Can Yakan, Eleştirici Kişilerin İçinde Bir Şeyler Mi Eksik?
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Kendini iyi hissetmek için sürekli etraflarındaki şeyleri ve başka insanları eleştiren kişiler neden yapar bunu? Bu insanların can yakan eleştirilerinin ardında yatan sebep ne olabilir? İçlerinde eksik olan ve yerine konması gereken şey nedir?
Bu soruların cevabı, eleştirici insanları anlamanın sırrı olabilir. Bu yazıda işte bu sırrı çözmenin yollarını paylaşacağız sizlerle.
Wake Forest Üniversitesinde yapılan bir çalışma, eleştirici insanların aslında daha mutsuz olduğunu ve daha fazla depresyon riskiyle karşı karşıya olduklarını göstermiştir.
Bir diğer çalışma da aynı sonucu ortaya koydu. Buna göre yıkıcı eleştiri, reddedilme ve aşağılanmanın beynin aynı bölgesinde işlendiği gösterilmiş oldu. Burası bizim acı hissimizi yöneten bölümdür.
Bu cümle üzerinde biraz düşünürsek eleştirici insanların hayatlarından daha az memnun olduklarını fark edebiliriz.Bunlar ”içtekini ortaya çıkarmak için dıştakini yıkan” kişilerdir.
Başka insanların başarıları için mutlu olmayan ve sorunlara çözüm sunmak yerine yeni problemlere yol açan insanlardır. Bunlar negatif kişilerdir veya öz güvensiz, ruhu boş kişilerdir.
“Herkesi olumlu algılamak, kendi hayatımızdan memnun olduğumuz işaret eder.”
– Dustin Wood
Öz güvensizlik, Yıkıcı Eleştirinin En Temel Nedenidir
Başka insanlarda eleştirdiğimiz şeyler, onlardan çok bizim hakkımızda bilgi verir. Başka insanlardan söz ettiğimizde aslında farkında olmadan kendi özelliklerimizi başkalarına yansıtmış oluruz.
Bu durumda eleştirici insanlar kendi kişilik ve davranışlarının, kabul etmedikleri ya da bir türlü görmek istemedikleri yönlerini yansıtırlar. Bu özellikleri başkalarında görürler ya da böyle yapmayı tercih ederler.
İşte bu yüzden sağlıklı ve kendine güveni tam olan insanlar sürekli başkalarını eleştirmezler. Çünkü iç huzura sahiptirler. Kendilerini tanır ve hangi yönlerini sevmediklerini bilirler kendilerini başkalarıyla karşılaştırma hatasına düşmezler.
İşte bu yüzden kendileri üzerinde çalışırlar, başkalarının değil. Sağlam bir öz güven ve kendimizle sağlıklı bir ilişki kurmak, başkalarıyla etkileşimimizi belirleyen en önemli etkenlerdir.
Peki, bu konuda ne yapabiliriz? Başka birinde canımızı sıkan, bizi rahatsız eden ya da sinirlendiren bir şey gördüğümüzde bu özelliğin ne kadarının kendi içimizde olduğunu görmeye çalışmakla işe başlayabiliriz.
Bu durum beni nasıl etkiliyor? Neden buna katlanamıyorum? Neden o kişinin yanında olmayı sevmiyorum ve onun davranışı sinirimi bozuyor? Belki de bu sayede kendi dışımızda olduğunu düşündüğümüz bir şeyi anlamaya yaklaşmış oluruz.
“Sadece kendi kalbimizde taşıdıklarımızı görebiliriz. Gittikleri yerlerde hiç güzel bir şey bulamamış insanlar, burada ya da başka bir yerde daha iyi bir şey bulmayacaktır.”
– Vaha Meseli
Eleştiriyi Nasıl Pozitif Kılabiliriz?
Eleştirmeden evvel kendimize bir soru sormalıyız. Acaba yaptığım yorumun bir faydası olacak mı? Yani o kişi için geçerli bilgi, tavsiye ya da her hangi bir şey sunuyor muyum? Söylediklerim yapıcı mı yoksa yıkıcı mı? Bir şey eklemiyorsam, o kişiye bir şey katmıyorsam, ondan ne diye bir şey çalayım ki?
Bir başka güzel soru daha var: Diğer kişi hakkında bir şeyi mi eleştiriyorum yoksa kendimle ilgili sevmediğim bir şeyi, hoşuma gitmeyen bir yönümü mü eleştiriyorum?
Son olarak, eleştirmeden önce empati yapmamız gerektiğini hatırlatalım. Öznel bir yorumda bulunmadan evvel yapılacak en iyi şey, diğer insan hakkında düşünmek, kendimizi onun yerine koymak olacaktır. Ne de olsa her hikâyenin iki tarafı vardır, öyle değil mi?
Onları bu şekilde davranmaya iten şey nedir? Durumu düzeltmek için ben ne yapabilirim, nasıl katkıda bulunabilirim? Bu durum beni nasıl etkiliyor ya da yorumum nasıl bir etki bırakacak?
Eleştiri, iç huzur ve sağlığa sahip birinden geldiğinde, yararlı ve yapıcı eleştiridir. Diğer yandan, eleştirimizin kaynağı öfke, güceniklik, kıskançlık veya mutsuzluk ise negatif ve yıkıcı eleştirici söz konusudur. Bu tür eleştiriler çok ama çok can yakıcı olabilir. İşte bu yüzden, eleştiri yapmadan önce tüm bu noktaları göz önünde bulundurmamız gerekir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.