Byung-Chul Han Çalışmalarının Anahtar 5 Konsepti

Byung-Chul Han ve felsefi çalışmaları çok ilginçtir. Konseptleri kesinlikle analiz etmeye değer, çünkü özellikle insanların bugünlerdeki yaşam tarzını derinlemesine düşünmemize izin verir.

Bu Güney Koreli filozof ve yazar, aynı zamanda kültürel çalışmalarda da bir uzmandır ve çağdaş düşüncede de en çok saygı duyulan isimlerden biri olmuştur. Çalışmaları yaşadığımız dünyaya odaklanır; teknolojinin yaşam tarzımıza olan etkileri, çok fazla çalışma kültürü ve kapitalizmin globalleşmesinin sonuçları gibi konuları içerir.

“İşçilik ve başarı toplumu, özgür bir toplum değildir. Bu, yeni kısıtlamalar üretir. En nihayetinde, yöneten ve kölenin arasındaki diyalektik, herkesin özgür olduğu ve dinlenme hakkının olduğu bir yere çıkmaz. Bunun yerine, yöneticinin kendisinin de çalışan bir köle olduğu bir çalışma toplumuna bizi götürür.”

– Byung-Chul Han

Bazı dikkat çekici çalışmaları; Tükeniş Toplumu (The Burnout Society), Eros’un Izdırabı (The Agony of Eros), Şiddetin Topolojisi (Topology of Violence) ve Psikolopolitik: Neoliberalizm ve Gücün Yeni Teknolojileri (Psychopolitics: Neoliberalism and New Technologies of Power)’dir. Bu kitaplardaki bazı konseptler Byung-Chul Han’ın dünyayı görme şeklini yansıttığı için öne çıkmaktadır.

Byung-Chul Han, Konsept 1: Kişinin Kendini Kullanmalarına İzin Vermesi

Byung-Chul Han’ın felsefesi bugünkü çalışma şeklimiz hakkında bizi düşünmeye itmektedir. Ona göre insanlar düşünmeden şu sosyal talebi takip etmektedirler: yapabildiğinin en çoğunu yapmak. Daha önceleri, insanlar sadece yapmak zorunda oldukları şeyleri yaparlardı. Fakat artık ne olursa olsun başarılı olmak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz ve olmadığımız zaman da korkuyoruz.

Bunun en kötü kısmı ise; kimse bunu yapmamız için bizi zorlamıyor. Hepimiz iş ve tüketim rejimine gönüllü olarak teslim oluyoruz.

Byung-Chul Han, Konsept 2: İletişim

Byung-Chul Han aynı zamanda bağlantıların ilişkilerin yerine geçtiğini söylemiştir. İnsanlar artık dünyada yayılmış olan bazı kaynaklar yoluyla iletişim kuruyor.

Fiziksel mevcudiyet eksikliğinden dolayı gerçek iletişimin artık olmadığına dikkat çekmiştir. Şu an sadece bilgi alışverişi var. Hiçbir duyumuz, görme hariç, daha önce kullanıldığı gibi kullanılmıyor. Böylelikle de zayıf iletişim ortaya çıkıyor. Ayrıca, insanlar artık kendilerini onaylayan kişileri arıyor, potansiyel olarak sosyal medyada gönderilerini ‘beğenecek’ kişileri.

3. Bahçe: Anahtar Konseptlerden Biri

Byung-Chul Han dijital dünyanın bize empoze ettiği şeylere karşıdır. Çalışmasında, bahçe konsepti duyularımızı daha fazla kullanmak için bir alarmdır. ‘Gizli bir bahçe’den bahsetmektedir, dijital dünyanın olmadığı, gerçeklikle tekrardan etkileşime geçebildiğiniz farklı bir dünyadan. Ona göre, gizli bahçe ile iletişime geçmek ‘gerçek güzelliği’ iyileştirmenin bir yoludur.

4. Diğeri

Toplumumuzda, diğerine kendimizi adarız, değişik olana, bizim olmayana. Herkes mükemmel bir şekilde bir başkası ile aynı olmak için yanar tutuşur. Trend ve ‘viral’ şeyler herkesin aynı düşündüğü bir topluma ait olma isteğinin açık bir manifestosudur.

Ünlü filozof, ne kadar benzer düşünürsek o kadar üretken olma ihtiyacını hissedeceğimizi söyler. Çeşitliliğin neoliberalizmin amaçlarına ters düştüğünü iddia etmektedir. Eğer sadece bazı insanların akıllı telefon kullandığı ve diğerlerinin kullanmadığı bir dünyada yaşasaydık, bu, piyasa için zararlı olacaktı. Ama olay bu değil. İnsanlar pasiftir, yani ya müşteridir ya da üreticidir.

5. Zaman

Zaman diğer bir kritik elementtir. O, zamanı kullanma şeklimizi değiştirmemiz gerektiğini savunmaktadır. Sadece hızlı çalışmayı ve önemsiz şeyler üzerinde çalışmayı önemsiyoruz. Bir şeyleri yapabildiğimiz kadar hızlı yapmayı, bırakabildiğimiz kadar hızlı bırakmayı. Bu, devamlılığa ve uzun süreliliğe, değerli şeylere ters olan bir şeydir.

Ona göre, kendimize zaman ayırmak yaşamsaldır. Kendimize, hiçbir şey yapmamak için veya sadece eğlenmek için zaman ayırmalıyız.

Yaptığı işler insanı zenginleştirmektedir. En iyi kısım ise, tavsiye ettiği şeyleri kendi de uyguluyor olmasıdır. Tek istediği ruhunu ve özgürlüğünü güçlendirmektir.