Suçluluk Duygusu ile Psikolojik Yükü

Birini incittiğinin farkında olmak, doğru yönde atılmış bir adımdır. Ancak bu aynı zamanda suçun psikolojik yükünü de taşıdığınız anlamına gelir. Ve bundan kaçmayı kolay bulmayabilirsiniz. Suçluluk duygusu ile birlikte ortaya çıkan bu ve benzeri durumları bir şekilde çözebilirsiniz, ancak bunu, bu durumlardan kaçınmaya ya da mazeret göstermeye çalışarak yapamazsınız.

Yalnızca ve yalnızca ciddi psikiyatrik bozuklukları olan kişiler suçluluk duygusunu hissetmezler. Bir diğer deyişle, bu insanların vicdanı yoktur. Bu nedenle, zarar verdiklerinde, bunu normal ve hatta gerekli görürler. Bununla birlikte, zihinsel olarak sağlıklı bir kişi suçluluk hissedecektir. Bu nedenle, kendinizi suçlu hissediyorsanız, bu psikolojik olarak sağlıklı olduğunuzu gösteriyor.

Bununla birlikte, farklı suçluluk duygusu türleri vardır ve herkes bu duygulardan aynı şekilde etkilenmez. Örneğin, sizi biraz rahatsız edebilecek, ancak gerçek bir zarar vermediğinizden emin olmanıza neden olabilecek hatalar vardır. Öte yandan, zarar vermenin sizi önemli ölçüde etkileyebileceği durumlar da vardır. Ve sonra psikolojik olarak yük altında hissediyor olursunuz.

“Günahı için tövbe eden ve bunu kabul eden kişiler affedilir.”

– Wilhelm Grimm

Suçluluk duygusu ile birlikte gelen psikolojik yük

Varsayılan bir durum olarak gerçekleşiyor olsa bile, herkes bazı zamanlarda bir başkasını incitmiş olabiliyor. Hiç kimse, hiçbir zaman yanlış bir şey yapmayacak şekilde kendini kontrol edemez. Bu hatalar, tutumunuz, eylemleriniz veya başkalarına karşı davranışlarınızdan kaynaklanıyor olabilir. Duygusal olarak olgun olarak doğmazsınız ve genellikle hatalarınız sayesinde böyle olgun olmayı öğrenirsiniz.

Suçlu hissetmek, yaptıklarınızla pek alakalı değildir. Bu durum, daha çok, konuya bakış açınızdan kaynaklanıyor. Bazı insanlar küçük bir ihlalden dolayı aşırı derecede pişmanlık hissedebilirken, diğerleri büyük hataların üstesinden kolaylıkla gelebilir.

Suçluluk ayrıca durumun sonucunu, zarar verdiğiniz kişiyle olan ilişkinizi ve mevcut koşulları da etkiler. Durumun zaman içinde devam eden çok ciddi sonuçları varsa, yarattığı psikolojik yük de çok ağır olabilir. Dahası, incittiğiniz kişi sevdiğiniz biriyse, suçluluk duygusuyla başa çıkmakta da zorlanabilirsiniz. Bununla birlikte, yaratılmış olan hasarı da her zaman için onaramayabilirsiniz. Bunun nedeni, eylemlerinizin sonuçlarının tersine çevrilememesi veya bu kişinin artık hayatınızda olmaması olabilir.

Suçluluk duygusu türleri

Birini incitmek iki farklı suçluluk duygusuna yol açabilir. Birincisi, normal suçluluk. Bu, ne tür bir zarar verdiğinizi, etkisini ve davranışlarınızla hangi ahlaki kuralları çiğnediğinizi anladığınızda karakterize edilir. Örneğin, incitici bir yorum yaptıysanız ve ardından bu yorumun diğer kişi için adil olmadığını fark ettiğinizde pişman olduysanız bu duyguları yaşarsınız.

İkinci tip patolojik suçluluktur ve bu çok net bir durum değildir. Bazen verdiğiniz zararı bilinçli olarak tanımlayamazsınız. Ancak, bu durum, bilinçaltınızda yaşadığınız suçluluk duygularına daha da ağırlık katar. Bu, kendini sabote etmeye veya utanç duygularına neden olabilir. Ayrıca güvensiz ve korkulu da hissedebilirsiniz. Sonuç olarak, suçluluk, kendini, cezalandırılacağınız hissi olarak gösterir, ancak tam olarak neden veya nasıl olduğunu bilmezsiniz.

Patolojik suçluluk, yaptığınız her şeyin üzerinde belirecek bir şekilde, hayatınız için de zorluklara sebep olabilecek bir engel haline gelebilir. Paradoksal olan şey, bilinçsizce cezalandırılmayı beklemeniz ve yine de, bunu hiç de fark etmeden, kendi kendinize yönetmenizdir.

Suçluluk duygusu ile gelen psikolojik yükten nasıl kurtulurum

Kendinizi affetmek, iyi bir ruh sağlığı için temel bir süreçtir. Ancak bu sadece “Kendimi affediyorum” demek kadar basit değil. Bu, verdiğiniz zararı ve sonuçlarını anlamanızı gerektiren bir süreçtir.

Hayata devam etmek için suçluluk duygunuzu öylece bir kenarda bırakamazsınız; başınıza gelen problemlerin nasıl ve neden meydana geldiğine dair koşulları incelemelisiniz. Neden doğru ve düzgün davranmadınız? Sizi bu anlamda ne durdurdu? Çevreleyen psikolojik koşullar nelerdi? Farklı davranmanız neden imkansızdı?

Başkalarına zarar vermek genellikle olgunlaşmamışlık, zayıflık veya yanlış inançlarla ilgilidir. Özdenetim eksikliği nedeniyle dürtüsel davranışla veya o sırada yeterince çözülemeyen anlaşmazlıklar ile de bağlantılı olabilir. İyi bir insan olmaya çalışmak ve sadece insan olduğunuzu hatırlamak her zaman önemlidir.

Anlayıştan sonra affetmek gelir. Ardından özür dileyerek, hatanızı açıklayarak ve gelecekte aynı hatayı yapmayacağınıza söz vererek, düzeltilebilir olanı her zaman mutlaka düzeltin.