İş Yeri Bağlılığı

Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Sara Clemente

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

İş yerinizdeki motivasyonu en yüksek ve kendini işine adamış kişiyi düşünün. Bu iş arkadaşınız, iş yeri bağlılığının temel özelliklerini anlamanıza yardımcı olabilir. İş yeri bağlılığı pozitif bir duygusal durumdur. İş yerinde enerji, katılım ve verimlilikle karakterize edilir.

Bağlılık, yönetim gurularının sevdiği bir sözdür. Genellikle işletmelerin rekabet yeteneğini artırmasına yardımcı olması için bir strateji olarak teşvik edilir ancak tek faydası bu değildir. İş yeri bağlılığı aynı zamanda çalışanlara da avantajlar sunar. Bu konuda daha fazla bilgi almak için okumaya devam edin!

İş yeri bağlılığı sergileyen çalışanlar nasıl tespit edilir

İş yeri bağlılığı işletmeye derinden bağlı olmak ve onunla duygusal bağ kurmak demektir. Bu, iş yeri bağlılığı olan çalışanların ofis dışında sosyal bir yaşamları olmadığı anlamına gelmez. Bununla birlikte, iş yerinde geçirdikleri zamanlarından tam anlamıyla yararlanırlar. Başka bir deyişle, çalıştıkları kurum için değer yaratmaya odaklanırlar.

Bu tür bir çalışanın bir özelliği de şikayet etmemesidir. Şirket hakkında kötü şeyler söylemez. Aslında tam tersini yapar. Yaptığı işten gurur duyar ve yakınlarıyla işi hakkında konuşur. İş yeri bağlılığı olan çalışanlar işverenleri hakkında olumlu duygular dile getirir. Bunu yapmasının nedeni gerçekten işi hakkında kendini iyi hissetmesi ve iş arkadaşlarından hoşlanıyor olmasıdır. Üstelik bu olumlu yaklaşımı konusunda oldukça içtendir.

Dahası, şirkete ait yeni girişimler ve yeni projeler söz konusu olduğunda, söz konusu çalışanlar bu projelere ilgi gösterir ve bir parçası olmak isterler. Kendilerini çok fazla adanmışlık gerektiren işlere dahil etme eğilimindedirler. İşle ilgili problemlerini çözmelerine yardımcı olacaksa eğer ekstradan çalışmaktan çekinmezler. Karşılığında bir ödeme beklemeden bile bunu yaparlar.

Bağlılık, bağımlılıkla aynı şey değildir

Yukarıdaki özellikleri okuduktan sonra, bu insanların iş bağımlıları olduğuna inanabilirsiniz. Ancak durum hiç de böyle değildir. İşlerine bağımlı olan insanlar iş yerinde olmadıkları zaman kendilerini rahatsız hissederler. Boş zamanlarının tadını çıkaramazlar. Dahası, sinirlilik, gerginlik, kaygı ve sürekli huzursuzluk hissederler.

İnsanlar işlerine tam anlamıyla bağlı olduklarında, bağımlı olanlardan tamamen farklı bir ruh haline sahiptir olurlar. Kendilerini pozitif, motive ve enerjik hissederler. Endişeli değildirler. Profesyonel ve kişisel yaşamlarıyla tatmin olan mutlu bireylerdir.

Buna ek olarak, iş yeri bağlılığı daha iyi bir sağlık, daha düşük stres seviyeleri ve daha yüksek bir benlik saygısına yol açar. İş yerine bağlılık duyan çalışanlar çabalarının, kaynaklarının ve fedakarlıklarının, karşılarına çıkan zorlukları yenmelerine yardımcı olacağına inanırlar. Sorumluluk alabilen ve bağımsız bir şekilde problemleri çözebilen kimselerdir.

Bağlılığı olan çalışanlar işletmeye neler sunar

İş yerlerine bağlı olan kişiler görevlerini çok etkili bir şekilde yerine getirirler. Her zaman takipte olurlar ve bazen ihtiyaç duyulanın da ötesinde bir iş çıkarırlar. Bu da, iş yerinde yüksek performansın sergilenmesine ve sağlıklı bir iş yeri ortamına katkıda bulunur. Olumlu tutumları bulaşıcıdır ve ekibin geri kalanını motive eder. Bir bireyin bağlılığı diğerleri arasında da yayılabilir ve kolektif bir katılım ortamı oluşturabilir.

İş yeri bağlılığı nasıl teşvik edilir

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, genellikle çalışanların kendileri bu bağlılığı teşvik eder. Başkalarına, sorumluluklarını yerine getirmeleri ve şirket değerlerini benimsemeleri için ilham verirler. Çevrelerindeki insanlar, kendi yeteneklerini geliştirmek adına karşılarına çıkan fırsatlardan yararlanmak için kendilerini motive hissetmeye başlarlar.

Bununla birlikte, işe alım sürecinde şirket felsefesini ortaya koymaktan sorumlu olan kişi işverendir. Çalışan adayları, daha ilk görüşmede tomurcuklanmaya başlayan bağlılıkları hakkında konuşmaya istekli olmalıdırlar. Başka bir deyişle, şirketin onlara sundukları şeyle bir şekilde bir bağlantı kurmalıdırlar.

İşe alım sürecini yürüten kişi ayrıca şirketin değerlerini de açıkça anlatmalıdır. Bu şekilde potansiyel çalışanların söz konusu değerleri tanımalarını kolaylaştırır. Gördüğünüz gibi, bir görüşme sırasında bağlılık tohumlarını ekmeye ait sorumluluk çift yönlüdür. Aday, şirketin bir parçası olmak için motivasyon sergilemeli ve işveren de ona yolu göstermelidir.

Genel olarak, iş yeri bağlığını kolaylaştıran üç faktör vardır: kişisel gelişim, iyi bir çalışma ortamı ve iyi bir maaş. Çalışanlarını bu üç alanda tatmin eden şirketlerde iyi performans olasılığı daha yüksektir.

Çalışanlarından bu düzeyde bağlılık elde edebilmek için, şirketlerin sürekli olarak eğitim sunmaları gerekir. Böylelikle insanlar kendilerini bir yerde sıkışıp kalmış gibi hissetmezler. Bunun yerine, kariyerlerinde ilerlemek için ellerinde gerçek bir fırsat olduğunu hissedecekler. Çalışanların iş yerinde yaşadıkları problemler ve zorluklar hakkında açıkça tartışabileceklerini hissetmeleri de çok önemlidir. Başka bir deyişle, çalışanlarına önem veren patronlar sadece kendi departmanlarına değil aslında bir bütün olarak şirkete fayda sağlıyorlar.