Önceden Sadece Olabildiğim Kişiydim, Şimdi İse Olmak İstediğim Kişi Oldum
Çok uzun bir süre kandırılarak yaşadım, ama daha kötüsü bu durumun farkında bile değildim. Hayatım bana yolunda gözüküyordu ki; sadece olabildiğim kişi olduğumu, olmak istediğim kişi olamadığımı fark ettiğim ana dek.
Birini kandırmış değilim, ya da bu kendime dürüst olmadığım anlamına gelmiyor. Bu çok ilginç bir his, çünkü bu son derece konforlu fanusun içinde aslında kendi özünüze karşı durduğunuzu fark etmiyorsunuz. Her şeyin sakin ve yolunda olduğunu düşünüyorsunuz, tamamen hayatı hissedemediğiniz halde.
“Ayağa kalk! Artık yaşayan bir yalan olma!”
– W.E. Henley
Ve canlanma gerçekten geldiğinde kendinizi keşfetmeniz de bununla birlikte olacak. O zaman geldiğinde, her yaptığınız eylemin içine ya da başınıza gelen her olayda pozitif enerjinin nasıl beraberinde eşlik ettiğini göreceksiniz. Kendinize olan öz saygınız nihayet ait olduğu yerde gibi görünüyor, hedef ve hayalleriniz daha da yakınınızda.
Özgün olmanın önemi
Sadece gerçekten saf olan şeyler paha biçilemezdir. O zaman kendinize dürüst olmamanın karşılığını hayal edin.
Olduğunuz kişi olmanın önemi, yıllar boyunca geliştirdiğiniz deneyim ve duygularınızı her şeyiyle kabul etmenin özgürlüğünde yatar. Deneyimler bizi şekillendirir, yaşadığımız tonlarca anın birikmiş hali gibidirler ve bunu fark ederek paylaşmaktan daha değerli bir ödül de yoktur.
“Bize baktığında içimizde gerçeği arar gibi bir hali vardı, ya da her şeyin arkasında aslında başka bir şeyin gizlendiğini biliyor gibiydi.”
– Clara Sanchez
Özgün olmak hem sevebilmemiz hem de içtenlikle sevilebilmemiz için tek yoldur. Çevremizdeki kişilerin bizim yanımızda kalmaya karar vermesinin en büyük sebeplerinden birisidir; kimse için yalanlar yoktur, sizin için bile. Ve bu şekilde ilişkiler sağlıklı ve daha güçlüdür.
Gerçekten olmak istediğim kişi olabilirim
Olmak istediğin kişi olmak aslında olduğun kişi olmandan daha çok şeye mal olur. Söylemesi zor olsa da eğer dikkatlice dinlerseniz eğer, bunun yankılanan bir gerçek olduğunu fark edersiniz. Toplum tüm o saygıdan eksik yanı ve tolere etmekten habersiz haliyle, tüm kıyafetlerin yere saçıldığı bu dünyaya kendinizi açmanızı iyice zor hale getiriyor.
Ancak asla unutmayın, sadece bunu yapma yetkisini ona verirseniz size zarar verebilir. Daha önceden koyduğunuz tüm o engelleri bir kenara atın ve başkalarına saygı duymayı da ihmal etmeden hissettiğiniz gibi yaşayın.
Buna ek olarak, eğer bütün olarak var olmadığınızı fark edecek bir durumda değilseniz, unutmayın ki kendinize çok da yüklenmemeniz gereken bir noktadasınız. Kim bilir, belki de şans eseri hayatınıza hatta daha çok mutluluk getirecek bir şeyler bulacaksınız.
Bunu nasıl başarırım?
Bu muhtemelen verilmesi en zor olan cevaplardan. Çünkü bu cevap kişiye göre değişkenlik gösterir, nasıl hissettiğinize ve ne kadar ileri gidebileceğinize de bağlıdır. Olmak istediğiniz kişi olma yolunda geçen süreçlerden biri de, iç huzurunuzu bulabilmeniz için yalnız olmayı öğrenmektir.
Eğer başkalarına karşı dürüst olmaya niyetliyseniz, öncelikle kendinize karşı dürüst olmanız gerekmektedir. Kendinize karşı dürüst olmak, kendinizi tanımak, başka bir kimsenin size eşlik etme zorunluluğunun aslında olmadığını anlamak, zayıflıklarınızı ve güçlü yanlarınızın farkında olmak, neyin sizi rahatsız ettiğini ve aynı şekilde neyin hoşunuza gittiğini anlayabilmekten geçer. Hatalarınızı rafa kaldırın, size zarar veren şeyin hayatınızdaki önemini en aza indirin… Kısacası kendinizle ilgili sorgulamaları kendiniz yapmalısınız.
“Arzuları yaşamak, onları hayatta kullanmak her canlının kaderidir.”
– Heraclitus
Tüm bunlar değişecek, öyle görünüyor ki etrafınızı saran tüm o çember de sizinle beraber değişime uğrayacak: daha çok güleceksiniz, zorlu görevleriniz artık daha kolay olacak ve o küçük şeyler artık gözünüzden kaçmayacak. Bu nedenle sizin hep yanlış tarafa bakıp durmanıza bir son vermek istiyoruz, böylelikle doğruyu bulabileceksiniz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.