Otoriteni Nasıl Kullandığını Söyle, Sana Çocuklarının Neye Benzeyeceğini Söyleyeyim

Otoriteni Nasıl Kullandığını Söyle, Sana Çocuklarının Neye Benzeyeceğini Söyleyeyim

Son Güncelleme: 29 Eylül, 2017

Bir çocuk nasıl yetiştirilir? Bu sorunun cevabına her geçen gün daha fazla insan dahil olduğu için, oldukça zorlayıcı bir konu haline geldi. Diğer bir taraftan ise, nasıl iyi bir anne-baba olunacağını açıklayan herhangi bir bir kılavuz olmamasına rağmen, çocuk yetiştirme için geçerli, belli başlı genel ölçütler vardır. Anne ve babaların kullanması gereken bu ölçütlerden bir tanesi de otoritedir. Her ne kadar bu kavram zaman içerisinde büyük değişikliklere uğramış olsa da, tam olarak tedavülden kalkmamıştır.

Daha öncelerinde, anne ve babalar, otoritelerini belirli bir biçimde ifade eder ve çocukta buna boyun eğerdi. Anne ve babalarının kural bellediği kıstasları takip etmeleri ve sorgulamamaları gerektiği söylenirdi çocuklara. Çocuklar, sonuçlarından korktukları için otoriterin kendilerine koyduğu kurallara uyuyordu. Çocuklarının kendilerini dinlemesini sağlamak için, anne ve babalar, tehditlerden fiziksel şiddete kadar farklı yaklaşımlar kullanırdı. Ceza, bu tip çocuk yetiştirme şeklinin merkezinde yer alırdı.

“Otoritenin tek yasası sevgidir.”
– Jose Marti

Bugün ise durum tam tersine dönmüş gibi duruyor. Anne ve babaların, çocuklarına göre otoriter tavırlarında gözle görülür bir azalma yaşandığını söylemek mümkün. Onların otoriteleri artık çocukları tarafından pek de umursanmıyor ve anne ve babalar çocuklarına otoriter bir yaklaşımda bulunmaktan korkuyorlar. Hatta, çocukların daha otoriter davrandıkları ve anne ve babalarına kötü davrandıkları bir çok örneğe de maalesef tanıklık etmek durumunda kalıyoruz.

Çocuk Yetiştirmede Otoritenin Yeri

Otoriteyi sağlama almada ve kişiselliğe yer bırakmayacak şekilde sınırları belirlemede kurallar büyük bir rol oynar. Sınırlar, insana bir istikrar kazandırır. Çocuklarının kurallara uymalarını sağlamak anne ve babaların ya da çocuktan sorumlu olan yetişkinlerin yetki alanına girer. Fakat birçoğu bu durumu ihmal eder. Çünkü, sınırları belirlemek için çok çaba sarf etmek gerekir.

cambaz ayaklıklarında yürüyen küçük çocuklar

Çocuklar, doğaları gereği kaprisli olma eğilimindedir. Bu yüzden, onlara istedikleri her şeyi yapamayacaklarını ya da sahip olamayacaklarını güzel bir dille anlatmak gerekir. İstedikleri ve arzuladıkları şeylerin çabayla kazanılması gerektiğini ve ne kadar çok çaba sarf etseler dahi, birçok kez, istediklerine ulaşamayabileceklerini çocuklara öğretmek gerekir. Eğer çocuğun yaşı daha küçükse, yetişkin birey, kontrolü elinde bulundurduğu için, çocuğa gerekli disiplini vermesi gerekir. Bu yüzden, çocuk herhangi bir açıklamaya gerek kalmadan, kendisine söylenenlere uymalıdır.

Yaşça daha büyük çocuklar ile sohbet etmek mümkündür. Kuralların sebebini analiz edin, ancak bu kuralların herhangi bir şekilde pazarlığa açık olmadıklarını da anlamalarını sağlayın. Aile, ebeveynlerin belirlediği tempo ile yürümeli, çünkü sorumluluk taşıyan onlardır. Çünkü onlar yetişkin birer bireydir, eğer çocuk olağandan farklı bir şekilde davranmak isterse, önce bir yetişkin olmalı ve kendine iyi bakmalıdır.

