Ana sayfa » Psikoloji » Değişim Direncinin Üstesinden Gelmek İçin 5 Tüyo
Değişim Direncinin Üstesinden Gelmek İçin 5 Tüyo
Şubat 15, 2019
Değişim direncinin üstesinden gelinmesinde temel olan şey, değişimin gerçekten arzu edilmesi ve bahsedilen dönüşümün onu reddetmek yerine kimliğimizi güçlendirdiğinden emin olmaktır.
İstesek de istemesek de yaşam dinamiktir. Hiçbir şey statik kalmaz. Bu nedenle, bugün ile yarın aynı olmayabilir. Yine de, değişim direncinin üstesinden gelmek birçok insan için ürkütücü bir görev olabilir. Aslında, bazı insanlar değişimi önlemek için gerçekten çok uğraşır.
Çoğumuz daha iyi olmak isteriz. Günlük işlerimizi yaparken bunu aklımızda tutarız. Ancak, bu büyümenin ima ettiği bedeli ödeyip ödememeyi düşündüğümüz anlar da vardır. Belki başarısızlıktan ya da bilinmeyenden korkuyoruz, ama içimizde değişime karşı direnişimizi besleyen bir güç vardır. Bu, rahat etmiyor olduğumuzda bile, neden uzun süre aynı şeye takılı kalabildiğimizi açıklıyor.
Değişim direnci, bizi rahatlık bölgemizde kalmaya iten güçtür. Değişmek, iç dünyamızın yanı sıra rutinimizi de bozuyor demektir. Aynı zamanda yeni zorluklarla yüzleşmek anlamına da gelir. Kuşkusuz, tüm bunlar bizi korkutabilir. Ancak, değişime karşı direncimizin üstesinden gelmemize yardımcı olabilecek bazı anahtarlar vardır. Bunlardan 5 tanesini görelim.
“Korku, belirsizlik ve rahatsızlık büyüme yolundaki pusulamızdır.”
– Anonim
1. Duygusal olarak çekici hedefler
Değişim söz konusu olduğunda, en önemli şey dönüşümle birlikte gelen duygulardır. Bazen bir şeyi değiştirmeye ihtiyaç duyduğunuzu “hissedersiniz”, ancak değişimi istemezsiniz. Bu durumda, yakında eski alışkanlıklarınıza geri dönme olasılığınız vardır.
Bu yüzden gerçekten ne istediğini düşünmek çok önemlidir. Bir hedefe gerçekten ilgi duyduğunuzda, değişim direncinin üstesinden gelmek daha kolay olacaktır. Şimdi, eğer bu hedef hayatınız için çok önemliyse, fakat onunla duygusal bir bağ kurabilecek gibi görünmüyorsanız, içinizde neler olup bittiğini analiz etmek isteyebilirsiniz. Arzu ettiğiniz değişimden geçmekten sizi alıkoyan nedir?
2. Küçük ve somut hedeflerin belirlenmesi
Açık bir şekilde tanımlanmış bir hedef belirlemeniz hayati önem taşır. Genellemeler, değişim direncinizi aşmanıza yardımcı olmayacaktır. Aksine, hedef ne kadar dağılırsa, onu elde etmek için çabalamanız da o kadar zor olacaktır. Bu yüzden yapmanız gereken ilk şey hedefinizi tanımlamaktır.
İkincisi, hedefinizi küçük parçalara bölmelisiniz. Eğer çok fazla varsa, belki biraz daha daraltmanız gerekebilir. Buradaki fikir, hedefe ulaşmak için çok fazla iş yapmamanızdır. Hedefinizi daraltmak işlemin daha kolay yönetilebilir olmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda, ilerlemelerinizi fark etmenize yardımcı olacaktır, bu da sizi kesinlikle memnun ve motive hissettirecektir.
3. Net bir vizyona sahip olmak: Değişim direcinin üstesinden gelmek için önemli bir anahtar
Bu alandaki çalışmalar rasyonel argümanların değişim direncinin üstesinden gelmek için yeterli olmadığını göstermektedir. Değişmek için dünyadaki en iyi sebeplere sahip olabiliriz. Ancak bu, bizi otomatik olarak motive edecekleri anlamına gelmez. Bunu bir adım ileriye taşımamız gerekiyor.
Bu değişimle karşılaştıktan sonra ne istediğinizi net bir şekilde görmelisiniz. Ne elde edeceğinizi, aynı zamanda süreçte ilerleyemediğinizde ne elde edemeyeceğinizi görselleştirin. Başka bir deyişle, kendinizi geleceğe yansıtmalısınız. Bu değişimi tamamlarsanız hayatınız neye benzeyecek? Bu sizi gerçekten motive edebilir.
