Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu: Belirsizlik İçinde Yaşamak
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Sevgiliniz ya da eşiniz, davet edildiğiniz bir etkinliğe gitmek istemese de, yine de gitmeyi kabul ediyor. Ancak, hazırlanmak için o kadar çok zaman harcıyor ki, siz mekana vardığınız zaman, parti neredeyse sona ermiş oluyor.
Bu durum, pasif agresif kişilik bozukluğu (PAKB) olan kişilerin karakteristik özelliklerinden biridir.
Bu rahatsızlık, sizin düşündüğünüzden çok daha yaygın olmasına rağmen, bu insanlar, anlaşılması zor ve kurnaz karakterler oldukları için, fark edilmesi oldukça güçtür.
PAKB’li insanlar nasıl davranır?
Davranışları, dışarıdan gelen taleplere ve isteklere gösterdikleri direnç ile tanımlanır. Herkesin günlük yaşamında kabul etmesi gereken temel ve makul yükümlülüklere karşın, bu insanlar, pasif bir direniş hali içerisinde olabilirler.
Sorumluluktan kaçınmaya çalıştıkları için, PAKB’li insanlar ile anlaşmak oldukça zordur. Kendilerine ait sorumlulukları ya sadece ”unuturlar” ya da onları öncelik listesinin en alt sırasına yerleştirirler.
Örneğin, katılacakları bir partiye özel bir yemek getireceklerini söylemelerine rağmen, herkes zaten yemek masasına oturduğu zaman, dışarıdan yemek siparişi verirler. Bu aşırı bir ilgisizlik halidir.
PAKB’li insanlar hep daha fazlasını isteyen, bağımlı, yalnız kalmaktan korkan ve kendilerine olan güveni düşük bireylerdir. İki yüzlü ve aşırı iki uç arasında gidip gelip, çevrelerinde kafa karışıklığı yaratırlar. Bu insanlar çıkarcı, karamsar ve kırılgandırlar.
Hepsinden önemlisi, kendilerini herhangi bir şekilde eleştirmeyi ya da eylemlerinden sorumlu olmayı reddederler. Kendilerini bir şekilde haklı çıkarırlar ve ne kadar saçma olursa olsun, istemedikleri bir şeyi yapmamak için çok kolay bir şekilde bir mazeret bulabilirler.
Belirsizlik ve öfke
Pasif agresif kişilik bozukluğu olan insanlar, söyledikleri ile yaptıkları arasında büyük bir ikilem arasında gidip gelirler. Ya hiç hissetmedikleri ya da aynı anda tamamen birbirlerine iki zıt duygu içerisinde yaşadıkları için, nasıl hissettiklerini tahmin etmek neredeyse imkansızdır.
Eşinizin size “Seni artık sevmiyorum, seni sevmekten bıktım, usandım!” demesinin hemen ardından “ Beni asla bırakma! Sensiz yaşayamam!” dediğini hayal edin. Onların iletişim kanalları her zaman belirsiz ve dolaylıdır.
Seninle ama sensiz.
Normal olarak, insanlar bir şeyden rahatsız olduklarında, bunun hakkında bir şeyler söyler ve durumu düzeltmeye çalışır. Ama bu insanlar böyle davranmıyor. Onu içlerine atıp, hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. Fakat, iç dünyalarında fırtınalar kopar.
Bu nedenle, her zaman uyumlu gibi görünüp, aslında öfke ile dolup taşarlar. Bunun tamamen kabul edilemez bir duygu olduğunu düşündükleri için, asla bu öfkeyi ifade etmezler. Sağlıklı bir şekilde ifade edemedikleri için, bu tür duygularını bastırırlar.
Aslında, duygularını o kadar iyi gizlerler ki, öfkeden taşsalar bile, etraflarındaki kimse kırgın ya da rahatsız olduklarını fark etmez. Onlar sıcak kanlı, dost canlısı, uysal ve hoş görünürler, ama derinlerde, kıskanç, intikamcı ve öfkelidirler.
