre içerisinde sahip olduğumuz her şeyi tüketebiliyoruz. Uzun vadede, duygusal alanlarımız da dahil olmak üzere, yaşadığımız hissiyatların çoğunda halen çok daha büyük fayda sağlayacağı için, bu atasözünü hayatımızda yaygın bir şekilde kullanabiliriz.
“Kalp hiç konuşmaz, ancak anlamak için onu dinlemelisin”
Kalbimizin hiç bir zaman konuşamadığı doğrudur, ancak… iyi bir dinleyici için zaten gerekli olan birkaç kelimeden fazlası değildir. Sık sık, duygularımızın bizi yönlendirmesine izin vermekte zorluk çekeriz. Bununla birlikte, bazen akla dayalı bir yaşam tarzına bu kadar dayanmadan yaşamak ve mantığımızı bir kenara bırakmak daha yararlıdır.
Bu manada bu atasözü çok mantıklıdır. Duygularımızı kelimelerle açıklamaya çalışmak, her zaman kolay olmaz ve kendimizi duygularımızın kontrolüne bırakırsak, yaşamımız daha da sade bir hal alabilir. Eğer sürekli olarak mantığımıza dayalı bir yaşam tarzı bellersek, karakterimizin önemli bir bölümünü elbet bir gün kaybederiz.
“Aşk yalvararak olmaz, hak etmek lazım”
Duygularımızla alakalı bir şey istemek zorunda olduğumuz zaman, elde ettiğimiz şey, istediğimizin tersi olabilir. Birine gidip, sizi sevmesi için yalvaramazsınız, çünkü sevgi ve aşk talep edilecek durumlar değildir. Bununla birlikte, kendinizi başka birinin sevgisini hak eden biri haline getirirseniz, bu durumun olasılığı büyük ölçüde artar.
Sizi sevmek isteyip istemediklerini başkalarına sormayın. Onları doğrudan sevin ve en derin hislerini hak edin.
“Acı çekmekten korkan biri zaten korkunun kendisinden acı çekiyordur”
Bahsedeceğimiz son Çin atasözü, doğrudan aşk ile bağlantılı olmasa da, onunla ilgilidir. Kaç kişinin çekeceği acı ve bu acının korkusu yüzünden yeni bir ilişkiye başlamaya cesaret edemediğini biliyor musunuz? Ama bu akıl dolu atasözü kafamızda muallakta kalan bir çok şeyi netleştiriyor. Eğer acıdan çok korkuyorsanız, gerçekte de zaten acı çekiyorsunuz demektir.
İster aşktan, ister yeni bir şeye başlamaktan ya da ister yeni yollar denemekten olsun, kendinize dair korkularınız, size daha çok acı veren bir durumdur.
Aşkla ilgili bu Çin atasözleri, muhteşem bilgelik izleri taşır. Gerçekte, hayatımızda olup biten çoğu olay doğrudan bizim ile ilgilidir. Eğer korkuyorsak, eğer ilk adımı atmaktan çekiniyorsak, eğer kalbimize uzaktan bakıyor ve gerçek olmayan duyguları yaşamaya çalışıyorsak, bizi tatmin edebilen insanları çok zor buluruz.
Bu güzel sözler kulağınıza küpe olsun. Mutlu olmak, daha fazla sevgi ile dolup taşmak, hayatınızı dolu dolu yaşamak sizin kendi ellerinizde.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.