Uyku Eksikliği ve Sonuçları
Yazan ve doğrulayan psikolog María Paula Rojas
Uyku eksikliği ergenler ve yetişkinlerde yaygındır. Anlık tatmin, aşırı uyarılma ve sabır eksikliği ile dolu bir dünyada uyumak gibi temel ihtiyaçlar genellikle ikinci planda bırakılır.
Benzer şekilde, çalışma saatlerindeki sürekli değişimler, çeşitli yapay ışıklar ve her yerdeki teknolojiler bunu daha da belirgin hale getirir.
Bu değişimlerin sonuçları bilişsel, duygusal ve biyolojik gibi farklı seviyelerde ortaya çıkar. Şimdilerde bu durum yetersiz uyku sendromu gibi yeni şeyler yaratma noktasına gelmiştir. Bu toplumda her şey bir önceliktir, ancak uyumak bunlardan biri değildir.
“…uyku yoksunluğu Cenevre Anlaşması ve uluslararası mahkemeler tarafından yasaklanmış olan yasa dışı bir işkence yöntemidir, ancak pek çoğumuz bunu kendimize yaparız.”
– Ryan Hurd
Uyku Süreci
Uyku önemli bir fizyolojik durumdur. Beyin aktivitesinin entegrasyon sürecini geliştirmek ve fizyolojik süreçleri değiştirmek için uyanıklık ve farkındalıkta bir azalmaya işaret eder. Ayrıca, uyanma ve uyku durumlarınız arasında geçiş yapmanıza yardımcı olan şey sirkadiyen ritmdir.
Ayrıca her zaman aynı sırada gerçekleşmesi gereken iki ana uyku evresi olduğunu bilmek de önemlidir.
- İlk aşama NREM uykusudur ve bu süreçte hızlı göz hareketleri bulunmaz. Bu dört aşamaya ayrılır:
- NREM1. Kişinin kolayca uyanabileceği, ve hala iç ve dış uyaranları algıladığı hafif bir uykudur.
- NREM 2. Burada vücutta bir duyusal erişim bloğu gerçekleşir ve bu kas tonusunu ve kalp atış hızını düşürür. Ayrıca beyin dalgaları azalmaya başlar, böylece beyin aktivitesini kalibre eder.
- NREM 3. Bu aşamada beyin dalgaları azalmaya devam eder ve duyusal blok büyür. Büyüme hormonu üretimi de artar.
- NREM 4. Bu ve bundan önceki aşama en derin uyku aşamalarıdır ve delta dalgaları daha baskındır.
- İkinci aşama REM uykusudur. Ana özelliği hızlı göz hareketlerinin varlığıdır.
Burada kas tonusu azalır ve solunum ve kalp ritmi düzensiz hale gelir. Bu uykunun beynin en aktif olduğu aşamasıdır ve geçirgen bir bağlantıya sahip bilinçli rüyalar gerçekleşebilir.
Beyin Aktivasyonu ve Uyku Eksikliği
Serebral görüntüleme yoluyla kişinin uyku süresi azaldığında beyin aktivitesinde küresel bir azalma gözlemlenmiştir.
Buna rağmen bilim insanları bu aktivitedeki en büyük azalmanın prefrontal korteks ve paryetal lobda olduğunu belirtmişlerdir. Bu ölçüm spesifik olarak sözel aktiviteler ile gerçekleşmiştir ve araştırmacılar bunun beynin uyanık ve farkında kalmaya uğraşırken ekstra çalışmasının bir sonucu olduğunu düşünmektedir.
Uyku Eksikliği Bilişsel İşlevlerinizi Etkiler Mi?
Günümüzde uykunun gündüz gereken uygun bilişsel işlevleri geliştirmek için gerekli olduğu açıktır. Araştırmacılar bir haftada hafta başına 1.3 saatlik uyku azalmasının uyanıklık seviyelerinde %32’lik bir azalmaya neden olduğunu bulmuştur. Bu hem fiziksel hem de bilişsel aktiviteler üzerinde sonuçlara yol açar.
