Duygusal Açıdan Müsait Olmayan Kişiler: Duygusal Yakınlaşmadan Kaçmak
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Duygusal anlamda yakınlaşma problemleri, ilişkilerin önündeki en büyük engellerdendir. Konu duygulara geldiğinde iletişime kapalı olmak güçlü, sağlıklı ve uzun süreli bir ilişkiye sahip olmayı zorlaştırır. En önemlisi de kişinin kendisiyle olan iletişimidir. Duygusal açıdan müsait olmayan kişiler için en büyük sorunlardan biri de aslında kendileriyle olan bu iletişim problemidir. Çünkü bu insanlar kendileriyle bile uzak bir mesafe içerisindedir. Bazen bu kişiler incinmemek adına kalplerinin etrafına kalın duvarlar inşa ederler. Eğer herhangi bir duygusal yakınlaşma ufukta belirirse hemen kaçmak isterler.
Bu bahsettiğimiz kişiler duygusal anlamda olgunlaşamamışlardır ve hatta sevgi onlar için büyük bir tehdit anlamına gelebilir. Ancak bu, bu kişilerin ilişki sahibi olamayacağı anlamına gelmemektedir. Bu insanlar ilişki yaşarlar ancak herhangi bir yakınlık veya gerçek duygular oluşmaya başladığında anında kaçarlar ve ilişkiyi bitirirler. Her zaman sırtlarında eşyalarıyla bekleyen ve göç etmeye hazır gezginler gibi davranırlar. Özellikle onlardan duygusal bir yakınlık beklendiğinde anında ortadan kaybolurlar.
Duygusal açıdan uygun olmayan bu kişiler mesafeler yaratmada adeta birer ustadır. Duvarlar inşa ederler, yüksek duvarların ardında yaşamak onlar için daha güvenlidir bu şekilde başkalarıyla olan iletişimlerini en aza indirmiş olurlar. Çoğu zaman bunu bilinçli bir şekilde yapmazlar. Bu nedenle böyle bir durum yaşarken fark etmek ve bu sorunu aşmak oldukça zordur.
Duygusal anlamda uygun olmamak ne demek?
Bu kişiler dışardan tıpkı diğer insanlara benzer. Kendilerine özgü zevkleri, tutkuları, uğraşları ve kişisel geçmişleri vardır. Ancak eksik oldukları bir nokta vardır. Bu kişiler konu duygular ve onlarla baş etmek olduğunda bu beceriden yoksun bir haldedirler. Muhtemelen neden ya da nasıl bu halde olduklarını daha önce hiç sorgulamadılar.
Bu kişiler duygusal anlamda donukturlar, yüzlerinde o kaçma isteğini görebilirsiniz. Kendilerini kandırmakta artık usta olmuşlardır. Kaçmak istediklerini sanırlar ancak durum böyle değildir. Benzer şekilde çok mutlu oldukları pozitif anlarda dahi kendilerini kötü hissedebilirler. Olumlu durumlar onları mutlu etse de içlerindeki o korku asla son bulmaz. Eğer bir başkası bu yaşadıkları hislere ortaksa, kaçış onlar için kaçınılmazdır.
Duygusal ilişkilerinde büyük sınırlar inşa ettikleri için genelde dışardan soğuk görünürler. Etraflarında olan biten şeylere çok az ilgi gösterirler. Onlar için savunmasız hissetmeden duygusal bir yakınlık inşa etmek çok zordur. Bu nedenle bu soğuk halleri onların savunma mekanizmalarının bir parçasıdır. Geçmişte yaşadıkları acılardan kaçmanın ve uzak durmanın yolunu bu soğuklukla bulmuşlardır.
Bu kişilerle uğraşmak, herhangi bir yakınlık kurmak çok zor olabilir. Özellikle ilişki içerisinde yaşanan duygusal yakınlık, bu insanlar için neredeyse imkansızdır. Bunlara ek olarak, söz konusu acı, mutsuzluk ve hayal kırıklığı olduğunda korkuları iyice pekişir. İçinde bulundukları ilişkiden kaçmak için güçlü bir istek duyarlar.
Daha önce de belirttiğimiz gibi duygusal anlamda bu tarz sorunları yaşayan kimseler, bunu bilinçli olarak yapmazlar. Ancak bunu yaparken fark etmeden psikolojik anlamda büyük bir enerji harcamış olurlar. İçinde oldukları durumu fark etmeden kendilerine yardım edemezler. Önce yaşadıkları durumu anlamaları ve fark etmeleri gerekir. Bu kişilerin asıl sorunu, savunma mekanizmalarının çok çabuk uyarılmasıdır.
Duygusal yakınlaşma sorunu yaşan kişiler bu kısır döngüyü sonlandırmak için ne yapmalıdır?
Bu problemin üstüne gitmek ve iyice deşmek mümkündür ancak kolay olduğunu söyleyemeyiz. Bu noktada kişinin içinde olduğu durumun ne kadar farkında olduğu ve ne derece değişmek istediği önemli rol oynar.
Bu nedenle bu sorunu çözmedeki ilk adım farkındalık olacaktır. Bu yüzden yaşadığınız problemin farkında olursanız ve duygusal dünyanın size sunduklarına açık olursanız ancak o zaman daha ileriye gidebilirsiniz. Bu yolu izlerseniz tüm korkularınız ve acılarınız daha görünür hale gelecektir.
“Çocukken çoğu zaman yaşadıklarınızı ve hissettiklerinizi tam olarak anlayamazsınız. Zaten bu yaşlarda böyle bir sorumluluğunuz da yoktur. Zamanla zihniniz olan biteni anlamaya başlar ancak bu sefer de sizin çok geç olabilir.”
– Carlos Ruiz Zafon
Bir kere o duygusal yakınlık kurulduğu zaman, bu problemi yaşayan kişi duygularını anlamaya ve bu duyguları iyice tanımaya başlar. Bir sonraki adım ise farklı durumlara karşı nasıl davranılacağını öğrenmektir. Bu şekilde savunma mekanizmanızın başta verdiği o fazla tepkiler de azalacaktır.
Diğer taraftan, bu sorunları yaşayan kişilerle herhangi bir ilişki içinde olan insanların kendilerine dikkat etmeleri ve oldukça anlayışlı olmaları gerekir. Ancak bunu yaparlarsa partnerleriyle birlikte olmaya devam edebilirler. Neden bu ilişkinin içinde kalmak istediklerini kendilerine anlatmaları gerekir. Psikolog Gabriella Kortsch, duygusal anlamda yakınlaşma problemi yaşayan kişileri anlamaya çalışmanın partnerler için önemini vurguluyor. Çünkü bu kişiler sergiledikleri davranışların çoğu zaman farkında değildir.
En önemlisi, bu tür ilişkilerde partnerler birbirlerini suçlamaktan kaçınmalıdır. Bu tür suçlamalar, ilişki için asla çözülemeyecek sorunlar yaratabilir.
Bazı durumlarda ilişkiyi sonlandırmak en iyi çözüm olabilir. Çünkü esasında kimsenin kimseyi zorla değiştirmeye hakkı yoktur. Kimse kimseyi, aslında hiç olmadığı birine dönüştürmemelidir. Eğer bir taraf, bu ilişki için yeteri kadar hevesli değilse bu ilişkinin bitmesi iki taraf için de daha iyi olabilir. Bu şekilde sürekli olarak dengesini yitiren ve yoran bir ilişkiden kaçınmış olursunuz.
“Konuş! Konuş ki seni tanıyabileyim.”
– Socrates
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.