Gizemli Bir Kadının Biyografisi: Emily Dickinson

 Emily Dickinson Amerikan şiirinin en esrarengiz figürlerden biri. Tekrar tekrar yazarak, yazının sınırlarını aştığı kesin olan biri. Hayatı birçok efsane doğurmuş eşsiz bir kadındı.
Gizemli Bir Kadının Biyografisi: Emily Dickinson

Son Güncelleme: 11 Temmuz, 2020

Emily Dickinson, tüm zamanların en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilir. Bu nedenle, yaşamı boyunca sadece altı başarılı şiir yayınlamış olması merak uyandırıyor.

O kadar esrarengiz bir kadındır ki, araştırmacılar, onun hayatının pek çok yönünü hala anlayamamıştır.Bu durum da her türlü spekülasyona zemin hazırlıyor.

Bu gizemlerden biri, 300’den fazla tutkulu aşk şiiri yazmasıdır…ama kime? Kimse bu büyük aşkın kim olduğunu bilmiyor, özellikle de hiçbir zaman bir romantik partneri olmadığı için. Aslında, Emily Dickinson bekardı ve muhtemelen öldüğünde bakireydi.

“Bir kitap okursam ve tüm vücudum buz keserse, hiçbir ateş beni tekrar ısıtamazsa, işte o zaman bunun şiir olduğunu biliyorum.”

– Emily Dickinson

Buna ek olarak, bazı alışkanlıklarının tuhaf olup olmadığı veya daha ciddi bir duygusal sorundan muzdarip olup olmadığı açık değildir. Açık olan şu ki, günümüzde Edgar Allan Poe veya Walt Whitman gibi diğer büyüklerle karşılaştırılan olağanüstü bir şairdi.

Emily Dickinson tuhaflıkları olan bir kadındı.

Emily Dickinson mutlu bir çocukluk geçirdi

Emily Dickinson, New England’da çok ayrıcalıklı bir ailede doğdu. Ailesi, hayatını ve şiirini derinden etkileyen güçlü protestan ve püriten geleneklere sahipti. Ancak, onun tarzını asla tam olarak tanımlamadı. Bazen klasik bir mistik gibi görünüyordu. Diğer zamanlarda ise, bir pagan gibiydi.

Emily, 10 Aralık 1830’da Amherst, Massachusetts’te dünyaya geldi. Babası, ailenin diğer üyeleri gibi, önemli bir hükümet figürüydü.

Ailesi ilk kız okullarından birini açmıştır. Bu durum kızların nadiren resmi bir eğitim aldığı bir dönemde nadirdi.

Geleceğin şairi bu okulda ilkokula gitti ve temel bilimi öğrendi. Teyzesinden piyano dersleri ve diğer özel öğretmenlerden başka dersler aldı. Bu dersler arasında çiçekçilik ve bahçecilik de vardı ki bu işleri hayatının son gününe kadar sevmiştir. Aynı şekilde astronomi hayranıydı.

Tuhaf bir genç kadın

Temel eğitimini tamamladıktan sonra, Emily Dickinson gençlere yönelik bir seminerde bulunmak için ayrıldı. Akademik olarak çalıştı, ancak asıl amacı dini misyonerleri eğitmekti.

Öğretmenler kendisini bu etkinliğe adamasını önerdiler, kendisi bunu çok düşündükten sonra yapmamaya karar verdi. Böylece “fikri değiştirilemeden” mezun oldu.

Aslında, sağlık sorunları nedeniyle seminerden erken ayrıldı. Akademisyenler onun bir şiir hayranı olduğunu ve çok genç yaştaki sınıf arkadaşları için hikayeler hazırlamayı sevdiğini biliyorlardı. Seminerden çıktıktan sonra, ailesinin evine döndü ve hayatının geri kalanında orada kaldı.

İki adam onda büyük ilgi uyandırdı. Birincisi, ona çeşitli kitap önerileri yapmak ve zekasını övmek için hayatına giren parlak ve zeki bir adam olan Benjamin Franklin Newton’du. Bununla birlikte, bu olası talip tüberküloz hastasıydı ve belki de bu nedenle ondan uzak tutuldu. Kısa bir süre sonra öldü, bu da Emily’nin büyük bir acı çekmesine neden oldu.

Diğeri ise aynı zamanda bir piyanist olan papaz Charles Wadsworth’du. Evliydi ve “baştan çıkarılmaktan” kaçınmak için aralarına mesafe koydu. Ancak, bu tam olarak doğrulanmamıştır. Emily ona derinden hayranlık duyuyordu, ama maalesef o da öldü.

Emily Dickinson iki yakın arkadaşını da kaybetmişti.

Eksantriklikler ve deha

Birçok biyografi yazarı, onun aşk şiirlerinin bu adamlara adanmış olduğunu düşünüyor. Ancak, daha akla yatkın bir teori, onun kalbinin sahibinin Susan Gilbert olmuş olmasıdır. Çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda erkek kardeşinin karısıydı. Bu, ilişkilerinin ve sevgililerinin neden gizemlerle çevrili olduğunu açıklayabilir.

Emily Dickinson sadece eserlerini yayınlamayı reddetmekle kalmadı, hatta onları en yakınlarıyla paylaşmayı bile reddetti. Sonuç olarak, 1.800 şiirinden sadece altısı hayatta iken yayınlandı.

Hayatının son 15 yılını inzivada geçirdi. Önce evinde, sonra odasında. Ayrıca sadece beyaz giyme alışkanlığını da benimsedi.

Bu süre zarfında, sadece bahçesine gitmek için dışarıya çıktı ve günün geri kalanını ise içeride geçirdi. 15 Mayıs 1886’da böbrek problemlerinden ötürü hayatını kaybetti.

Küçük kız kardeşi ve sadık hayranı Vinnie, Emily’nin sakladığı defterlerde 40 cilt şiir buldu. Bu olağanüstü eseri dünyayla paylaşan kişi Vinnie’dir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Chávez, F. E. (2007). El silencio de Dickinson. Lectora: revista de dones i textualitat, (13), 61-68.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.