Yalan Haberlere Neden İnanıyoruz?
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Bugünlerde birçok yalan ya da eksik haberle karşılaşıyoruz, bunu birçoğunuz “yalan haber” ya da asparagas olarak da biliyor olabilir. Yanlış bilgilendirme günümüzde çok yaygın hale geldi ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu hiç ayırt edemez hale geldik. Ama insanların yaşadığı sürece bilgiye her zaman ihtiyacı var ve özellikle de inandığımız şeyler söz konusu olunca bu bilginin doğru olması çok önemli. Buna rağmen, gün geçtikçe yalan haberlerin sayısı giderek artmaktadır.
Bu kavramı anlamak için, motivasyonun psikolojisine bakabiliriz. Bilinçli bir şekilde bilgi edinme arzusunun yanı sıra, bizi motive eden bilinçdışı bir bilgi edinme ve inançlarımızı kontrol etme ihtiyacı da vardır. Bu sayede, insanlar gerçekte yanlış olsa bile bu motivasyonlarının doğru olduğunu söyleyen şeylere inanmaya meyilli hale gelir. Bunun tam tersi de meydana gelebilir. İnançlarımızla örtüşmeyen bilgileri gerçek olsalar dahi reddedebiliriz.
Basit sonuçlar elde etme isteği
Motivasyonlarımızdan birisi de basit sonuçlar elde etme isteğidir ve bu durum ayrıca, belirsizlik kavramıyla da yakından ilişkilidir. Bu ihtiyaç aktif hale geldiğinde insanlar kesin doğruları onaylayan basit mesajlar içinde sıkışıp kalmış gibi hissederler. Bu yetmezmiş gibi, hepimizin düzensizlik ve belirsizlik anlarında basit bir sonuca ulaşma isteği artar.
Bu basit mesajlara bir örnek, toplumumuzdaki sorunlardan göçmenlerin sorumlu olduğunu söylemektir. Bu mesaj dünyayı iyi ve kötü insanlar olarak ikiye bölen bir mesajdır. Bu mesaja göre biz iyiyken göçmen insanlar kötüdür. Bunu yaparak ayrıca, suçlamak için bir “günah keçisi” bulmuş oluruz ve tüm sorunları onun üzerine yıkarız. Durum böyle olunca, birçok insan bu tür basit mesajları üzerinde çok durmadan kabul eder.
Spesifik sonuçlara duyulan ihtiyaç
Benzer olarak, insanlar kendi inanmak istediğiyle örtüşen spesifik mesajlara inanmaya daha çok meyillidir. Bununla birlikte, sadece biz öyle düşündüğümüz için bir şeylere inanmamalıyız.
When the fake news is too outrageous, such as saying that Barack Obama‘nın Ku Klux Klan üyesi olduğunu söylemek gibi absürt ve açık bir şekilde bildiğimiz ve inandığımız şeylere ters düşen bilgileri kanıtlar sunsak da insanlar genellikle reddeder.
Bu söylediğimizin tersine, bilgi eksikliği insanların çok büyük ve inanılmaz haberleri kabul etmesine de sebep olabilir. Yapılan çalışmalar, en eğitimli ve tecrübeli insanların bile yalan haberlere karşı savunmasız olduğunu göstermiştir. Bu da onların bir haberi doğru ya da yalan diye etiketlemeden önce birçok farklı eleştirel düşünme tarzıyla ele alabilmesinden kaynaklanır.
Yalan haber raporları
Bir konuda bilgi eksikliği olan durumlarda, uzman olarak değerlendirdiğimiz insanlara güvenmeyi tercih ederiz. Arabanız bozulursa, güvenilir bir tamirci çağırırsınız. Hasta olursanız, güvendiğiniz bir doktora gidersiniz.
Geçmişte, toplumsal, politik ve dünyayı ilgilendiren konularda (hükümet ajansları, bir meclis üyesi, başkan ya da ana akım medya kaynakları gibi) saygı duyulan sosyal kurumlara çokça güvenilirdi ve bu sayede bu kurumlar birçok konuda kontrol sahibiydi.
Ama bu zamanar eskide kaldı ve şimdi hem hükümetler hem de ana akım medya o kadar da güvenilir değil. Son zamanlarda ortaya çıkan krizler ve yolsuzluk olayları, bu kurumların insanların güvenini eskisi gibi koruyamadığını göstermektedir. Bu ana akım medyaya olan güvenin kaybolması sonucunda insanlar, bilgi ve belli sonuçlara ulaşma ihtiyaçlarını başka kaynaklarla gerçekleştirmeye başladı.
Birçok yalan haber
İnternet sayesinde olan gelişmeler ve sosyal ağların hayatımıza girişi sonrasında, uzmanlara olan güvenimiz de azaldı ve yalan haber miktarı epey arttı. Bu içinde yaşadığımız kafa karıştırıcı zaman, hızlı değişim ve gelişimlerle şekillendi (örneğin Çin ve Hindistan gibi Asya güçlerinin yükselişi, terörist grupların ortaya çıkışı, ekonomik dengesizlik, göçmen krizi vb.) ve hepimiz bu sebepten güncel bilgiye daha hızlı bir şekilde daha fazla ihtiyaç duymaya başladık. Artık bir yerde bir şey olduğunda bir dakika içinde bunun bilgisine sahip olmak istiyoruz.
Bu talep ve beraberinde gelen ana akım medyaya güvensizlik, özellikle İnternet ve sosyal ağlar gibi yeni kaynakların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu yeni kaynakların üzerinde neredeyse kimsenin kontrolü yoktur ve bunlar insanların politik düşüncelerinin değişmesinde çok etkili ve manipülatif kaynaklardır.
Her ne olursa olsun, mevcut yanlış bilgi vebası endişelendirici bir durumdur ve bazı kurumların güvenilirliğinin yeniden sağlanması gerekmektedir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.