Sigmund Freud Hakkında 5 İlginç Gerçek

Tüm dünyada psikanalizin babası olarak tanınan Sigmund Freud, yirminci yüzyılın en etkili ve tartışmalı isimlerinden biridir. İnsan kişiliğinin anlaşılmasında yeni bir yaklaşım oluşturmasıyla tanınır.

Freud’un teorileri, insan zihni ve davranışının anlaşılmasında kısa sürede baskın bir güç haline gelen bir psikoloji okulunun temelini oluşturmuştur. 1899 senesinde yayınlanan “Rüyaların Yorumlanması” başlıklı kitabı, psikanaliz alanını oluşturan fikir ve teorilerin temelini kurmuştur.

Ne var ki zamanımızın en ünlü kişiliklerinden olmasına karşın Freud hakkında bilmediğiniz pek çok ilginç şey var. Yazımıza devam ederken zihin konusundaki düşüncelerimizi değiştirmiş bu fizyolog, hekim, psikolog ve düşünür hakkındaki ilgi çekici bilgilerden bazılarına yer vereceğiz.

Sigmund Freud sekiz kardeşin en büyüğüydü

Freud, 6 Mayıs 1856’da Freiberg, Moravia’da (günümüzde Çek Cumhuriyeti’ndeki Příbor kenti) doğdu. Babası Jakob bir yün tüccarıydı ve önceki evliliğinden iki çocuğu vardı. Annesi Amalia, kocasından yirmi yaş küçüktü. Babasının iş hayatında başarısızlık yaşaması nedeniyle aile, Viyana’ya taşınmak zorunda kaldı.

Freud’un yedi kardeşi daha oldu. Fakat Freud, annesinin en sevdiği çocuğunun kendisi olduğunu söylüyor ki bu, kendisini ele alışını etkilemiş olabilir. Mesela bir keresinde Freud şöyle diyor: “Anneleri tarafından tercih edildiğini ya da kayırıldığını bilen kişilerin, özel bir öz yeterlilik ve sarsılmaz bir iyimserlik gösterdiği ve bunun da çoğu zaman o kişiye başarı sağladığı sonucuna ulaştım.”

Freud, kokain kullanıyor ve bu maddenin kullanımını savunuyordu

Zararlı etkileri keşfedilmeden önce kokain, çoğunlukla ağrı kesici ve (öforik etkisi sayesinde) ruh halini iyileştirici  bir ilaç olarak kullanılmaktaydı. Hatta evimizde sık sık kullandığımız ürünlerin, içeceklerin ve boğaz pastillerinin formülünde kullanılıyordu. Freud, kokainin antidepresan potansiyeliyle ilgileniyordu ve farklı amaçlarla kullanımını savunuyordu.

O zamanlar kokain, her türden ağrıya deva görülüyordu. Ne var ki kokainin bağımlılık yaratıcı ve zararlı etkisi öğrenildiğinde Freud’un tıp alanındaki itibarı zedelenmiş ve kendisi de bağımlı olmuştu. 

Freud sevdiği kadınlar evlenmek için doktor oldu

Freud, 26 yaşındayken, 21 yaşındaki Marth Bernys’a aşık oldu ve tanıştıktan iki ay sonra çift, sevgili oldu. Fakat Freud, hâlen ailesiyle yaşayan yoksul bir öğrenciydi ve laboratuarda çalışarak bir aile kuracak kadar para kazanamıyordu.

Martha’yla tanıştıktan altı ay sonra bilimsel kariyerini yarıda bırakarak doktor oldu. Üç sene boyunca Viyana Hstnesi’nde eğitim aldı. Almanya’ya taşınan kız arkadaşıyla nadiren görüşebiliyordu. Dört sene bekledikten sonra Freud ve nişanlısı evlendi. Çiftin altı çocuğu oldu. Tarihçiler, Freud’un baldızı Minna ile bir ilişki yaşadığını söylüyor.

Freud “konuşma terapisini” geliştirdi

Freud’un teorileri genellikle eleştirilmesine veya günümüz psikoterapistlerince reddedilmesine rağmen, pek çok uzman bu ünlü psikanalistin yöntemlerini kullanmaya devam ediyor. “Konuşma terapisi” olarak da bilinen psikanalitik terapi, günümüz analistlerinin terapilerinde temel rol oynamaktadır ve birçok terapi tekniğinin de önemli bir bölümü haline gelmiştir.

Konuşma terapisinin kullanımı, hastanın bugün yaşadığı güçlüklerinde rol oynayabilecek önemli olay veya şablonları aydınlatmayı amaçlar. Psikanalistler, çocuklukta yaşanan olayların, duygu ve düşüncelerin ve bilinç dışı motivasyonların, akıl hastalıkları ve uyumsuz davranışlarda önemli bir rolü olduğunu düşünmektedir.  

Freud, Naziler yüzünden Viyana’yı terk etti

Naziler Avusturya’yı işgal ettiğinde Freud ve diğer bir çok ünlü düşünürün kitapları yakıldı. Freud’un bu konudaki fikirleri ilginç. Bir keresinde Freud bir dostuna şöyle diyor: “İlerleme gösteriyoruz. Orta Çağlarda olsak beni yakarlardı. Bugün ise kitaplarımı yakmaktan mutlu oluyorlar.”

Freud ve kızı Anna, Gestapo tarafından sorguya çekildi ve arkadaşları Marie Bonaparte sayesinde İngiltere’ye kaçmayı başardılar.  Bonaparte ayrıca Freud’un dört kız kardeşini de kurtarmaya çalıştı ama başaramadı. Bu dört kadın, Nazilerin toplama kamplarında hayatını kaybetti.