Hafıza ve Öğrenme
Hafıza ve öğrenme düzgün uyku ile ilişkili süreçlerdir. Bilim insanları, insanların gün içerisinde edindikleri bilgilerin uyku sırasında pekiştiğini bulmuşlardır. Ayrıca, bu uyku öğrenme için de gereklidir.
Bu sebepten dolayı günlük uyku miktarındaki azalma bu fonksiyonları etkiler. Sözü edilen araştırmalarda hafızanın çeşitli uyku aşamaları ile alakalı olan farklı tarafları vardır.
Örneğin hafızadaki yeni bilgilerin pekiştirilmesi ve kodlanması REM uykusu ve NREM 2 aşamasına bağlıdır. Bundan dolayı tüm bu aşamaları tamamlayamamak anıların birleştirilmesi ile ilgili problemler yaratır. Etkiler, örneğin, zayıf akademik performansa dönüşebilir.
Ayrıca yeni bilgi öğrenmek ile ilgili bir ilişki de vardır. Bu durumda, uyku eksikliği hafıza kodlaması için hayati bir yapı olan hipokampüsün aktivitesini azaltır. Bu nedenle bilginin saklanması için de bir engeldir.
Dikkat
Benzer şekilde araştırmacılar uyku eksikliğinin kişinin dikkatini doğrudan bir şekilde etkileyen bir gündüz uykululuğu durumuna yol açtığını da bulmuşlardır. Burada izleme kapasitesi azalır, bundan dolayı bir aktiviteyi gerçekleştirmek için gereken unsurlar kaybedilir ya da atlanır.
Ayrıca uzun süre boyunca aynı aktiviteye odaklanmak da zordur. Eğer bunu tepki sürenizdeki artışa eklerseniz, trafik kazaları ya da bir testten kalmak gibi problemlere neden olabilir.
Tepki Süresi
Uyku eksikliği olduğunda genelde tepki süreleri hatırı sayılır derecede artar. Ayrıca kişinin belirli aktiviteler yaparken hata yapma olasılığı daha büyüktür. Bundan dolayı bir şeyi yapmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyar ve o durumda dahi düzgün bir şekilde devam etmekte zorlanabilir.
Bu kişinin hayatının akademik performans gibi birden fazla yönünü etkiler, çünkü bir şeyi anlamamalarına ya da bir görevi belirtildiği gibi, uygun şekilde gerçekleştirememelerine neden olabilir. Ayrıca, araba sürmek gibi otomatik aktivitelerde de bazı sorunlar gözlemleyebilirsiniz. Çünkü, günlük bir durumda yeterince hızlı tepki veremeyebilirler.0
Uyku Eksikliği Duygusal Alanı Etkiler Mi?
Bu uyku eksikliğinin başka bir önemli yönüdür. Araştırmacılar uyku eksikliğinin ruh halinde geçici değişimlere neden olduğunu ve kişide depresyon ve anksiyete hisleri yarattığını bulmuşlardır.
Benzer şekilde, az uyumak duygusal zekanızı ve yapıcı düşünmenizi de etkiler. Bu durumun birkaç farklı sonucu vardır. İlki içsel işlevselliktir. Bunun nedeni uyku eksikliği yaşamanın girişkenliği, bağımsızlık duygusunu ve kişisel büyümeyi azaltmasıdır.
Uyku eksikliği dolayısıyla etkilenen ikinci şey kişiler arası işlevselliktir, çünkü ilişkilerinizin kalitesinin yanı sıra diğer kişilere karşı empati de azalır. Bilim insanları neşe ve öfke ile ilgili duygusal hareketlerin tanınmasında bir azalma olduğunu gözlemlemişlerdir. Bunun bir sonucu olarak da diğer insanlarla olan ilişkiniz önemli ölçüde etkilenir.
Son olarak düzgün stres yönetimi ile ilgili sorunlar vardır. Bundan dolayı uyku eksikliği olan bir insan stresli durumlarda dürtülerinden bazılarını kontrol etmede zorluklar gösterir. Ayrıca memnuniyet sisteminin aktivasyonunda da bir gecikme görülür, bu da bazı durumların gelişimi sırasında stresi arttırabilir.