Çocuklar üzerinde bir otorite kurmak ve bunu sürdürmek aslında bir çatışma ortamı yaratabilir. Çocuklar, yargılama becerileri henüz gelişmemiş insanlardır. Sınırların onları sinirlendirmesi ve bildiğimiz kavgalara yönlendirmesinin nedeni de budur. Hayatlarının diğer alanlarında meydana gelen savaşlardan ötürü bitap düşen anne ve babalar bu saldırılara maruz kalabilir. Bu saldırılara mahal vermemek en akıllıca hareket olur çünkü kaybedilen otoriteyi geri kazanmaya çalışmak, onu ilk etapta elden çıkarmamaktan daha zordur.

Her şeye Aşırı İzin Vermek ve Bunun Yıkıcı Etkileri

Hayatında tutarlı bir otorite figürünün olmaması, bir bireyin yaşamında olumsuz izler bırakabilir. Öncelikle bu durum, endişe ve güvensizliğe neden olabilir. Eğer ebeveynler belirli sınırlar koymaz ve herhangi bir sınıra da saygı göstermez ise, çocuk da, çok sağlam olmayan bir ailede yetiştiğini hissedebilir. Eleştirmek için bile olsa, tutunacakları bir referans noktası olmaz hayatlarında.

pamuk şekeri yiyen iki küçük çocuklar

Her ne kadar, bazı ebeveynler bu yaklaşımı iyi niyetlerinden ötürü benimsemiş olsalar da, şüphe yok ki her şeye aşırı izin veren bir yaklaşım tarzı ile çocuk yetiştirmek yanlış yola çıkar. Çocuklar, ebeveynlerinin sıkıntıları ile uğraşmamaları için mutlu edilmek istenir. Onlara sorumluluk da verilmez. Hatalı bir özgürlük kavramına dayanarak, istediklerini yapmalarına izin verilir. Bu otorite eksikliğinden dolayı, tembel, ön yargılı ve inatçı çocuklar yetişir.

Hepsinden daha kötüsü, bu çocuklar birer yetişkin olduklarında, sınırlarla ve imkansızlıklar ile dolu bir gerçeklikle yüzleşmek için gerekli araçlardan yoksun olurlar. Kesin bir biçimde, yaşamın büyük problemlerine göğüs gerebilmek için gereken güce sahip olmayacaklardır. İşler istedikler gibi gitmeyecek, bu sebeple çok sinirlenecekler ve bununla nasıl başa çıkacaklarını da bilemeyecekler.

Sevgi ve Yakınlık Otoritenin Temelidir

Sevgi ve yakınlık olmadan çocuklar üzerinde otorite kurmaya çalışmak, herhangi bir şeyi öğretmekten daha çok zorbalığa benzer. Sadece emirler yağdırmak ve bir şeyler istemek için çocuklarının hayatlarına müdahil olan anne ve babalar, birçok karışık duygunun meydana gelmesine neden olur. Bu durumda, anne ve babaların bu tavrı, çocuklarını otorite ile disipline etmek değil sadece boyun eğdirmek olur.

kafasında meyve ağacı olan küçük çocuk

Ebeveynlerin çocuklarıyla vakit geçirmesi çok önemlidir. Bu sayede anne ve babalar çocukları ile konuşabilir, oyunlar oynayabilir ve onları tanıyabilir. Kısacası, aralarında güçlü bağlar oluşabilir. Çocuk, anne ve babasından sevgiyi hissettiğinde, otoriteyi de kabul etmeye daha istekli olur. Ve elbet eninde sonunda, bu otorite kavramının bir keyfi uygulama değil, kendi eğitimi için olduğunu anlar.

Anne ve babasız ya da hayatında bir otorite figürü olmadan büyüyen çocuklar, o duruma göre hareket edecektir. Her zaman kendilerinin haklı olduklarını düşüneceklerdir. Kendi başlarına başkalarını kullanmaya çalışacakları da ihtimal dahilindedir. Sorumluluk almayacakları gibi, sorunlarla da yüzleşmeyeceklerdir. Kendilerine güvenmeyecek ve paranın her şeyi satın alabileceğini düşüneceklerdir. En kötü hallerde yasa dışı işlere bulaşıp hayatlarını zindana çevireceklerdir.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.