Samimiyet İle Aşırı Dürüstlük Arasındaki Fark Nedir?
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Gerçeği söylemek her zaman iyi midir? İnsanlar bize karşı samimi olduğunda buna gerçekten değer veriyor muyuz? Bu, ne zaman samimiyet ve ne zaman aşırı dürüstlüğe giriyor? Aşırı dürüstlük derken, söz ettiğimiz şey; gerçeği, dikkatsizce, sınırsız ve diğer insanın ne hissettiğini ya da ne istediğini düşünmeden söylemektir. Ve bunun üzerine, herhangi bir düşünce olmadan samimiyeti kullanmak, anlamsız bir zarara yol açabilir.
Yapılması gereken en iyi şey, insanlara yardım etmek ve samimiyet kurmak için gerçeği kullanmak ve asla başka insanları yok etmemek ya da onları yıkmamaktır. Her zaman hakikatin güçlü bir silah olduğunu ve onu doğru kullanmak için empati ve sosyal zekaya sahip olmanız gerektiğini unutmayın.
Ve aşırı dürüstlük işlerken yalan söylemiyor olsanız bile, gerçeği anlatıyor olsanız bile, bunu diğer kişiyi düşünmeden yaptığınız zaman ya da sadece üstünüzden bir yük atmak için yaptığınız zaman, onlara yardım etmiş olmuyorsunuz ya da gerçeği kullanmanız gerektiği gibi kullanmamış oluyorsunuz. Yaptığınız şey, yanlış zamanda dile getirdiğinizde başkalarına zarar veren nesnel gerçeklikleri ifade etmektir.
Yani bu, insanları incitmekten kaçınmak için yalan söylemeniz gerektiği anlamına mı geliyor? Cevap, yalan söyleme ya da doğruyu söyleme kadar basit değildir. Gerçeklerin yardım etmeyeceği ya da işleri daha da kötüleştireceği zamanlar vardır. Yapabileceğiniz en iyi şey, söylemek istediğiniz her şeyi duyarlılıkla iletmektir. Doğru anı ve bağlamı arayın ve düşüncelerinizi ifade etmenin en iyi yolunu bulun.
Yalan söylediğim zaman beynime ne olur?
Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan bir çalışma, yalan söylediğimiz zaman, amigdalamızın (beynimizin yalan söylediğimiz zaman aktif olan kısmı) biz daha fazla yalan söyledikçe daha az çalışmaya başladığını gösterdi. Yani, yalan söyleme, beyninizi duyarsızlaştırır.
Öyleyse, yalan söylediğinizde, beyninizin rahatladığı ve gerçeği söylememeye daha çok alıştığı sonucuna varabiliriz. Ama amacınız yalan söylememek değil, amacınız gerçeği seçmek ve anlatmaktır. Söylediğiniz şeylere bir çeşit filtre koymazsanız, sosyal ilişkileriniz çok uzun sürmez. Göndermekte olduğunuz mesajın gerçekte bir temeli olup olmaması önemli değildir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, aşırı dürüstlük, yeteneklerinizi hiçbir yönden artırmıyor ya da öz saygınızı yükseltmiyor ya da sosyal ilişkilerinizi geliştirmenize yardımcı olmuyor. Aslında size yardımcı olan hassasiyettir. Tüy benzeri incelikle iletişim kurmanız gereken bazı gerçekler vardır. Ve sonra doğru zamana kadar içinizde tutmanız gereken diğer gerçekler vardır, başkalarıyla asla paylaşmamanız gerekenler, çünkü o kadar önemli olmayanlar ve başkalarına alıştıra alıştıra anlatmanız gereken diğer şeyler vardır, böylece kişi o bilgiyi sindirmek için zaman harcayabilir.
Başkalarına zarar vermeden neler hissettiklerini ifade eden insanlar gerçek kahramanlardır. Onlar, sözlerini tartmak ve yaptıkları ve söyledikleri şeylerin çevreleri veya çevrelerindeki insanlar için iyi olduğundan emin olmak için zaman ayıran insanlardır.
Her zaman doğruyu söylemek güzel mi yoksa bu, aşırı dürüstlük mü?
Psikolog Claudia Castro Campos yalan hakkında bir çalışma yaptı ve ilginç sonuçlar elde etti. Hepimizin gün boyunca en az bir ya da iki kez yalan söylediğimizi gösterdi. Ve onların büyük ya da küçük yalanlar olup olmadığı fark etmez, asıl gerçek şu ki, gerçeği bizim lehimize şekillendirmek için kullanırız.
Sarhoş insanların ve çocukların asla yalan söylemediği hakkında bir söz vardır. Bunun nedeni, beyninizin engelleme ve sansüre yönelik sistemlerinin, sarhoş insanlar ve çocuklar için yaygın olarak rahatlamalarından kaynaklanmaktadır. Çocuklarda bu, yetişkinlerde olduğu gibi, tam olarak aynı amaca hizmet etmemektedir, çünkü onlar hala gelişmektedir, ancak toplumumuz ve beyin kapasitelerimiz, hepimizi, gerçeği gizlemek için ya da gerçeğin etkilerini yumuşatmak adına işe güler yüz katmak için hazırlar.
“% 100 samimi olmayı hedeflememelisiniz. Asıl amacınız, düşündüğünüz şeyin tersini söylememek olmalıdır.”
– Carmen Terrasa
İyi sosyal becerilere sahip insanlar, kimseyi incitmeden samimi olmayı bilen kişilerdir. Bu kişiler yalan söylemiyor, sadece bilgiyi doğru yoldan iletiyor. Konu en samimi kişi olmaya çalışmakla ilgili değil, en doğruyu ileten kişi olmakla ilgilidir. Ve en iyi şey, başkalarına verebileceğiniz zararı unutmadan kendinize sadık olmaktır. Hakikat, akıllıca ve iyi niyetlerle iletildiğinde, her zaman verimli olacaktır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Wallace, Duncan (2014) Book of Psychological Truths. Brigham Distributing
- Goleman, Daniel (1996) Vital Lies, Simple Truths: The Psychology of Self-Deception. Simon & Schuster
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.