İlgisizlik ve Can Sıkıntısını Aşmak Güçlü Bir İradeden Fazlasını Gerektirir
İlgisizlik ve can sıkıntının üstesinden gelmek sadece iradeden daha fazlasını gerektirir. Arka planda daha büyük nedenler olduğunda bir şey yapmak için herhangi bir motivasyon bulmak zordur. Korku, pişmanlık, duygusal destek eksikliği veya hatta bir hastalık gibi şeyler söz konusu olabilir. Depresyon ve tiroid problemleri gibi rahatsızlıklar sizi sıklıkla bu ruh hâline girmeye zorlayabilir.
Apati ve can sıkıntısı kuyusuna düştüğünüzde, dünyanız tamamen değişir. İlk olarak, bu kuyulardan çıkmak için gerekli enerjiyi bulamazsınız. Kendinizi yeniden canlı hissetmek ve motivasyonla ileri bakabilmek imkânsız olur. Mesele şu ki, heyecanınızı, ruhunuzu ve umudunuzu geri almak için yapmanız gereken şey tam da budur.
“Sevginin zıttı nefret değil, kayıtsızlıktır.”
– Elie Wiesel
Tıbbi açıdan bakıldığında, hemen dışarı çıkmanın yollarını aramak yerine içine düştüğünüz kuyunun doğasını anlama çok daha iyidir. Kaygısız tutumunuz, yorgunluğunuz ve ilgisizliğinizin gerçekte ne olduğunu bilmek zorundasınız. Bu ruh hâllerini neyin tetiklediğini anlamasına yardım etmediğiniz sürece bir kişiye birçok kaynak vermeniz akıllıca veya faydalı değildir.
Bu nedenle, bu konuda her yıl daha fazla araştırma ve çalışma yapılıyor. Örneğin, motivasyon eksikliğinin her zaman bir çöküşün yansıması olmadığını biliyoruz.Sırf ilginiz yok diye pasif olmaktan ibaret değildir. Apati ve motivasyon eksikliği, bazı durumlarda bozuklukların bir belirtisi olabilecek spesifik nörolojik devrelerle bir bağa sahiptir.
Bunlar, kendiniz için en iyi tedavi yaklaşımını bulmaya çalışırken aklınızda bulundurmanız gereken önemli şeylerdir.
Motivasyon eksikliği ve yorgunluğun altında yatan gölgeler
Eğer ilgisizlik ve can sıkıntısının üstesinden gelmek istiyorsanız, sadece tavsiyeden fazlasına ihtiyacınız vardır. Bu ruh hâli kronik hale geldiyse ve uzun sürdüyse, sizin (ve çevrenizdekilerin) bir değişime ihtiyaç duyduğunuzu kabul etmeniz gerekir. Bunun için doğru teşhisi koyarak başlamalısınız.Bu sayede rutininiz ve kişisel bakış açınızda küçük ayarlamalar yapabilirsiniz. Bu, sözünü ettiğimiz kuyudan kurtulmanın en iyi yoludur.
Bu tür durumlarda kesinlikle geride bırakmanız gereken bir şey hakaret içeren sözlerdir. Apati ve can sıkıntısı ile uğraşan bir çok hasta, canı öyle istediği için “tembel” davranmaz.Hareketsizlik ve ilgi eksikliğini bir kişilik kusuru olarak görmekten kaçınmalısınız. Bu hiç yararlı olmadığı gibi doğru da değildir. Bunun yerine, ilgisizlik ve can sıkıntısının ardında yatan gerçekliğe bakacağız.
İlgisizlik ve can sıkıntısına yol açabilecek şeyler
- Kendine yeterli hissetmemek. Pek çok nedenden dolayı olabilir, ancak bazen insanlar bir şeyler elde etmek için yeterince iyi olduklarına inanmayı bırakır. Başarıya ulaşabileceklerini ya da günlük görevlerde faydalı olabileceklerini düşünmezler. Bu yıkıcı bir histir.
- Duygusal desteğe sahip olmamak. Bazı durumlarda, etrafınızdaki insanlar duygusal olarak yanınızda değildir. Belki de soğukluk ve ilgi eksikliğiyle çevrilmişsinizdir. Her iki durumda da, bu kolayca apati ve motivasyon eksikliğine yol açabilir.
- Korku: başarısızlık korkusu, denemekten korkma ve aynı hataları tekrar tekrar tekrar etme korkusu. Konfor bölgenizden ayrılma korkusu, alışkanlıklarınızı değiştirme kaygısı, yeni ve alışılmamış şeyler hakkında endişe duymak… Bunlar, tüm enerjinizi ve irademizi çabucak zayıflatacak şeylerdir.
