Aktif Yaşlanmak: Yaşlılıkta Sağlıklı Olmanın Sırrı
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Bunu düşünmek kolay değil, ama herkes için zaman geçiyor. Hayatınızın bir noktasında, henüz oraya ulaşmamış bir kimsenin anlamadığı yaşam evresine ulaşacaksınız. Yaşlılıktan bahsediyoruz. Şimdi düşününce, bir soru akla geliyor: yaşlılık herkes için aynı mı? Gerçek şu ki değil. Aslında hayatın bu son bölümünde her birimiz hala eşsiziz. Bu nedenle aktif ve pasif yaşlanma arasındaki farkları belirtmek önemlidir.
Bu farklılıklar fiziksel sorunların ötesine geçiyor. Bunları, örneğin, en çok hangi duygularınız sergileniyor olursa olsun görebilirsiniz. Gerçek şu ki, bir insanın yaşamına ayak uydurduğu hareketlilik seviyesinin, iyi olma hali ile ilgili tüm koşullar üzerinde büyük bir etkisi vardır. Aktif yaşlanmanın refahınız için neden bu kadar önemli olduğunu öğrenmek için okumaya devam edin!
“Bir şey yapmak için çok yaşlı olduğumu söylendiğinde, hemen o şeyi yapmaya çalışıyorum.”
– Pablo Picasso
Psikolojik durumunuz hayatınız ve yaşam kaliteniz üzerinde etkilidir
Geçtiğimiz birkaç yüzyılda hijyen ve kişisel bakımımızda çok büyük ilerlemeler kaydettik. Hastalıklar ve bunları nasıl tedavi edeceğimiz hakkında çok daha fazla şey biliyoruz. İnsanlar hayatın farklı alanlarında güvenliği savunmaktadır. Bütün bunların net bir sonucu var – artık insanlar çok daha uzun yaşıyorlar.
Ama bu sadece fiziksel refahımızın değil, zihinsel esenliğimiz de etkileniyor. İnsanlar geleneksel olarak fiziksel duruma öncelik verip psikolojik durumumuzu ikincil bir faktör olarak görse de, bu değişmeye başlıyor. Öyle ki psikolojik durumumuz, yaşlılık hakkındaki mevcut araştırmalarda anahtar bir faktör haline geldi.
“Hepimiz uzun yaşamak istiyoruz ama hepimiz bu noktaya vardığımızı inkar ediyoruz.”
– Quevedo
Örneğin, bazı araştırmalar, bilişsel kapasitenizin, esenliğinize dair kendi değerlendirmenizin, faydalı hissetmeniz ve her gün faaliyetlere katılmanızın uzun bir yaşamın en iyi belirleyicileri olduğunu göstermiştir. Bütün bunlar ne anlama geliyor? Yaşam kaliteniz için aktif yaşlanmanın önemini vurgulamaktadır.
Aktif yaşlanma neler içerir?
Aktif yaşlanma, yaşlı insanların sosyal etkinliklerde yer almaları ve öğrenmelerini destekleyecek ve onlar için keyifli olacak yeni deneyimlere sahip olmaya devam etmeleri anlamına gelir. Aynı zamanda yıllar boyunca bireysel gelişim, kendini gerçekleştirme ve refahı içerir. Yani amaç insanların başarılı bir şekilde yaşlanmasıdır. Mesele, “rahatsızlıklarının” iyi olmalarına engel teşkil etmesinin mümkün olduğunca önüne geçmektir.
Bunu yapmak için, bir kişinin yaşını, fiziksel ve psikolojik sağlığını, bilişsel verimliliğini, sosyal yeterliliğini, kişisel kontrolünü ve genel yaşam memnuniyetini göz önünde bulundurmalısınız.
Üç temel alan üzerinde çalışarak tüm bu şeylerin iyi seviyelerini elde edebilirler: hastalıklardan ve engellerden kaçınmak, yüksek düzeyde bilişsel ve fiziksel işlevselliği korumak ve yaşlılığa ulaştığımızda sahip olduğumuz hayata bağlılığımızı artırmak.
“Güzel bir yaşlılık genellikle güzel bir hayatın ödülüdür.”
– Pitágoras
Aktif yaşlanmanın yararları nelerdir?
Davranma, düşünme ve hissetme şekliniz sağlığınızı, sosyal yaşama katılımınızı ve yaşlılığa eriştiğinizde güvenliğinizi etkiler. Yani, aktif olarak yaşlanmanız konusunda bir rol oynarlar. Böylece yaşam tarzınız refahınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olacaktır.
Örneğin, zihinsel görevleri ne sıklıkla yaptığınız, beyninizi sağlıklı tutabilen bir faktördür. Bu yüzden çapraz bulmaca, sudoku veya satranç gibi aktiviteler yapmak iyi bir fikirdir. Bu şekilde demans ile ilişkili bilişsel bozulmayı önleyebilirsiniz. Ancak sadece hafızanızı, dikkatinizi veya konsantrasyonunuzu çalıştırmak yanında, düşünülmesi gereken başka şeyler de vardır.
Aktif yaşlanmanın bir başka önemli yanı, bir kişinin günlük yaşamında mümkün olduğu kadar yetkin hissetmesidir. Hayatlarını veya sağlık koşullarını kontrol etmeye devam edebileceklerini hissetmeleri iyi bir şeydir. Bu, benlik saygısını ve esenliğini artırma konusunda onlara çok yardımcı olacaktır.
Son olarak, bilim adamları bir hastalığa yakalanıp iyileşemediklerini, bir kişinin stresli durumlarla nasıl yüzleştiğine bağlı olduğunu bulmuştur. Bu anlamda, bu durumlardan kaçınmak hiç de yardımcı olmaz. Ancak onları aktif bir şekilde karşılamaya çalışırsanız, hayatta kalmak için daha fazla gücünüz olur… Aktif yaşlanmak konusunda çalışın!
Resimler: Lotte Meijer, Cristina Gottardi ve Neill Kumar’ın izniyle.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.