Shaun Ellis: Kurtların Arasında Bir Adam

Bazı insanlar Shaun Ellis’in kafasının yerinde olmadığına inanıyor. Diğerleri ise onun sadece eksantrik ve gösteriş meraklısı olduğuna inanıyor. Ona imrenen ve onun hayatının ilham verici ve şairane olduğuna inananlar da var, bu kişiler insanlar ve insanların çevreleri arasındaki içgüdüsel dostluğu gerçekten büyütüyor.

Shaun Ellis, National Geographic’in kendisinin kurtlar arasında geçirdiği hayatı ile ilgili bir belgesel yayınladıktan beri dünya çapında ünlü hale geldi. Shaun Ellis kendi isteği ile kurtların yanında yaşamaya gitmiş ve onların toplumunun bir parçası haline gelmiş bilinen tek yetişkin insan. Hatta, kurtlara göre o, onların alfa erkeği.

“Bana tuhaf, nevrotik veya aptal dediler, yaptığım şeyin anlamsız olduğunu söylediler. ‘Hayvanların onlara nasıl davranmaları gerektiğini öğretecek bir insana ihtiyacı yok.’ Bu eleştirmenlerin çoğu genellikle benim niyetlerim hakkında yanlış bilgilendirilmiş durumda.”

– Shaun Ellis

Özellikle biyologlar başta olmak üzere birçok bilim insanı Ellis’in çabalarını sorguladılar, çünkü kendisi herhangi bir araştırmacı grubunun bir parçası değildi. Basitçe söylemek gerekirse, Shaun Ellis hayvanları çok seviyor ve onları daha iyi tanımak için onların hayatlarının bir parçası haline gelmek istedi.

Çocukların kurtlar ve başka türlerde hayvanlar tarafından yetiştirildiği, bilinen durumlar var. Bazıları aileleri tarafından terk edildikten sonra sürünün bir parçası haline gelmiş durumda. Bu örnekler harika ve bir insanın kurtlar tarafından kabul edildiğini ve sürünün bir üyesi haline geldiğini görmek büyüleyici. Ancak, yetişkin insanları düşündüğümüzde şimdiye kadar aklımıza gelen tek insan Shaun Ellis. Yetişkin bir adam nasıl bir kurt sürüsünün bir parçası oldu?

Kurtlara karşı büyük bir sevgi

Shaun Ellis 1964’te İngiltere’de doğdu. Çok küçük bir yaştan beri kurtlar ile ilgiliydi. Kendi kendine kurtları araştırmaya başladı ve daha çok şey öğrendikçe onlarla daha çok ilgilenmeye başladı. Bir kurdu ilk defa bir hayvanat bahçesinde gördü. İlk görüşte aşık olduğunu söylüyor.

Ellis hayatına devam etti, ancak her zaman kurtlar ile ilgileniyordu. İngiliz silahlı kuvvetlerinde görev aldı. Bu dönemde, yapabildiği her seferinde geceleri ormana gider ve kurtları kaydederdi. Onlara sadece bakabilmek bile onun için yeterliydi.

Sonrasında, Shaun Ellis evlendi ve beş çocuğu oldu, ancak, ailesiyle zaman geçirmekten ziyade kurtları araştırarak daha çok zaman geçirdi. İlk etapta karısı Ellis’in kurtlara olan sevgisinin bir problem olduğunu düşünmedi, ancak zaman içerisinde buna sinir olmaya başladı. Bu yüzden Ellis’i terk etti ve çocuklarını da kendisiyle birlikte götürdü.

Shaun Ellis’in harika yolculuğu

Shaun Ellis esir olan kurtların tutulduğu merkezlerde gönüllülük yaptı ancak bu onun için yeterli değildi. Bu şekilde kurtlara yakın olma ihtiyacını dindiremiyordu. Kurtları daha iyi tanımanın en iyi yolunun onlara doğal ortamlarında yaklaşmak olduğunu düşündü. Bu yüzden Idaho’daki Nez Perce Ulusal Parkına gitmeye karar verdi.

Burada yerel kabileler ile birlikte yaşadı ve onların kurtlar hakkında bildikleri her şeyi öğrendi. Ayrıca, yavaş yavaş bu hayvanlara daha da yakın olmaya başladı. Onlardan biri olarak kabul görmek istiyordu ancak bu kolay değildi ve sekiz ay sürdü. Bir gün, kurtlar dizine nazikçe bir diş attı. Bunun ‘hoş geldin’ diyen bir davranış olduğunu biliyordu ve gerçekten heyecanlanmıştı.

Her şeye rağmen, Shaun Ellis kurtlar ile birlikte yaşamaya başladı ve en sonunda kurtlar onu aralarından biri olarak kabul etmeye başladı. Ellis de onların yediği çiğ etleri yiyordu, ve bazen onun yemesine izin vermeden önce etlerin üzerine çişlerini yaparlardı. Bazı yanlış anlaşılmalar, bazı darbeler ve ısırıklar da vardı. Söylediğine göre Ellis onların uluyarak söyledikleri şeyleri öğrenmişti. 18 ay boyunca sürü ile birlikte yaşadı.

Geri dönüş ve hayatın yeni bir bölümü

Shaun Ellis için insanların dünyasına geri dönmek kolay değildi. Kendi türünün arasında rahat hissedene kadar yedi ay geçmişti. Sonrasında kurtların dili hakkında bir kitap yayınladı ve bundan sonra İngiltere’deki Combe Martin Parkına gidip beklenmedik bir şekilde üç yetim kalmış kurt yavrusunu evlat edindi.

Peki, üç kurt yavrusunu nasıl büyütürsünüz? Ellis kurtlar ile geçirdiği zaman zarfında öğrendiği her şeyi kullandı. Kurtları evcilleştirmek istemiyordu, onlara vahşi doğada nasıl yaşayacaklarını öğretmek istiyordu. Yavrular Ellis’in gözetimi altında bir buçuk yıl geçirdiler. Ellis onlara nasıl uluyacaklarını öğretti, onları kendi ağzını kullanarak besledi. Sonrasında, tıpkı kendisinin öğrendiği gibi onlara da avlanmayı öğretti. Aynı şekilde, onlara disiplin ve hiyerarşiyi de öğretti.

Üç kurt yavrusu onu alfa erkekleri olarak gördüler. Yavruların hazır olduğuna karar verdiğinde Ellis kurtları kendi türlerinin yanında yaşamaları için doğaya saldı. Ellis sürüyü terk etmiş olsa da onları unutmadı. National Geographic Shaun Ellis hakkında bir şeyler duyduktan sonra onunla ilgili bir belgesel yaptı.

Dünyanın farklı yerlerindeki birkaç biyolog Shaun Ellis’in kullandığı tekniklerle ilgili rahatsızlıklarını belirttiler. Hayatı hakkındaki belgeseli gördükten sonra onun sansasyon peşinde olduğunu söylediler. Ne olursa olsun, Shaun Ellis’in tartışmalara yol açan biri olduğu ve hikayesinin bir sürü insanı büyülediği ile ilgili herhangi bir şüphe yok. Ellis’in en sevdiği hayvanları gerçekten tanımak için ne kadar fazla çalıştığını kimse inkar edemez.