Feng Shui: Eviniz Ruh Halinizi Nasıl Etkiler?
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González
Hepimizin hayattaki amacı her anlamda güzel bir yaşam sürmek. Her zaman bilinçli olmasa bile aslında bu fikre dayanarak evimizi inşa ediyoruz ve dekore ediyoruz. Bu işin işe yarayıp yaramayacağı da bilinmiyor. Bu konuda feng shuiyi anlamak işe yarayabilir.
Bazı yerlerde olmak istemezsiniz ya da bazı yerlerde mutlu hissetmezsiniz. Bazı evlerde rahat hissetmez ve bu hayatta bir sorun haline gelir. Peki nasıl oluyor?
“Uyumlu olmadığımız bir ev başarıya, kişisel hayata ve sağlığa engel olur.”
Feng shui nedir?
Feng shui, aslen Çin’den gelen binlerce yıllık bir disiplindir. Amacı, çevremizdeki pozitif enerjiyi teşvik etmektir. Bazıları için bu bir sanatken diğerleri için bir bilimdir, ama hepimizin aynı fikirde olduğu bir şey varsa o da hayatlarımızı daha iyi hale getirebilmesidir.
Feng shui, bizi çevreleyen şeylerden nasıl etkilendiğimizi, mekanların sağlığımız ve ruh halimiz üzerindeki güçlü etkilerini inceler. Dış unsurları (mahalle, binalar, nehirler, dağlar) ve evin içindeki ögeleri (mobilyalar, renkler ve oda konumları dikkate alınır) inceler.
Hayat enerjisi ya da “chi”
Çin kültürüne göre, fiziksel dünyadaki her şey “chi” olarak adlandırılan bir “yaşam enerjisi” ile donatılır. Bu yaşam enerjisi, dil ve kültüre bağlı olarak “Ki” veya “Prana” olarak da adlandırılır. Feng Shui, enerji akışından veya chi akımından en iyi şekilde yararlanmakla ilgilidir.
Temel şartlardan biri, enerjinin istenmesi ve temiz alanların serbestçe akmasıdır. Chi etrafımızda dolaşan hava gibi hareket eder. Akışı ve yönü, yolunda bulduğu nesnelere ve şekillere bağlıdır.
Eve giren enerji uyumlu bir şekilde akarsa, mekanı ve sakinlerini olumlu yönde besler. Aksine, enerji dengesizse, aynı zamanda uzayda yaşayan insanlarda da dengesizlik yaratacaktır. Bu uyumsuzluk, sinirlilik, rahatsızlık, sağlığınıza zarar vermek ve enerjinizi çalmak anlamına gelir.
Ancak, feng shui’nin temel kuralları ile enerjiyi uyumlu bir şekilde aktarabilmeniz ve yaşamınıza denge katabilmeniz için alan bulabileceğiniz ve yapılandırabileceğinizi bilmek rahatlatıcıdır.
“Sağlık, ruh hali ve ilişkiler dengeli bir ortamda gelişir.”
Feng shui evindeki bazı genel kurallar
Bulunduğumuz ortamda feng shui yapmak için belli genel kurallar:
- Evin içine gün ışığı girmesini sağlayın. Doğal ışık enerji üretir. Kapalı alanlarda karanlık bir yer olmamasına dikkat edin.
- Genel anlamda sade duvarlar olmasına özen gösterin.
- Koridorlar güzel aydınlatılmış ve açık olmalıdır. Boya ve duvar kağıtları düzgün ve izsiz olmalıdır.
- Bir daha ihtiyacınız olmayan ve kullanmadığınız eşyaları bekletip biriktirmeyin. Aynı şekilde gerçekten hoşunuza gitmeyen bir hediye alırsanız ondan kurtulmaya bakın.
- Sağlıklı bitkiler yetiştirin.
- Periyodik olarak evi temizleyin. Bu esnada lavanta ya da gül gibi güzel kokular tercih edin.
