John Hughlings Jackson: Nörolojinin Öncüsü

John Hughlings Jackson, nörolojinin öncülerinden kabul ediliyor, aslında bilime katkısı daha çok psikiyatri alanında olmuştu. Jackson, beyin üzerinde çalışacak çok fazla bilimsel kaynağın olmadığı 19. yüzyılda yaşadı. Bu nedenle Jackson’un beyin konusunda son derece geçerli sonuçlara ulaşması oldukça şaşırtıcıdır.

John Hughlings Jackson, epilepsiyi anlamamıza yardımcı olan çalışmasıyla özellikle bilinmektedir. Aslında geçici psikomotor krizleri hakkındaki çalışması günümüzde hala geçerlidir.

“Yaptığımız her şey, düşündüğümüz her şey, insan beyni tarafından üretiliyor. Ancak bu organın nasıl çalıştığı, hala en büyük çözülmemiş gizemlerden biri olarak kabul ediliyor. Sırlarına ne kadar yaklaşırsak, bizi o kadar çok şaşırtıyor.”

– Neil deGrasse Tyson

Bu bilim insanının sahip olduğu en dikkate değer şeylerden biri gözlem ve analiz becerisiydi. Jackson klinik vakaların detaylı kayıtlarını oluşturdu ve bu kayıtlardan sürpriz bir şekilde çok kesin sonuçlara ulaştı. Aslında bu bilim insanı Kraliyet Topluluğu’na da üyeydi. Bu grup, Birleşik Krallıktaki en prestijli bilim topluluğudur.

John Hughlings Jackson’ın hayatı

John Hughlings Jackson 4 Nisan 1835 yılında İngiltere, York’ta doğru. Beş kardeşin en küçüğüydü. Babası zengin bir çiftçiydi ve aynı zamanda bira üretiyordu. Jackson’ın annesi ise vergi tahsildarlığı yapan zengin bir aileden geliyordu.

Jackson dünyaya büyük bir değişimin arifesinde geldi. O zamanlar birçok farklı bilim dalı aktif olarak faaliyet halindeydi. Ancak zamanın birçok bilim akımı, henüz resmi bir disiplin olarak görülmüyordu.

John Hughlings Jackson zorunlu eğitimini 15 yaşında tamamladı. Sonrasında ise stajyer olarak Willian Charles Anderson isimli bir doktorun yanında çalışmaya başladı. Bu stajdan sonra, York Tıp Okulu’na gitti ve en sonunda Londra’da bulunan St. Bartholomew hastanesinde çalışmaya başladı.

Dikkat çekici bir doktordu

John Hughlings Jackson, York’ta stajyer doktor olarak kendini eğitmişti. 1859 yılında Londra’ya taşındı ve aynı sene yüz felci hakkında yazdığı ilk nöroloji makalesi yayına girdi. Aynı yıllar hayatı boyunca yakın arkadaş olduğu Jonathan Hutchinson ile beraber sağlık raporcusu olarak çalıştı.

1860 yılında Jackson St. Andrews Üniversitesi’nde doktora tezini sundu. Doktorasını aldı ve bu ünvanı kariyerini daha da ileri götürdü. 1863 yılında Londra Hastanesi’nde asistan doktor olarak çalışmaya başladı ve sonrasında aynı hastanede nörolojik hastalıkların tanılarını yönetmek için görevlendirildi.

Bu andan itibaren, sık sık makaleler kaleme aldı, bu makalelerde kendi oluşturduğu tezlerin kabul edilmesini amaçladı. Klinik vakaların ve belirtilerin analizi için geliştirdiği metodolojisi ve konuşma zorluğu üzerine yaptığı çalışmaları sayesinde iyice ünlendi.

Ancak 1869 yılında epileptik nöbetler hakkında yaptığı önemli çalışması tıp tarihinde bir klasik haline geldi.

Tıp dünyasına yaptığı büyük katkılar

John Hughlings Jackson sinir sistemini 3 seviyeye ayırdı:

• Alt seviye en temel hareketleri içerir ve omuriliğe bağlıdır.
• Orta seviye, Jackson’ın motor bölgesi olarak adlandırdığı şeye karşılık gelir ve serebral kortekse bağlanır.
• Üst seviye ise en karmaşık fonksiyonları içerir ve prefrontal bölge ile ilişkilendirilir.

Jackson’ın araştırması, epilepsiyi daha iyi anlamamızı sağladı. Bu hastalığın belirtilerinin, tipolojisinin ve değişkenlerinin analizini iyi bir şekilde yaptı. Bu hastalığın davranışsal veya ruhsal anlamda dışavurumlarının olabileceğini gösterdi. Özellikle bu gerçek bir buluştu.

Jackson aynı zamanda dönemin prestijli dergisi Brain’in kurucusuydu. Bu dergi ilk olarak 1878 yılında yayın hayatına başladı ve günümüzde hala aktif olarak yayınlarına devam ediyor. Brain, hem klinik nöroloji hem de deneysel nöroloji konusunda makaleler yayımlıyor.

John Hughlings Jackson: Eşsiz bir miras

John Hughlings Jackson, Birleşik Krallık Göz Bilimi Topluluğu’nun, Londra Tıp Topluluğu’nun ve Londra Klinik Birliği’nin başkanıydı.

Sonrasında ise Jackson Londra Nöroloji Birliği’nin başkanı oldu ve farklı üniversitelerden onur ödülleri aldı. Jackson, beyin ve sinir bilimine çok büyük katkıda bulundu.

Bilim dünyasının birçok harika figürü onun çalışmalarını takip etti; örneğin Sigmund Freud, Henry Ey, William Osler ve Joseph Lister bu isimlerden sadece birkaçı. John Hughlings Jackson, 1911 yılında 71 yaşındayken öldü. Son yıllarında ağır işitme sorunları yaşadı ancak ölene kadar aktif olarak alanında çalışmaya devam etti.