Milton Erickson ve Hipnoz Yöntemi

Milton Erickson günümüzde hipnoterapi olarak adlandırılan modern hipnozun babası olarak kabul edilmektedir. Bu Amerikan doktor ve psikolog çoğu hipnoterapi tekniğinin öncüsüdür. Ayrıca, harika bir aile terapistidir.

Milton Erickson, 1901’de Phoenix, Arizona’da dünyaya geldi. Bu dönemde, hipnoz hala olağan dışı bir teknik ya da eğlence amaçlı yapılan bir gösteri olarak kabul ediliyordu. Fakat Erickson hipnozu geçerli bir terapi aracı haline getirdi.

Birkaç psikoloji ekolü (özellikle davranışçılık) Erickson’un işlerinden etkilendi. Milton Erickson, Amerikan Klinik Hipnoz Derneğinin ilk başkanıydı ve bu göreviyle üne kavuştu.

Milton Erickson’un Hayatı

Erickson’un hayatı hiç kolay değildi. Ailesi alt sınıf çiftçilerdi ve Erickson’un bazı sağlık problemleri vardı. Konuşmaya 4 yaşında başladı. O yaşında disleksi teşhisi kondu. Aynı zamanda renk körüydü ve ton sağırlığı vardı.

17 yaşındayken çocuk felci hastalığı sebebiyle tüm vücudu felç oldu. Yalnızca gözlerini hareket ettirebiliyordu. Doktorlar iyileşmeyeceğini düşünse de ailesi ona inandı. Erickson bu sayede bedensel algısının gelişimine eğildi.

Erickson’un hastalığı sayesinde harika bir gözlemci haline geldiğini söyleyebiliriz. Hasta olsa da, etrafında olan her şeyin farkında olmaya özen gösterdi. Bu sayede, vücut dilinin özelliklerini oldukça detaylı bir şekilde keşfedebildi. Dikkatle (ilk adımlarına şahit olduğu) küçük kız kardeşini gözlemleyerek tekrardan yürümeyi öğrendi.

Milton Erickson’un Eğitim Hayatı

Yaşadığı zorluklara rağmen Erickson çalışıp doktor ve psikolog oldu. Kendi döneminde Clark L. Hull’un telkine açıklık teorisini analiz etti. Bu teoriden çok etkilendiğini ve bu sayede hipnozu ve hipnozla ilgili her şeyi araştırmaya başladığını belirtmiştir.

Milton Erickson zamanla Hull’un pratiklerini eleştirmeye başladı. Ayrıca Sigmund Freud’un işleri üzerine de çalıştı fakat onun temel yaklaşımlarına fikren katılmadı. Hipnozun bir terapi aracı olduğunu düşündü. Yine de hastanın daha aktif rol oynaması gerektiğine inandı.

“Hastalarımızın sorunu bilinçaltlarıyla olan yakınlıklarını yitirmeleridir. İşimiz, onların bu ilişkiyi tekrar kurmasına yardımcı olmak.”

– Milton Erickson

Milton Erickson ve Modern Hipnoz

Erickson’a göre tedavisel müdahale evrensel bir olgu değildi. Her hastaya aynı şeyi uygulamak diye bir şey yoktu. Tam tersi, biricikliğe ve özel olmaya inandı. Bu yüzden her sürecin farklı olduğunu ve her biriyle spesifik bir biçimde ilgilenilmesini gerektiğini düşündü. Diğer bir deyişle, her hastada ayrı bir teknik kullandı.

“Birbirinin benzeri iki insan yoktur. İki insan bir cümleyi aynı biçimde anlamaz. Bu yüzden insanlarla uğraşırken onları bir kalıba sokmaya çalışmayın.”

– Milton Erickson

Temel amacı hastalarını ızdırap çektikleri durumlardan kurtarmaktı. Bunu başarmak için alışılmışın dışında yöntemlere de başvurdu. Bu yüzden çoğu kişi onu “guru” ya da hatta “sihirbaz” olarak gördü.

Freud’un tersine, Erickson hastalarının geçmişiyle pek ilgilenmiyordu. Şimdiye odaklanmanın, özellikle de şu an yaşanılan problemleri çözmek için, daha önemli olduğunu düşünüyordu. Nörolinguistik programlama ve çözüm odaklı stratejik terapi gibi günümüzde hala kullanılan yaklaşımları geliştirdi.

Katkıda Bulunduğu Diğer Alanlar

Milton terapi aracı olarak temelde hipnoz yöntemini kullansa da, zamanla dili de bir dönüşüm aracı olarak kullanmaya başladı.

Milton Erickson öncelikli olarak bir klinik psikologdur. Yeni teoriler geliştirmekle fazla ilgilenmedi. Bunun yerine, insanlara yardım edebilecek etkili pratikler geliştirmeye odaklandı.

50 yaşında bir çocuk felci atağı da yaşadı ve bunu algıları analiz etme adına avantaja çevirerek acıyla başa çıkma yöntemlerini geliştirdi. Hatta, tüm bu sürece kitaplarından birinde anlatmıştır. Erickson, 78 yaşında hayatını kaybetti.