Huysuz ve kötü huylu
Pasif agresif kişilik bozukluğu, insanların çevresine ve başkalarına karşı ilgisiz, güvensiz ve yalnız olmasına sebebiyet verir. Duygularını kontrol edemezler, çok kolay bir şekilde çekilmez ve sinir bozucu olurlar.
Sürekli olarak kötü muameleye ya da haksızlığa maruz kaldıklarını düşünürler. Bu nedenle, düşmanca, alaycı ve inatçı davranmaya eğilimi gösterirler. Siz onlara ne kadar çok mantıklı açıklamalar yapsanız da, kendilerini o kadar kurban gibi hissederler.
Ayrıca saygısızlardır ve özgürlüklerini savunmanın bir yolu olarak, diğer insanların önerilerini reddetme eğilimi gösteriyorlar.
Engel ve kontrol
Onlar için, çevrelerindeki insanların istediklerini elde edememeleri çok önemlidir. Tüm davranışları bir yalandan ibarettir. Sizi desteklediklerine ve her zaman sizin yanınızda olduklarını söylemelerine rağmen, eylemleri tam tersine işaret eder. Size istediğinizi asla vermezler.
Kimseye hesap vermek istemedikleri için, zaman sınırlarına da inanmazlar. Onlara, genel bir kural olarak, bir işin bitiş tarihi gibi bir zaman verirseniz, asla buna uymazlar. Baskı ya da zorlama hissetmeden, işleri kendi yollarıyla yapmayı tercih ederler.
Bu durum, iş yerindeki performanslarını büyük ölçüde etkiler. Patronları, bir sonraki sabaha kadar bir raporu doldurmalarını isterlerse, hem işi yapmayıp hem de neden yapmadıklarını da açıklamazlar. Onlar sadece, o işi yapmak istedikleri ana kadar, boş boş otururlar.
Bazı durumlarda, işin içinden çıkmak için, bir hikaye uydururlar ya da anlamamazlıktan gelirler.
Pasif agresif kişilik bozukluğunun nedenleri
Uzmanlar tam olarak emin olmasa da, birçok kişi, pasif agresif kişilik bozukluğunun kökenlerini, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir karışımı olarak yorumlamaktadır. Düşük öz güven, çocuklukta yaşanan sorunlar, aile iç yapısı ve öğrenilen davranışlar, bu duruma etki edebilir.
Çocukluk yaşanan bir taciz olayı, orantısız cezalar ve ergenlik döneminde uyuşturucu madde kullanılması da, muhtemel nedenler arasındadır. Pasif agresif kişilik bozukluğuna benzer şekilde görülen diğer durumlar arasında ADHD, stres, depresyon, bipolar bozukluk, çeşitli diğer kişilik bozuklukları ve çeşitli bağımlılıklar bulunmaktadır.
PAKB’li birine nasıl yaklaşmalı?
Gördüğünüz gibi, insanın kendisini güçsüz hissetmesinden ötürü, bu tür insanların davranışlarına cevap vermek veya bunlarla yüzleşmek kolay değildir.
Bu rahatsızlığı olan bir insanla yakın temas halinde olmanız gerekiyorsa, yapılacak en iyi şey, kendinizi kötü bir ruh hali tarafından sürüklenmeye bırakmamaya çalışmaktır.
Bunun yerine, onlara dostça cevap verin. Olumlu ve iyimser olmak, mizahı kullanmak ve sıradan konular hakkında konuşmak, rahatsızlığın olumsuz etkilerine karşı koymak için iyi seçeneklerdir.
Eğer yeteri kadar bir etkiniz varsa, onları psikolojik yardım almaya yönlendirmek en iyisidir. Psikoterapist, bu durum ile etkili başa çıkma stratejilerini öğreterek, öfke ve hayal kırıklıklarını azaltmaya çalışacaktır. Tarafsız bir bakış açısı ve kararlılık ile, problemlerini bu sayede etkili ve sağlıklı bir şekilde çözebilirler.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.