Uyurgezerlikle İlgili 5 Asılsız Mit
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González
Uyurgezerlik kişinin gece yataktan kalkmasına ve hatta uyurken konuşmasına sebep olan bir uyku bozukluğudur. Hatta uyurgezer kişiler uyanıkmış gibi normal davranır ve aile üyeleri de bu uyurgezerlik durumundan ötürü onlara bir şey olabilir diye korkarlar. Uyurgezerlikle ilgili endişe edilebilecek pek çok konu olduğu doğrudur. Örneğin, kişi uyurgezer halinde dışarı çıkabilir ve bu araba çarpması gibi bir riski doğurur.
Bu konuyla ilgili bildiklerimize rağmen, bugün uyurgezerlikle ilgili gerçek sandığımız bazı mitleri çürüteceğiz. Bu mitlerin bazıları toplumun geneli tarafından kabul edilmiş olsa da, doğru değildir. Uyurgezerlikle ilgili çoğu mit, sorgulama ya da doğrulama yoluna gitmediğimiz belirli inanışlardan doğmuştur.
1. Uyurgezerlikle İlgili En Yaygın Mit: Uyurgezerleri Uyandırmak Tehlikelidir
Uyurgezerlikle ilgili oldukça yaygın mitlerden biri uyurgezer birini uyandırmanın çok tehlikeli olduğu yönündedir. Bazıları uyandırıldıklarında kalp krizi geçirip ölebileceklerini, bazıları da delirebileceklerini belirtirler. Fakat bunların hiçbiri doğru değildir.
Uyurgezerleri uyandırdığımızda ne olur? Bazen o kadar detaylı rüyalar görürüz ki bunları gerçek sanabiliriz ve uyandığımızda dengemiz bozulur. Uyurgezer biri uyuduğu yerden başka bir yerde uyandırıldığında da benzer şeyler meydana gelir.
Kişinin kalp problemleri varsa kalp krizi geçirme ihtimali vardır fakat bu çok yaygın değildir. Gerçekte olan şey uyandırılan kişinin kafasının karışması, dengesinin bozulması ve belki huysuz ve asabi davranmasıdır. Böyle zamanlarda onları sakinleştirmeli ve ne olduğunu açıklamalısınız. Muhtemelen durumlarının farkındadırlar ve yatağa geri dönerler.
2. Uyurgezerlikle İlgili Bir Hata: Bu Durumdayken Canları Acımaz
Bir diğer mit ise uyurgezerlerin bu durumda acı hissetmedikleri ya da yaralanamadıklarıdır. Bu yüzden uyurgezerleri yataklarına geri yatıran kişiler, uyurgezerlerin nerelerde dolandıkları ya da yaralanıp yaralanmadıkları konusunda endişelenmezler.
Fakat uyurgezerler ne hassasiyetlerini yitirirler ne de birden herhangi bir uyarana karşı duyarsız hale gelirler. Bu koşul altındayken de canları yanabilir. Bu yüzden onları yatağa geri götürürken dikkatli olmalısınız. Hatta bu kişiler sert bir şeylere çarparlarsa uyanabilirler.
Uyurgezerlik vakaları genç yaşlarda, özellikle 3 ile 13 yaşları arasında görülür. Kişi yaşlandıkça bu vakaların görülme sıklığı azalır.
3. Uyurgezerlerin Gözleri Her Zaman Kapalı Olur
Korku filmlerinde uyurgezerlerin gözlerinin hep kapalı olduğunu görürüz. Ama önceden de söylediğimiz gibi bu sadece filmlerde olur. Gerçek hayatta, durum oldukça farklıdır.
Uyurgezerlerin gözleri her zaman kapalı olmaz. Kapının açık olup olmadığını nasıl görebilirsiniz? Eğer göremezlerse merdivenlerden nasıl inip çıkarlar? Bunların hepsini beyinleri derin uykuda olsa da gözleri açık olduğu ve nereye gittiklerini, etraflarında ne olduğunu bildikleri için yapabilirler.
4. Her Gece Bu Durum Görülür
Bu uyurgezerlikle ilgili yayılmış mitlerden bir diğeridir. İnsanlar uyurgezerlerin her gece bu durumda olduklarına inanırlar. Diğer bir deyişle, yatağa her gittiklerinde yataktan kalkabilecekleri için onlarla ilgilenilmesi gerekiyor diye düşünülmektedir. Bu tamamen bir yanlış anlamadır.
Uyurgezerler her gece yataklarından kalkmazlar. Bu durum yalnızca aşırı stresli olduklarında meydana gelen bir durumdur. Kişilerin herhangi bir haftada, ayda ya da ara sıra uyurgezer olmalarının sebebi stresli olmalarıdır. Bu yüzden strese müdahale etmek oldukça önemlidir.
İnsanlar ne kadar stresli olurlarsa o kadar uyurgezerlik vakası deneyimlerler. Fakat stres seviyeleri düşerse bu durum azalacaktır.
5. Uyurgezerleri Bir Yere Kilitlemeniz Gerekir
Aile üyeleri uyurgezerler hakkında endişe ettikleri için onları bir yerlere kilitlerler ya da fiziksel olarak kısıtlarlar. Fakat bu pek de olumlu bir şey değildir. Bir uyurgezeri kilitlediğinizde ya da küçük bir alana kapadığınızda onun kendini yaralaması ihtimali artar.
Yapılabilecek en ideal şey kapıları ve pencereleri kapamaktır. Bu yüzden pencerelere güneşlik yaptırmak da mantıklı bir fikirdir çünkü pencereyi açtıklarında güneşliğin çıkardığı sese uyanabilirler. Ayrıca etraflarında keskin bir nesne ya da kendilerine zarar verebilecekleri herhangi bir şey olmadığından emin olmak da aynı şekilde önemlidir. Örneğin bıçak ya da çakmak gibi nesneler ulaşamayacakları yerlere konulmalıdır.
Bazı güvenlik önlemlerinin alınması gerekmektedir ve bu durum her uyurgezer için farklılaşabilecek bir durumdur. Bazı hastalar dışarı çıkmaya meyilliyken bazıları mutfağa gidip bir şeyler yer ve hatta bir şeyler pişirirler. Bu yüzden uzmanlar tüm tehlikeli nesnelerin onlardan uzak tutulması gerektiğini bildirmektedirler.
Uyurgezerlikle ilgili belirli bir tedavi olmasa da, sağlıklı uyku alışkanlıkları edinilmesi önerilir. İşte yardımcı olabilecek bazı öneriler:
- Uyumadan evvel ağır şeyler yemeyin.
- Her gece aynı vakitte uyuyun.
- Yeteri kadar uykunuzu alın.
- Terapi yoluyla stresle başa çıkın.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.