Karşıdaki Kişiye Bir Mektup
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Belki birkaç dakika öncesine kadar ders çalışıyordun ve kısa bir mola vermeye karar verdin. Belki de listesini hazırladığın kitaplardan birini biraz önce kapattın çünkü bugün çalışmayı planladığın dersin sonuna geldin. Hatta belki de, bu seçeneklerden hiçbirini yapmamış olsan dahi, daha önce defalarca aklına takılan o karmaşık kavramı anlamaya çalışıyordun. Aklından bir şey geçti ve seni alıp bilgisayarın önüne ya da akıllı telefonuna götürdü.
Ne yapmış olursan ol, önemli olan şey karşılaşmış olmamız. Bunu ister şans, ister talih, ister kader ya da nasıl istersen o şekilde adlandır. Senden yalnızca küçük bir ricada bulunacağım: Bu mektubu okumak için lütfen birkaç dakikanı ayır. Daha sonra günlük rutinine geri dönebilir ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edebilirsin. Ya da bu mektubu ihtiyacın olduğunda yeniden okumak için kaydedebilirsin. Onu nasıl kullanacağın tamamen senin isteklerine kalmış bir şey. Senden yalnızca bir fırsat vermeni istiyorum. Bu fırsatı bana verebilir misin?
Karşıdaki Kişiye, Cesur Bir Kişiye Yazılmış Bir Mektup
Sevgili karşıdaki kişi, eğer bu satırları okuyorsan ilerlemeye ve kendini geliştirmeye karar vermişsin demektir. Her şeyden önce sana teşekkür etmek istiyorum. Neden teşekkür ediyorum? Çünkü vakit nakittir. Aslında zaman, senin günlük çalışma gereçlerinin bir parçasıdır – belki de en önemlisidir -. Yaşantın boyunca gösterdiğin tüm çabanın ve mücadelenin ana dayanağı konumundadır. Bu yüzden sana nasıl teşekkür etmeyeyim ki?
Şu andan itibaren en önemli kısım başlıyor. O yüzden lütfen bütün dikkatini vererek oku:
Sana hayranlık duyuyorum! Evet bu doğru, hem de çok hayranım. Sen, çabanın ve azmin gerçek ve canlı bir örneğisin. Aslında “düşlerin için savaşmak” anlamına gelen kendini feda etmenin açık bir örneği…
Her sabah uyandığında yeni bir günün aslında iyi ya da kötü eksilen bir gün olduğu gerçeğini bilerek kalkıyorsun. İyi çünkü senin için hedefe doğru giden bu yolculukta gidilecek yol gitgide daha kısalıyor. Çünkü çevrendeki kavramları anlamak için ihtiyacın olan zaman gittikçe tükeniyor. Takvimde çizik attığın siyah yuvarlaklar, geçmişte bıraktığın günleri ve üzerinde çalıştığın onca konuyu hatırlatır nitelikte.
Sana yapmış olduğun tüm o işler nedeniyle hayranlık duyuyorum. Ancak tüm bunların ötesinde cesur bir insan olduğun için de sana hayranım. Cesur olman elbette korkuların, şüphelerin, hatta sıkıldığın ya da artık başa hiçbir şeyle çıkamayacağını düşünüp bırakıp gitmeyi istediğin anlar olmadığı anlamına gelmiyor. Ancak tüm bunlara rağmen güçlü bir biçimde, istekle, arzuyla ve hepsinden daha da önemlisi tutkuyla devam ediyorsun. Bunların da ötesinde, karanlık günlerinde vazgeçmemek adına, daha da zorlarını başarabileceğini göstermek adına çok daha fazla çaba sarf ediyorsun. İnan bana, bu çok değer verilmesi gereken bir durum.
Sana hayranlık duyuyorum çünkü bu yolda ilerleyebilmek adına etrafındaki birçok şeyden vazgeçmek zorunda kalıyorsun. Arka planda ne kadar büyük bir umut ve beklenti olursa olsun, bunun hiç de kolay bir şey olmadığını biliyorum. Bir arkadaşı ya da hazırlanan bir planı reddetmenin ne demek olduğunu senden daha iyi kimse bilemez. Ardından güzel bir akşam yemeği olan bir sinema davetiyesi, deniz kenarında ya da dağlarda geçirilecek güzel bir hafta sonu ya da ailenle geçirebileceğin fazladan birkaç saat… Bunun gibi vazgeçtiğin o kadar çok şey, kendinle çatışmak durumunda kaldığın o kadar çok olay var ki… Tüm bunların sonunda karşı karşıya kaldığın tek gerçeklik ise, bu aşamada en iyi arkadaşın yapmış olduğun planlara ve üzerinden geçmen gereken listeye bağlı kalmak konusunda kendini ikna etmek olduğudur.
