Psikolojik Bakış Açısından Cömertlik
Yazan ve doğrulayan psikolog Fátima Servián Franco
Psikolojik bakış açısından cömertlik hakkında son yıllarda çok sayıda çalışma vardır. Bunu yapmanın faydalarını destekleyen veriler açığa çıkarıyor. Bazı hümanist- var oluşçu yazarlar, özellikle Erich Fromm ve Victor Frankl, etik değerler ve sevgiyi vurgulamıştır.
Bu bağlamda, Fromm, etik değerlerin ve sevginin psikolojik refahın kaynağı ve duygusal olarak sağlıklı bir insanın karakteristiği olduğunu doğrulamıştır (Oberst, 2005).
Cömertlik ve minnettarlık, kişisel karakterin mükemmeliyetini gösteren iki önemli kavramdır (Emmons & Sheldon, 2002). Buna ek olarak, bunlar bir şekilde tamamlayıcıdır. Aslında bu iki kavram arasındaki ilişki, etkili bir “verme” süreci ile başlar. İster maddi bir şey, ister bir tavsiye ya da belki karşılık beklemeden yapılan bir yardım olsun. Cömertlik, diğer insanların refahını artırmak için yapılan toplum yanlısı bir davranıştır.
Maslow (2001) insanoğlunun “cömert doğası” ile bencillik ve “sağlıklı cömertlik” hakkında konuşmuştur. Cömert davranışla psikolojik sağlık arasında bir bağ olduğunu çünkü cömert davranışların “bolluk” ve “içsel servet”ten geldiğini söyler. Buna karşılık, bencil davranışlar nevrotik kişilerde sık görülen içsel açlıkla bağlantılıdır.
Psikolojik bakış açısından cömertlik ve minnettarlık
Etikçiler, minnettarlığı, iyi davranışı gösteren ahlaki bir erdem olarak tanımlar (McCullogh, Kilpatrick, Emmons & Larson, 2001). Öte yandan ahlaki davranış tanımı, bizi faydaları kişisel olmayan mandalar olarak kabul etmeye zorlar (Blumenfeld, 1962).
Bize yardım eden insanı tanımak ve takdir etmek, onlara borçlu olduğumuz anlamına gelmez. Pek çok insan minettarlık ve borçlu olmanın aynı şey olduğunu düşünür, fakat özünde farklı şeylerdir (Watkins, Scheer, Ovnicek & Kolts, 2006). Borç, geri ödeme gerektirir.
Şunu vurgulamakta yarar var: Verenin eylemi, cömert olmalıdır ve ödül veya geri dönüş beklememelidir. Gerçekten cömert bir eylem, bencil tatminler için kredi veren birilerini elde etme ihtiyacı hissetmez.
Cömertlik zihinsel sağlık göstergesi midir?
Cömertlik, özellikle de diğerkamlık kökenini araştıran bilimsel çalışmalar kapsamında geniş çaplı araştırılan bir konudur. Buna ek olarak, pek çok deneysel çalışma da şu anda iyi bir zihinsel sağlığın göstergesi olarak görür. Bir topluluğa ait hissetme, psikolojik refahın temellerinden biridir. Bu nedenle yokluğu, zayıf psikolojik adaptasyon ve zihinsel hastalıkların göstergesi olabilir.
Bir çocuk, diğer etmenlerle birlikte aşırı otoriter ya da aşırı izin veren bir aile ile büyümesinin bir sonucu olarak belli bir topluluk hissi geliştiremediğinde, ait olmama hissi, yetersizlik ve berbat bir his olan aşağılık kompleksi ortaya çıkabilir (Oberst, 2005).
Aşağılık duyguları, tolere etmenin zor olduğu duygulardır. Bu nedenle sık karşılan eğilim, o kişiler için telafi ve aşırı telafi etmektir, buna Adler “üstünlük hevesi ya da güç hevesi” der. Bu Adleryan psikolojide çok sayıda psikolojik hastalığın kökü olan bir karakteristiktir.
Nevrotik eğilim
Aşağılık kompleksi olan bu nedenle de zayıf bir topluluk hissi olan bir kişi, Adler’in deyimiyle “nevrotik eğilim” gelişir (Adler, 1912/1993). Bugün psikomatik hastalıklar ve kişilik bozuklukluklarına ek olarak nevroztiklikte daha kesin bir şekilde tanımlayabildiğimiz çok sayıda yolla ortaya çıkabilir.
Bu nedenle duygusal hayattaki bir bozulma, bu sözde aşağılıktan ortaya çıkar. Bu da, nevrotik kişinin diğer insanlarla artık doğal, normal yollarla bağ kuramayacak halde olduğunu gösterir. Aşağılıklarından kurtulmak için devamlı olarak kibirli zaferlere ulaşmaya çalışır.
Bu koşul ortaya çıktığında ya da psikososyal problemler meydana geldiğinde açgözlülük, alınma, fesat ve zalimlik gibi karakter bozulmaları ortaya çıkar.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
Adler, A. (191211993) El carácter neurótico. Barcelona: Paidós.
Blumenfeld, W. (1962). Los fundamentos de la ética y el principio generalizado de gratitud. Lima: Universidad Nacional Mayor de San Marcos.
Emmons, R. & Sheldon, C. (2002). Gratitude and thescience of positive psychology. En C. Snyder & S. Lopez (Eds.). Handbook of positive psychology (pp. 459-471). London: Oxford
University Press.
Maslow, A. H. (2001) Visiones del futuro. Barcelona: Kairós.
McCullough, M., Kilpatrick, S., Emmons, R. & Larson, D. (2001). Is gratitude a moral affect? Psychological Bulletin, 127, 249-266.
Oberst, Ú. E. (2005). Las conductas prosociales,¿ un indicador de salud mental?. Aloma: revista de psicologia, ciències de l’educació i de l’esport Blanquerna, (16), 143-153.
Rodríguez, T. C. EL CONCEPTO DE GRATITUD DESDE UNA PERSPECTIVA PSICOLÓGICA. Rev. Psicol. Vol. 13 Nº 1-Enero-junio 2011, 105.
Watkins, P., Scheer, J., Ovnicek, M. & Kolts, R. (2006). The debat of gratitude. Dissociating gratitude and indebtedness. Cognition & Emotion, 20(2), 217-241.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.