Evden uzak tutulması gerekenler
Çin kültürüne ve feng shui’ye göre, tüm nesnelerin kendi enerjisi vardır. Tüm mobilyalar, dekorasyonlar, aletler, duvarlar, fotoğraflar, bitkiler… chi. Bu yüzden hangi nesnelerin iyi bir enerji ilettiğini ve neyin olmadığını değerlendirmeliyiz. Aşağıdakilerden kaçının:
- Vahşi hayvan derileri, doldurulmuş hayvanlar vb.
- Solmuş veya kurutulmuş çiçekler.
- Artık kullanılmayan ya da ölen kişilere ait eşya ve giysiler.
- Silah veya mühimmat koleksiyonları. (Agresif enerji üretirler.)
- Resimler, posterler veya herhangi bir acı, ağlama veya dram görüntüsü.
- Antika mobilya veya bilinmeyen menşeili mobilya. Mobilya, insanların, durumların ve yerlerin enerjisini geçmişten toplar.
- Antika koleksiyonları. Mobilya gibi nesneler, bulundukları yerlerin ve önceki sahiplerinin de enerji kaydını içerirler.
- Nesneler (çömlek, ayna) ve kırılmış, eski veya hasarlı mobilyalar. Eşyalarımız hak ettiğimize inandığımız şeyi temsil eder. Bozuk ya da eski bir öge, benlik saygısı, bir aşk acısı ya da düşük refahı temsil edebilir, çoğaltabilir ya da çekebilir.
- Antika aynalar. Aynalar gördükleri tüm hikayelerin “hatırasını” korur.
- Çalışmayan veya iyi çalışmayan nesneler ve elektronik cihazlar. Bunlar enerjisiz ögelerdir.
Evimde neler bulunmalı?
Şimdi de feng shuiye göre düzenlenmiş bir evde bulunası gerekenlerden söz edelim:
- Farklı renk ve türlerde doğal bitkiler. Bitkiler havadaki zehirli maddeleri temizler ve evdeki chi dengesini korur.
- Sevilen ev hayvanları. Çin kültürü animistik kökleriyle hayvanlar, uzun yaşam ve bunları güç, bilgelik sadakat gibi erdemlerle bağdaştırma eğilimindedir. Feng shuiye göre hayvanlar iyileştirici güçleri ile evdeki dengeye katkıda bulunur. Hayvanlara sevgiyle bakmalıyız. Aynı zamanda hasta bir hayvan dengesizlik sembolü olabilir ve eve kötü enerjiler çağırabilir.
- Posterler, resimler ve fotoğraflar pozitif duygular çağrıştırabilir. Mumlar ve canlı renkler de yardımcıdır.
- “Gökkuşağı küreleri” veya “feng shui topları” olarak bilinen yüzlü kristal küreler, onları koyduğunuz yerin enerjisini aktive eder ve düzenler.
- Himalaya tuz lambaları. Bunların her biri bir doğal çalışmayı temsil eder. Cep telefonları ve televizyon gibi araçlardan yayılan zararlı dalgaları nötralize ederek havayı temizlerler.
- Her türlü koku. Bu chinin odanın her yerinde dolaşmasını sağlar. Bunlar rahatsız edici olmaması için ayrı ayrı kullanılmalıdır.
- Hafif müzik. Enstrümantal, doğal sesler.
Çevreyi önemsemek kendimizi önemsemektir
Evimizin tapınağımız olduğuna hiç şüphe yok. Bu yoğun bir günden sonra gelip kendimizi yeniden şarj ettiğimiz yerdir. Enerji depomuzdur. Başka insanlarla paylaştığımız bu yer sıcak dengeli ve iyi enerjilerle dolu olmalıdır.
Bu nedenle evin iyi düzenlemesi çok önemlidir. İyi haber ise feng shuinin herkes için uyum getirmesi ve evi iyi enerjilerle donatmasıdır.
“Eviniz mabedinizdir. Her şey hak ettiğinize inandığınız şeyin bir yansımasıdır.”
– Louise L. Hay
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.