Sana hayranlık duyuyorum çünkü her gün çalışmanı bir araya getirmek için bin türlü numaralar yapmak zorunda kalıyorsun. Çünkü davranışlarınla, yaptığın organizasyonla, sahip olduğun konsantrasyonla ve en iyi konularını ön plana çıkararak kendi başarını kendin yaratıyorsun.
Belki diğer insanlar önemli konularda kullandığın renk kombinasyonlarının ne anlama geldiğini bilmiyorlar. Ya da not defterlerine, klasörlere ya da yapışkan kağıtlara yazmış olduğun kavramların bir çoğunu kimse bilmiyor. Fakat bu hiç de önemli değil. Bu senin gizli dilin ve bu dili kullanan aklın, çok küçük bir yanılgı ile yaratılmış olan bir dersin yeniden yapılandırılması için nereye odaklanması gerektiğini çok iyi biliyor.
Sevgili Karşıdaki Kişi, Asla Vazgeçme
Tüm bunlardan ve daha fazlasından dolayı sana hayranlık duyuyorum. Kendini adamışlığın, uykusuz geçen gecelerin, kurallar, protokoller, yazarlar ya da teorilerle dolu sabahların ve kendine olan inancın için… Bu yüzden kesinlikle vazgeçme. Unutma ki, davranış kelimesinin en önemli parçasını sen kendin oluşturuyorsun.
Can sıkıntısı ve bunalmışlığın seni alıp motivasyonunu kırmasına kesinlikle izin verme. Her sabah kalktığında güne neden başladığını, hedefinin ne olduğunu ve tüm bunların da ötesinde gideceğin yere ulaşmak için takip edeceğin yolda nasıl ilerleyeceğini hatırlamayı asla unutma. Aslında belki de en önemlisi, kendine inan ve güven. Yarıştığın ve mücadele ettiğin günler, aynı zamanda hayallerin için savaştığın günlerdir. Bunu asla aklından çıkarma.
Çalışmak, tekrar etmek, daha fazlasını istemek… Sende olan en iyiyi ortaya çıkarmak için seni harekete geçirecek olan her fiil değerlidir. Eğer herhangi bir sebepten dolayı ilk denemede başarısız olursan hemen havluyu atma. Üzerinde çalıştığın her şeyin zaten senin olduğunu aklından çıkarma. Zihninin bunları unutmasına izin verme, bu bilgileri sağlamlaştır, sahip olduğun bilginin köklerini daha büyük boyutlara ulaştıracak olan tohumları ekmeye devam et. Her ne olursa olsun asla pes etme.
Ayrıca kendine dikkat et. Takip ettiğinin yolda ilerlerken kendini ihmal etme. İyi beslen, ara sıra kendini rahatlat, spor yap ve dinlen. Ancak bu şekilde daha ileriye gidebilmek için ihtiyaç duyacağın enerjiye sahip olabilirsin. Çünkü günlük olarak yaptığın her şey seni sen yapan şeylerdir.
Son olarak sevgili karşıdaki kişi, sana son birkaç cümleyle veda etmek istiyorum.
Her gün yeni bir fırsattır. Her gün hayallerine ulaşmak için savaşmaya devam edeceğin bir meydan okumadır.
Cesaretsizlik ve sıkkınlığa asla kendini kaptırıp pes etme. Daha fazla düş, daha fazla amaç ve daha fazla strateji arayışında ol. Bir gün herkes hayallerine ulaşır. Ayrıca, karanlık günlerde daha fazla çaba sarf etmek zorunda olduğunu da aklından çıkarma. Böyle zamanlarda daha fazla azim ve şevk için ihtiyaç duyacağın arzuyu çıkıp araman gerekecektir.
Asla pes etme!
Yapmak istediğin şeyi yap, çünkü bu senin hayalin, senin hedefin, senin kendini gerçekleştirmene uzanan bir köprü. Sen inanmasan da karşı koymak aslında kendini sevmenin bir göstergesidir. Bunu hiç bu şekilde düşünmüş müydün?
Asla pes etme!
Bir gün, bir gün daha, bir gün daha… Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalış. % 100’ünü değil % 200’ünü vermek için çaba göster.
Sen hem bir çırak hem de aynı zamanda bir öğretmensin. Geçirdiğin her gün, bilgiye ulaşmak için yeni bir adım anlamına gelir.
Asla pes etme. Çünkü eğer savaşmaya deva edersen, bir gün hayallerinin gerçekleştiğini mutlaka göreceksin.
Bol şanslar karşıdaki kişi.. mutlu ol ve hayatın tadını çıkar!
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.