5 Ünlü Filozofa Göre Mutluluk
Mutluluk, tanımlaması en zor kelimelerden biridir. Mistik mutluluğun güçlü bir adamın ya da sıradan insanların mutluluğuyla hiç ilgisi yoktur.
Günlük hayatımızda bu kelimenin farklı tanımlarıyla karşılaşmaktayız. Felsefeye bakacak olursak bu kavramla ilgili yine bir çok farklı yaklaşım bulabiliriz.
Bu makalede bu felsefi görüşlerin birkaçını tartışmaya çalışacağız.
“Bütün ölümlüler mutluluk arayışındadır ki bu, hiçbirinin mutluluğa sahip olmadığının işaretidir.”
– Baltasar Gracián
Aristo ve metafizik mutluluk
Metafizik filozofların başında gelen Aristo’ya göre mutluluk, tüm insanların en yüksek arzusu ve hevesidir. Mutluluğa giden yol, erdemden geçer. Başka bir deyişle, insan kendinde en yüksek değerleri var ettiği takdirde mutluluğa erişecektir.
Aristo, mutluluğun hissedilebilir bir durumdan ziyade bir hayat tarzı olduğuna inanıyordu. Bu yaşam tarzının temel özelliği, sürekli olarak alıştırmada bulunarak her bireyin en iyi yanlarını ortaya çıkarmaktır.
Ayrıca sağduyulu olmak ve iyi bir “daimon” yani iyi bir kadere ya da talihe sahip olmak da dolu ve gerçekten mutlu bir hayat sürmek için gereklidir. Bu nedenle, mutluluk üzerine dile getirdiği tez, “Eudaimonia” veya “Eudaemonism” adını da almaktadır.
Aristo, Hrıstiyanlığın dayandığı felsefi temeli sağlamıştır. Buna bakarak bu büyük filozofun fikirleri ile Judeo Hrıstiyan dinlerin dayandığı prensipler arasında büyük benzerlikler görülebilir.
Epikür ve hedonistik mutluluk
Epikür antik Yunan filozoflarındandı ve metafizik filozofların aksi yönünde görüşleri vardı. Onların tersine mutluluğun yalnızca manevi dünyadan kaynaklandığına inanmıyordu. Aksine mutluluk, dünyevi boyutlarla ilişkiliydi.
Epikür, kendi okulunu kurdu. Bugün Epikürizm denen bu okul, büyük bir bahçede yer aldığı için “Bahçe” şeklinde ünlenmişti. Pek çok farklı fikir ve sonuç, Epikürizm felsefesinden gelmektedir.
Epikür, mutluluğa alan yaratmak için denge ve ılımlılık unsurlarının temel olduğu şeklindeki ilkeyi öne sürmüştür. Bu fikir, onun en önemli sözlerinin birinde görülebilir: “Azla memnun kalmayan, hiçbir şeyle memnun kalmaz.”
Epikür, aşkın mutlulukla pek ilgili olmadığını düşünüyordu. Ona göre arkadaşlık daha önemliydi. Ayrıca insanın mal ve eşya alabilmek üzere para kazanmak için değil çalışmanın zevki için çalışması gerektiğinde ısrar etmiştir.
Nietzsche ve mutluluk eleştirisi
Nietzsche‘ye göre huzurlu ve endişesiz yaşamak, hayata daha büyük anlamlar vermeyen vasat insanların arzusudur.
Nietzsche, “mutluluk” sürekli bir iyi hissetme durumudur şeklindeki görüşe katılmıyordu. Ona göre mutluluk, kısa ömürlüdür ve her an sona erebilecek geçici bir haldir.
Nietzsche, mutluluğu “ideal tembellik durumu” şeklinde tanımlamıştır. Başka deyişle endişesiz ve sıkıntısız yaşamaktır.
Tam tersine, insanın özgürlük ve kendi fikirlerini kısıtlayan bütün engelleri aşacak büyük bir güç ve mücadele ruhuna sahip olunarak hayattan memnun olunabileceğini savunmuştur.
Mutlu olmak, zorlukları aşıp hayatı yaşamak için orijinal yollar yaratarak bu güce sahip olduğunuzu kanıtlamaktır.
José Ortega y Gasset ve bir noktada birleşme anlamında mutluluk
Bu İspanyol filozofa göre, “yansıtılan hayat” ile “yaşanan hayat” bir noktada birleştiğinde mutluluk durumu ortaya çıkar. Başka bir ifadeyle, ne olmak istediğimiz ve ne olduğumuz bileştiğinde mutlu oluruz.
Yazılarında şöyle diyor:
“Mutluluk dediğimiz ideal ruh halinin neden oluştuğunu kendimize soracak olursak aklımıza hemen şu cevap gelir: mutluluk, bizi tamamen tatmin ve hoşnut eden bir şey bulmaktır.”
“Fakat bu cevap, tam anlamıyla tatmin olmanın kişiye göre ne demek olduğu hakkında hiçbir şey söylemez. Diğer yandan, bizi tatmin edecek duruma kavuşabilmemiz için hangi objektif koşulların mevcut olması gerektiğini de bilmiyoruz.”
Ortega y Gasset’e göre bütün insanlar mutlu olma potansiyeline ve arzusuna sahiptir. Yani her birey, kendi gerçekliğini ve onları neyin mutlu edeceğini tanımlar. Eğer bir kişi gerçekliğe tam anlamıyla ulaşmayı başarırsa, mutlu olur.
Slavoj Zizekve ve bir paradoks olarak mutluluk
Bu filozof, gerçekten mutlu olmanın kişisel görüşlere göre değiştiğini, değişmez bir doğru olmadığını belirtir. Memnuniyet ve mutluluğun, tüketim aracılığıyla sonsuz mutluluk vaat eden kapitalist değerlerin ürünü olduğunu düşünmektedir.
Fakat insanda memnuniyetsizlik hüküm sürmektedir çünkü gerçekte ne istediklerini bilmemektedirler.
Her insan bir şeye ulaştıkları takdirde (bir şey satın aldıklarında, sosyal statülerini yükselttiklerinde, bir şeyi başardıklarında vs…) mutlu olacaklarını düşünür. Ama gerçekte farkında olmadan asıl ulaşmak istedikleri bir başka şeydir ve bu nedenle, tatminsiz kalacaklardır.
Peki, sizin için mutluluk nedir?
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.