Zihin Karatesi Kullanarak Zehirli İnsanlarla Baş Etmek
2015 yılının ortalarında psikolog ve yazar Bernabé Tierno vefat etti. Tierno 75 yaşındaydı, kemik kanseri ve akciğer metastazı ile mücadele ediyordu. Bu mücadeleye çalışmalarında gösterdiği aynı kuvvet ve bilgelikle devam etmişti.
Ardında 60’tan fazla kitap bıraktı, sayısız konferans ve ders verdi. Bugün bu yazıyı İspanya’nın en saygın psikologlarından birine profesyonel ve kişisel düzeyde bana kazandırdıkları için bir teşekkür olarak yazıyorum.
Zihin Karatesi’nin (Karaté Mental) beni en çok etkileyen kitaplardan biri olduğunu hatırlıyorum. Dolayısıyla, bu kitaptan söz etmek istiyorum. Bu kitabı okuduğumda biz insanların zihnimizi ve bunun sonucunda tepki ve duygularımızı kontrol etme becerimiz hakkında pek çok şey öğrenmiş ve şaşkınlık içinde kalmıştım. Birçok konuda dış dünyanın – eşimizin, meslektaşlarımızın, ailemizin, patronumuzun- insafına kaldığımızı düşünüyoruz ama gerçekte böyle olmasını seçtiğimiz için dış dünyanın kölesiyiz.
Bernabé bu çalışmasında sorunlu durumları değiştirmek söz konusu olduğunda duygusal zekanın, özellikle de kelimelerin gücünün nasıl kullanılabileceğinden bahsediyor.
Bilgelik ve doğu felsefesinin bileşimini hassasiyet, barış ve sabır ile ilettiğinizde, güç kullanarak ve saldırganlıkla kazanacağınızdan çok daha fazla zafer elde edebilirsiniz. Kitap ayrıca sevgi ve pozitivizmin değişimin motorları olduğunu gösteriyor.
Zehirli bir sözün, kötü haberlerin ve olumsuz bir dil kullanmanın, fiziksel bir saldırı kadar zarar verebileceği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bunun tersine, pozitif sözler ise adeta yatıştırıcı bir merhem gibidir. Sorun şu ki günümüz toplumlarında her gün daha fazla zehir saçan insanla, stres ve sıkıntıyla karşılaşıyoruz ve bu durumların çoğunu kendimiz yaratıyoruz. Bu nedenle, zihinsel karate uygulamak çok önemli.
Zihin karatesi yapmak demek, kaya gibi olmaktır. Zehrin bizi etkileyip etkilemeyeceğine biz karar veririz. Elbette başkalarının düşünce ve eylemlerini kontrol edemeyiz ama kendimizi kontrol edebiliriz.
Önemli olan şey, zehir saçan kişiyi yani kendi sorun ve öfkelerini bize yansıtmaya çalışan olgunlaşmamış o kişiyi silahsızlandırmaktır. Bernabé bize bu tür kişilere karşı kullanabileceğimiz panzehiri öğretiyor: onlara bizim üzerimizde etkileri olmadığını, bizi veya hayatımızı kontrol edemeyeceklerini gösterin.
Mesela, iş arkadaşım beni her gün rahatsız etmek istiyor ve ben de bana karşı davranışı nedeniyle öfkelenip üzülerek bu güce sahip olduğunu ona göstermiş oluyorum. Böyle yaparak onu bana karşı aynı şekilde davranmaya teşvik etmiş oluyorum çünkü istediğini veriyorum, zira kızgın ve zehirli insanlar, başkalarının da kötü hissetmesini ister.
“Ürettiğiniz ışık, karanlıktan gelenleri üzer.”
Bernabé, kişisel büyümenin temeli olarak duygu yönetimini vurgular. Sakinlik, sessizlik ve huzurdan yola çıkarak her şeyi başarabilirsiniz. Stres ve tepkisellik tüm projeleri, başkalarıyla olan ilişkilerimizi ve akıl sağlığımızı mahveder. Artık kendimizi boykot etmeyi bırakmalıyız.
Bu nedenle duygusal bakımdan zeki olmayı öğrenmemiz; hiçbir çözüm getirmeyen, aksine daha fazla sorun yaratan ilkel yöntemlerden vazgeçmemiz çok önemli. Bunların yerine empati, anlayış ve nezaketi koymalıyız. Bunu uygulamaya devam ettikçe, hiçbir şey ve hiç kimse sizi rahatsız edemeyecek ya da kızdıramayacak. Kendi efendiniz olacaksınız ve karşınızdakinin düşünce ve sözlerine bağlı olmayacaksınız.
Çok iyi anlamamız gereken şey, herkesin kazanacağı seçeneklerin varlığıdır. Mesele, hayali rakipler edinmek ya da birini dövmek değildir. Mesele, başkalarının da kendi fikir ve inançlarına sahip olduğunu kabul edip bunları paylaşmasak dahi anlamaya ve anlaşmaya çalışmaktır.
Kendimize güvenirsek, karşımızdaki kişinin hakkını vermeyi ve kendi hatalarımızı kabullenmeyi biliriz. Her sorunu sakin bir şekilde, kontrolü kaybetmeden ele almayı öğrenmek bu şekilde olur. İşte böyle davranarak, başkalarının daha fazla sevgisini, empati ve anlayışını kazanırız.
Uydumculuk? Hayatınızda artık bir yeri olmamalı. İyi bir zihin karatecisi, ne istediğini ve arzuladığını çok iyi bilir. İnançları sağlamdır ancak duruma diğer kişinin gözünden bakmasını da bilir. Bunu başarmak için ”zıt kanunu”nu uygulayın, yani karşınızdaki kişi size öfkeyle yaklaşırsa, tam tersini yapın: sakin bir ifade, doğru davranış ve güvenli bir bakış. Huzurumuz, başka bir kişinin tepkilerine bırakılamayacak kadar önemli ve bu konuda risk alamayız!
İyi bir zihin karatecisi olmak ve başkalarının kabadayılık ve çocuklukları yüzünden acı çekmemek istiyorsanız, bu kitabı okumanız ve kitapta önerilenleri uygulamanız gerek. Belki bu felsefe, sizin hayatınızı da değiştirecektir.
Huzur içinde uyu, öğretmenim.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.