“Başarısızlıktan korkma. Gelecek yıl tam olarak bugün olduğun yerde olmaktan kork.”
– Anonim
4. Kısa vadeli başarılar
Ana hedefinizi küçük parçalara ayırmanın yanı sıra kısa vadeli olmalılardır. Temel olarak, çok zamanınızı almamalılar. Hedefinize ulaşmak uzun zaman alırsa, daha az motive hissedebilirsiniz.
Öte yandan, sonuçları kısa sürede değerlendirebilmek tutumunuzu daha iyi hale getirebilir. Bu, yaşamınızda gerçekten bir değişiklik yaptığınızı kanıtlamanıza yardımcı olur. İlerlemeye devam etmenizi sağlayabilir.
5. Kimliğinizi güçlendiren, inkar etmeyen değişiklikler
Kimliğiniz, bir değişiklik yapmak söz konusu olduğunda çok önemli bir şeydir. Bazen, yaşamlarımızdaki bir şeyi değiştirmek konusunda çok isteksiz oluruz çünkü bu değişimle kendimizi özdeşleşmiş hissetmeyiz. Aslında, belirli değişikliklerin kişiliğimize zıt olduğunu düşündüğümüz zamanlar vardır.
Bu, size baskı yapan dış güçler yüzünden gerçekleşebilir. Bununla birlikte, bazıları için değerli bir hedef olan şey sizin için aynı şeyi ifade etmeyebilir. Yalnızca etrafınızdakileri memnun etmek için bir değişiklik yapmaya karar verirseniz, büyük ihtimalle başarısız olursunuz.
Bunlar değişim direncinin üstesinden gelmek için bazı anahtarlardır. Bu anlamda, değişim söz konusu olduğunda, en önemli şey bu değişikliği arzulamaktır. İnsanlar genellikle arzularını şekillendirebilirler. Bu başlamak için iyi bir yerdir. Kendinize gerçekte ne istediğinizi ve onu almak için ne kadar ileri gidebileceğinizi sormalısınız.
“Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan… Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan.”
Erkek çocuklarının başına gelen cinsel istismar yakın tarihin en çok örtbas edilmiş korkunçluklarından biridir. Bu kız çocuklarının da başına gelen bir şey olsa da, istatistikler erkek çocuklarına uygulanan cinsel istismarın daha detaylı çalışılması gereken bir konu olduğunu gösteriyor. Birçok insan bunun son…
Hayata dair tüm gerçeklikler anksiyete ya da başka bir deyişle kaygı bozukluğu tarafından esir alındığında, her şey değişir, bozulur ve sönüp gider. Çünkü anksiyete, sürekli olarak bizden faydalanmak isteyen, git dediğimizde bir türlü gitmeyen ve hayatımızdaki her şeyi altüst eden…
Paranoya tam olarak nedir? Bu soruya cevap vermeden önce, psikanaliz ve psikiyatrinin bu soruya biraz farklı cevaplar verdiğinden bahsetmemiz gerekir. Bu kavram ilk önce psikiyatri çerçevesi altında ortaya çıkmıştır ve ilk zamanlarda insanlar bunun sadece deliliğin bir türü olduğuna inanmıştır. Zaman…
İnanmazsınız ama narsist kişiler de herkes gibi aşık olabilir. Fakat bir ilişkide narsisizm varsa, elle tutulur bir şekilde anksiyete ve korku da vardır. Çünkü aşkları, her geçen gün bir kement gibi git gide daralır. Yavaş yavaş haklarınızı, iradenizi ve hatta…
Histerik afoni; konuşma ya da şarkı söyleme korkusu, psikolojik travma, devam eden bir ses rahatsızlığı, uzun süren bir tedavinin başarısızlığı, duygusal blokaj ya da bilinçaltında olan, diğer insanların dikkatini çekme isteği sonucu ortaya çıkar. Kısacası, birçok muhtemel sebep vardır ama…
Marcelo Ceberio La Buena Comunicación (İyi İletişim), Los Superhéroes también Van a Terapia (Süper Kahramanlar da Terapiye İhtiyaç Duyar) ve Cenicientas y Patitos Feos (Cinderellalar ve Çirkin Ördek Yavruları) gibi kitapların yazarıdır. Etkileyici bibliyografisi ilham vericidir ve iletişim, psikodiyagnostik ve psikoterapi…