Uyku Eksikliği ile Fizyolojik Aktiviteler Arasındaki İlişki
Uyumak fizyolojik aktivitelerle yakından ilgilidir ve bilişsel, duygusal ve fiziksel aktivitelerinizi düzenlemek için önemlidir. Ana sistemler arasında şunlar bulunmaktadır:
- Bağışıklık sistemi. Uyku yoksunluğu bağışıklık sisteminizi zayıflatır ve organlarınızı daha fazla çalışmaya zorlar, bu da hasta olma riskinizi arttırır.
- Kardiyovasküler sistem. Araştırmacılar uyku problemleri olan insanların daha büyük bir hipertansiyon, kalp hastalığı ve kalp yetmezliği riski altında olduğunu bulmuşlardır.
- Endokrin sistemi. Uyku eksikliği kortizol seviyeleriniz yükseltir ve tiroit hormonlarınızı azaltır. Bundan dolayı daha büyük bir obezite, diyabet ve kronik fiziksel bitkinlik riski mevcuttur.
Yetersiz Uyku Sendromu
Bu, kişinin gün içinde uyanık kalmak için ihtiyaç duyduğu gece uykusunu alamadığı bir bozukluktur. Kökeni organik değil, dış faktörlere bağlıdır. Temel olarak eğlenmek ya da geçe kadar çalışmak gibi işin içine giren diğer durumlar ile motive edilen gönüllü bir uyku kısıtlamasından kaynaklanır.
Bu ergenlerde ve üniversite öğrencilerinde yaygındır çünkü pek çoğu gün içerisinde sık sık yorulur. Ayrıca çok geçe kadar uyumamak için sabah kalkmak konusunda da yardıma ihtiyaç duyarlar.
Uyku eksikliği ile ilişkili faktörlerden bazıları şunlardır:
- Ergenlikte ortaya çıkan değişiklikler.
- Elektronik aletlerin kullanılması.
- Problemler ve akademik yük.
- Uyarıcıların kullanımı.
- Duygusal sorunlar ve stres.
Sonuç Olarak
Son olarak, ihtiyacınız olduğu kadar uyuma ihtiyacını vurgulayalım. Görebildiğiniz üzere bunu yapmamak olumsuz duygusal, bilişsel ve fiziksel sonuçlara sahiptir. Bundan dolayı uyumak performansınız için pek çok seviyede elzemdir ve bu sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da geçerlidir.
Görebildiğiniz üzere, yeterince uyumamanın riskleri hakkında düşünmelisiniz. Bundan dolayı, uykuyu diğer aktivitelerden öne koymaya dikkat edin. Uzun vadede bu tip bir eforun sonuçlarını vücudunuzda fark edecek ve bu konuda harika hissedeceksiniz.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Carrillo-Mora, P., Barajas-Martínez, K. G., Sánchez-Vázquez, I., Rangel-Caballero, M. F., Carrillo-Mora, P., Barajas-Martínez, K. G., … Rangel-Caballero, M. F. (2018). Trastornos del sueño: ¿qué son y cuáles son sus consecuencias? Revista de la Facultad de Medicina (México), 61(1), 6-20.
- Mendoza, L. A., Caballero, S., Ormea, V., Aquino, R., Yaya, E., Portugal, A., … Muñoz, A. (2017). Neurociencia del sueño: Rol en los procesos de aprendizaje y calidad de vida. Apuntes de Ciencia & Sociedad, 7(2 (Apuntes de Ciencia & Sociedad)), 103-109.
- Novo, C. (2012). Efectos de la privación de sueño en la esfera neurológica y del comportamiento. NeuroScopic: Integral Neurodiagnostics. Recuperado de https://www.academia.edu/16305643/Efectos_de_la_privaci%C3%B3n_de_sue%C3%B1o_en_la_esfera_neurol%C3%B3gica_y_del_comportamiento
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.