Ayrıca, ilgili fiziksel ve/veya nörolojik faktörleri de göz önünde bulundurmalısınız. Fibromiyalji, hipertiroidizm ve hatta Alzheimer gibi durumlar, bu kalıcı güçsüzlük hissine yol açabilir. Bu tür sağlık sorunlarının apati ve motivasyon eksikliğine yol açması çok yaygındır. Bu ayrıca depresif bozukluklar için de geçerlidir. Yukarıda sözünü ettiğimiz rahatsızlıklar gibi depresif bozukluklar da can sıkıntısı ve ilgisizliğe yol açacak gibi görünüyorlar.
İlgisizlik ve can sıkıntısı nasıl aşılır?
İlgisizlik ve can sıkıntının üstesinden gelmek istiyorsanız desteğe ihtiyacınız var. Uzman desteği ve etrafınızdaki insanların yardımından bahsediyoruz. Ayrıca sizi gerçekten anladıklarını ve asla moralinizi bozmaya çalışmadıklarını hissetmeniz gerekir. Ne yazık ki, çevrenizdekilerden duyduğunuz tek şey eleştiri ve küçümseme ise arzu, coşku ve motivasyon eksikliği daha da kötüleşebilir.
Bunları nasıl aşacağınıza dair bir fikir edinmek istiyorsanız, hatırlamanız gereken önemli bir ayrıntı var. Çoğu zaman, daha fazla motive olmak için yapmanız gereken tek şey, düşünce şeklinizi “değiştirmektir”. Ancak pozitif bir yaşam sürmek için pozitif düşüncelerinizin olması gerektiği şeklindeki kural her zaman % 100 doğru değildir.
En azından bunu doğru yapmadığınız sürece değil. Eğer beyniniz yeterince serotonine sahip değilse veya hastaysanız olumlu düşünmek mümkün olmayabilir. William James, uzun zaman önce düşüncelerin her zaman eylemlere yol açmadığını söylemiştir. Motivasyon söz konusu olduğunda, eylemler ve duygular her zaman el ele gider.
Beyniniz, zihniniz ve vücudunuz, ihtiyacınız olan cesareti elde etmek için birlikte çalışmalıdır. Moralinizi toplamak için gerekli içsel enerjiyi bu şekilde bulabilirsiniz. Özürlülüğün ve can sıkıntının üstesinden gelmenize yardımcı olabilecek bazı şeyleri özetleyeceğiz.
İlgisizlik ve motivasyon eksikliğini aşmanın anahtarları
Yapmanız gereken ilk şey, bunun tıbbi bir sorun olmadığından emin olmaktır.
- Hormonal veya bedensel bir sorun olmadığından emin olduktan sonra, bu ruh halinin gerçekte ne olduğunu anlamanız gerekir.
- Bundan sonra bir geçiş dönemine girebileceksiniz. Bu dönemde sadece bir işin var: problemleri çözme.
- Memnuniyetsizlik, korku ve hayal kırıklığınızla başa çıkmanın yollarını düşünün. Sizi felç eden herhangi bir şeyden kendinizi uzaklaştırdığınız bir süreci başlatın.
- Kademeli değişiklikler. Rutinlerinizde küçük değişiklikler yaparak başlayın. Örneğin, diyetinizi değiştirebilir veya kendinize yeni bir program düzenleyebilirsiniz. Daha sonra, bu küçük değişikliklerin ardından daha büyük değişimlere başlayabilirsiniz. Bu değişimler sizi esenliğe götürecek şeylerdir. Hayattan istediğiniz her şeyi elde etmenize yardımcı olacaktır.
- Somut hedeflere odaklanın. Gündelik hayatınızda elde edebileceğiniz şeylere odaklanın, size keyif veren şeylere.
- İlgisizliğinize meydan okuyun. Yeni rutinler belirleyip günlük hedeflerinize ulaştıktan sonra, bu moral bozukluğuna meydan okumayı öğrenmelisiniz. Bu duyguları fark ettiğinizde, bir alternatif bulmaya çalışın. Örneğin, yeni bir şey düşünün, sizi motive eden bir şey. Bu moral bozukluğunu yok etmenin en iyi yoludur.
Apati ve can sıkıntının üstesinden gelmek kolay değildir, ancak imkansız da değildir. Yine de bu iki ruh hâlinin her zaman hayatınıza girmeye çalışan gölgeler gibi olduğunu da unutmamalısınız. Hayatınıza girmeye kalktıklarında, hazırlıklı olmanız gerekir. Onları hemen uzaklaştırıp yeni düşünceler ve projelerle tüm duygusal alanlarınızı havalandırmaya hazır olun.