Yasakların Cazibesi
Adem ile Havva’nın cennette yaşadıklarına dair hikayeden anlıyoruz ki insanlık tarihi boyunca yasaklar daima çekici olmuştur.
Birçok insan ilişkisinde yasak farklı tepkilere yol açar. Ama çoğu kez yasaklar, bizi vazgeçireceği yerde yasak olana daha da yaklaştırır.
“Hata, elmayı yasaklamak oldu. Oysa yılanı yasaklamış olsalardı, Adem onu yemek isteyecekti.”
– Mark Twain
Yasakları çekici bulmanın psikolojisini anlamak için çocukluktan beri yaşadığımız psikolojik gelişmeyi anlamak önemlidir.
Çocukluk dönemindeki merak duygusu
Çocukluğumuzdan beri merak bizi dünyayı keşfetmeye, çevremizde yaşananlarla ilgilenmeye ve yeni şeyleri denemeye yöneltmiştir. Bu, bebeklikten itibaren insanın öğrenme sürecinin bir parçasıdır.
Bunun öğrenme, büyüme, olgunlaşma ve ayakta kalmamız için temel bir içgüdü olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu nedenle hiçbir şey ve hiç kimse çocukken bizleri keşfetmekten, her şeyi ilk elden denemekten ve yeni şeyleri öğrenmekten alıkoyamaz.
Bu aşamada yasak, bilinmeyenin ardında ne olduğuna dair yoğun bir meraka dönüşür; dolayısıyla, çok cazibeli ve karşı konulmaz bir hal alır.
Yasaklamak yerine alternatif üretin
Çocukluk boyunca, adı olmayan şeyler yok demektir, ya en azından ilginç değildir.
Bir çocuğun bir yerden uzak durmasını istiyorsak, oraya gitmemesi için ısrar etmemiz doğru olmayacaktır. Bunun yerine, nazik bir şekilde onları istediğimiz şeyi yapmaya yönlendirecek alternatifleri oluşturarak onu çekici hale getirmeliyiz.
Bir öz onaylama dönemi olan ilk yetişkinlik
İlk yetişkinlik döneminde gençlerin, kim olduklarını keşfetmeleri ve aynı zamanda kendilerini onaylamaları gerekmektedir. Bunun için bu erken dönemde kendi fikirlerini öne çıkarıp kendi yollarını belirleyerek anne babalarından farklı olduklarını göstermeleri gerekir.
Bu süreçte çocukluk dönemi ardından yeni oluşmakta olan kişilik olgunlaşır ve genç insanların kendi alanlarına ve kendi kararlarını vermeye ihtiyaçları doğar.
Bu noktada, yasak olanı istemek, çocukluklarında akıllarına kazınan ve artık faydalı olmayan ideallerden kendilerini ayırmalarının bir yolu olur. Bu nedenle, yasak olan şeyler daha çekici hale gelir ve bizi farklı kılacak, eşsiz ve farklı olduğumuzu gösterecek şeyleri ararız.
Yasaklamak yerine uzlaşmak
İlk yetişkinlik dönemindeki bir genci, bir şeyi yapmaktan alıkoymak istiyorsak o yanlış seçimin ardındaki nedenleri ve değerleri açıklamak gerekir. Bunu başarmak için genç insanların kişiliklerine, fikirlerine ve kararlarına daima saygı göstermelisiniz. Çünkü birçok durumda kendi hatalarından ders çıkarmaları, kaçınılmaz olacaktır.
Bu durumda, bir orta yol bulmaya çalışabilir, uzlaşabiliriz. Böylece hem yetişkinler hem de gençler bundan faydalanmış olur.
Yetişkin olma özgürlüğü
Yetişkinlik; özgürlük, olgunluk, sorumluluk ve bağlılık dönemidir. Birey, hayatını bu aşamada anne babasından bağımsız bir şekilde özgürce planlayabilir ve yaşamlarını etkileyen kararları verebilir.
Bu noktadan itibaren kimsenin yolumuzu seçmeye hakkı yoktur. Bu aşamada yasak, onu empoze eden kişinin reddedilmesine neden olur. Yetişkinler, sırf kendi hayatlarının efendisi olduklarını ve başka kimsenin bizin adımıza karar veremeyeceğini göstermek için “yasak bölge”lere girebilir.
Yasaklamak yerine saygı gösterin
Her yetişkinin, yanlış bile olsa kendi hayatı için kararlar almaya hakkı vardır. Bu nedenle, yakınlarının bu kişinin kararına saygı göstermekten başka seçeneği yoktur. Elbette saygı çerçevesinde kalarak, yasaklamadan, yargı fikirlerini ifade edebilirler.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.