Manyetik Akıllar: Öğrenmeye ve Duygusal Bağlanmaya İstekli İnsanlar
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Manyetik akıllar olarak adlandırdığımız kimseler bilgiden, deneyimlemekten, hissetmekten ve insanlarla duygusal olarak yoğun bağlantılar kurmaktan derinden etkilenirler. Esasen, bu insanların yaşamda anlam bulmaya heves duyan kalpleri vardır. Fakat yeterince büyük bir anlam bulamadıkları zaman ise depresyon veya ciddi hayal kırıklığı riski altındadırlar.
“Manyetik Akıllar”, sizin için yeni – hatta belki de garip bir terim. Genel olarak kişilik tiplerine, davranışlarına ve yaşamın kendisi üzerine etiketler koymayı hepimiz severiz. Ama bugün bahsettiğimiz şey, aslında düşündüğünüz kadar da yeni değil. Bu terim, ilk olarak 2000 yılında, psikolog Mary-Elaine Jacobsen tarafından kaleme alınan “The Gifted Adult: A Revolutionary Guide For Liberating Everyday Genius.” başlıklı kitapta yer aldı.
“Bilgiyi elde ettikçe, işler daha anlaşılır değil, daha gizemli hale geliyor.”
– Albert Schweitzer
Manyetik akıl, Jacobsen ve diğer bir çok psikologun hastaları arasında yıllardır gözlemlediği çok özel bir kişilik tipidir. Ancak bu zamana kadar bu kişilik tipi kimse tarafından isimlendirilmemiştir. Onlar parlayan; sadece bilgi kapasiteleri ile değil, aynı zamanda inanılmaz hassasiyetleri ile de göz kamaştıran, yaşam için yoğun tutku ve yüksek (bazen çok yüksek) ideallerle sahip kimselerdir.
Yeteneklerine uygun olarak kendilerine ödül niteliğinde bir profesyonel gelecek inşa etmek isterler. Yoğun duyguları deneyimleyebilecekleri ve birlikte anlamlı bir hayat yaratabilecekleri ilişkiler isterler. Entelektüel ve özellikle duygusal bir seviyede bağlanabilecekleri bir arkadaş arayışındadırlar.
Bu kişilik yapısındaki insanların orta bir seviyeyi göremediğini söyleyebiliriz. Onlar için her şey yoğun olmalı; her şey onlara bir şey yaratmak için kullanabilecekleri ve neredeyse sihirli olan bir duygu vermelidir.
Muhtemelen hayal edebileceğiniz gibi, bu tür kişilikler sürekli olarak kendileri ile çelişmektedirler. Manyetik akılları ve yüksek beklentileri neredeyse sürekli sert gerçekliklere çarpar.
Manyetik akılların karakteristik özellikleri
Birçok insan, manyetik akıl ile yüksek IQ’yu birbirinden ayırt edemez. Ancak ikisinin arasındaki farkı, açıklığa kavuşturmak gerekir. Manyetik akıl sahibi kimseler, herhangi bir işi başarmada muazzam bir yeteneği olan kimselerdir. Meraklıdırlar, bilgi ve tecrübe toplamaya hevesli olmalarının yanı sıra tüm bu süreçlerden geçerken duygusal bir zevk alırlar.
Şimdi bu karakteristik özelliklerin biraz daha derinine inelim.
Manyetik akıllar çok hızlı çalışır
Manyetik akılların “ağaç dalı” olarak nitelendirilen bir düşünüş tarzları vardır. Bir kavramın en derinine tırmanıp oradan başka bir fikre atlayıverirler ve ordan sonra da başkasına… Bir anda birden çok şeye ilgi duyabilir ve saf meraktan uzaklaşırlar.Bitmek tükenmek bilmeyen bir keşif ve bilgi sahibi olma ihtiyacı içindedirler.
Akılları çok hızlı çalışır ve tüm uyaranların fazlasıyla farkındadırlar. Bazen sinirli olurlar çünkü tüm bu sinyalleri aynı anda takip edemezler.
Neredeyse acı veren empati yeteneği
En karakteristik özelliklerinden biri, insanlarla bağlantı kurma yetenekleridir. Adı üzerinde: “manyetik”. Diğer insanların ihtiyaçlarını anlamak, duygularını okumak ve diğer insanların çıkarlarını anlamak onlar için çok kolaydır. Kendilerinden yola çıkarak herkesin bunu yapabileceğine ve aynı duygusal yoğunluklardan geçeceğine ve durumları öyle değerlendireceğine inanırlar.
Ama elbette bu çoğunlukla gerçekleşmez ve gerçekleşmediğinde de hayal kırıklığını derinden hissederler. Eleştiri, yalan ve duygusal soğukluk onlar için çok yıkıcı ve acı verici olabilir.
Manyetik akıllar hep aynı eleştirilere maruz kalırlar
Manyetik akıllar sürekli olarak “çok heveslisin”, “çok duyarlısın”, “çok dramatiksin”, “çok hızlı hareket ediyorsun” gibi eleştirilere maruz kalırlar. Görüldüğü üzere, eleştirilerde ortak tema “çok fazla” olmak üzerinedir.
Ama onlar “asla yetmez” diye düşünürler
İşte manyetik zihinler için de sonsuz çelişki burada başlar. Etraflarındaki insanlar kendilerine sürekli aşırıya kaçan şekilde (özellikle duygusal yönde olan tutumlarda) yaşadıkları doğrultusunda eleştiriler yönlendirseler de, onların kafalarının içinde kendilerinde her zaman eksik bir şey olduğuna dair düşünceler döner. Boşlukları hissederler ve daha fazla çalışmaları gerektiğini düşünürler. Bu şekilde yapacak çok şeyleri olduklarını düşünür durular.
Sonsuz bir memnuniyetsizlik hissiyatı içindedirler. Niçin? Çünkü anlamlı ilişkileri bulamamışlardır, çünkü hayat hiçbir anlam taşımadan devam ediyordur, çünkü belki daha çok çalışmalı ve daha fazla öğrenmelidirler…
Onlar hassas kalpleri olan derin düşünürlerdir
Manyetik akılların istediği bir şey varsa eğer, onlara zihinsel ve duygusal olarak meydan okuyan bir hayat arkadaşıdır. Bu kesinlikle onların en büyük hedeflerinden biridir, aynı zamanda da en büyük hayal kırıklıklarından biri olur.
Bu yüzden de yaygın olarak çok sert, kaygı dolu zamanlardan ve hatta depresyondan geçerler. Çok hassaslardır. Günlerce ya da aylarca süren tecritlerinde, birçoğu düşüncelerininin daha da derinine iner,hayal kırıklıklarını kitaplar ya da yeni ilgi alanları aracılığıyla unutmaya çalışırlar. Temelde bilgi biriktirmeye devam ederler.
Sonuç olarak, manyetik akla sahip kimselerin en çok ihtiyaç duyduğu şey bütünlenmiş ve kabul edilmiş hissetmektir. Süreklilik gösteren yüksek dereceli duygusal frekanslarla beraber, bilgi birikimi ve yaşama anlam katma konusundaki bitmek bilmeyen bir arzuyla yaşamanın çok kolay olduğu söylenemez.
Manyetik “kuzey”lerini bulmak onlar için basit değil, buna şüphe yok. Bu yüzden ayaklarını yere basmayı ve dengeyi bulmayı öğrenmeliler. Hayatın her zaman onların yükledikleri anlama gelmediğini anlamalılar. Ve son olarak, birçok kez cevapların başka yerlerde ya da başka birilerinde olmadığını görmeleri gerekir. Cevaplar onların içlerindedir aslında.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.