İçine Kapanık İnsanlar İçin Sevgi
İçine kapanık insanların zihin yapısı farklı bir şekilde çalışır. Bu nedenle romantik ilişkileri, daha narin bir yapıya sahip olma eğilimindedir: daha az sözcük ile daha çok samimi ve derinden gelen bir “Seni seviyorum” mantığı ile yaşarlar. Bu insanlar sevdiklerine, çok daha yoğun bir biçimde, neredeyse sihirli bir şekilde bağlanabilme kabiliyetine sahip olan bireylerdir.
Yanlış yapma korkusu olmadan, günümüzde içine kapanık bir kişiliğin çok daha sağlıklı bir şekilde anlaşıldığını söyleyebiliriz. Susan Cain’in “Sessizlik: Herkesin Konuştuğu Bir Dünyada İçine Kapanık İnsanların Gücü” (Quiet: The Power of Introverts in a World That Can’t Stop Talking) gibi isimler altında, daha geniş çaplı bir yelpazede geliştirilen bir dizi çalışma ve kitap sayesinde, içine kapanık insanların aslında hiç de utangaç olmadıklarını, daha ziyade seçici davrandıklarını, iyi birer gözlemci, duyarlı birer insan ve hatta iş hayatlarında başarılı birer lider olduklarını biliyoruz.
“İçine kapanık bir karaktere karşılık gelen ön yargı, muazzam bir yeteneğin, enerjinin ve mutluluğun kaybı ile sonuçlanır.”
– Susan Cain
Bununla beraber, mevzu bahis sevgi olduğu zaman, kişiliklerinin bu yapısı sebebiyle içine kapanık bireylerin bu alanda zorluk çekmeleri gayet olağan bir durumdur. Ergenlik çağındaki çocuklar veya 20’li yaşların başındaki gençler, dışa dönük bir karaktere sahip olan bireylerin heyecanı ve kıvılcımı ile aşık atamayacaklarını düşünebilirler. Bir süreliğine, hayatı sahnenin arka sıralarından sessiz ve sakin bir biçimde izlemeyi tercih ederler.
İçine kapanık bir ergen, içten içe, gizlice sevme eğilimi gösterir. Çıplak bir gözle dışarıdan bakıldığı zaman, cesur, gürültü yapmayı seven ve herkesin konuşup, kimsenin kimseyi dinlemediği gibi gözüktüğü bir arkadaş grubunda, dikkat çekici hal ve hareketlerde bulunamazlar.
Bununla birlikte, adım adım, içine kapanık bir karaktere sahip olanlarda ‘uyanmaya’ ve etrafında olup bitenin farkına varmaya başlar..
Yalnızlık ihtiyacı bir sorun haline geldiği zaman
Sadelik, önemli olanın dışındaki her şeyi tablodan çıkarmaktır. Bu fikir ve buna odaklanma hali, kuşkusuz içine kapanık insanların karakterini oluşturan bir yapıdır. Yalanlardan, dolanlardan, küçük oyunlardan, sadece dikkat çekmek için konuşmaktan ve kendi karakteri ile örtüşmeyen işlere vakit, nakit ve enerji harcamaktan hoşlanmazlar.
Bu yüzden, flört havasını yaşamak, sosyalleşmek için partilere gitmek veya daha geniş bir insanı grubunun olduğu bir ortamda, çekici buldukları insan ile muhabbete girmek, içine kapanık insanlar için zor olabilir. Bu tür bireylerin, iletişim kurmak ve sosyalleşmek adına büyük bir sinirsel tükeniş yaşadıklarını da unutmamak gerekir. Bu nedenle, “bataryayı şarj etmek” adına, uzun bir süre yalnız kalmaya ihtiyaç duyarlar.
Carl Gustav Jung, bu içine kapanıklık haline baya bir kafa yormuştur. Jung’a göre, içine kapanık bir karaktere sahip olanlar tüm dikkatlerini, öznel ve psikolojik bir süreç merkezine yönlendirdiği için, yalnızlığın havasını solumak adına, kendilerini günlük yaşamın dedikodularından uzak tutmaya çalışmaktadır.
Bununla birlikte, bu özellikleri göz önüne aldığımızda… içine kapanık biri nasıl bir eş bulabilir ki?
İçine kapanık insanlar ve sevgi
Bugün, “Sessiz Devrim” olarak bilinen bir süreçten geçiyoruz. Bu devrim hali, çeşitli amaçlara yönelik çalışmaktadır. Bir yandan, yalan yanlış fikirleri yıkmak için şunu söylemek lazım: içine kapanıklık ya da dışa dönük olmak, değişmez kategoriler değildir. Bunlar, her biri farklı derecelerde görülecek şekilde olan bir sürekliliğin iki uç noktasıdır.
“İnsanın, hiçbir şey yapmadığı zamanlardakinden daha fazla aktif olamayacağını ve hiç bir dostluk ve arkadaşlığın, kendisi ile baş başa kaldığı zamanlardaki gibi güzel olamayacağını unutuyoruz.”
– Cato
İçine kapanık insan, ne sosyalleşmekten nefret eder ne de sosyal becerilerini göstermekten acizdir. Tam tersine, kendi özgürlüğünü tamamen ele geçirmiş bir insandan bahsediyoruz burada. Bize sunulan bilginin boyutu ile eş değer olacak şekilde dış kaynaklara bağlı olmaya zorlandığımız hiper aktif bir toplumda, içine kapanık birey, daha yaratıcı, duyarlı ve analitik davranmada ve duygularını ifade etmede daha başarılı bir performans sergilemenin bir yolunu bulmuştur.
Bazen bir sevgili yapmak için bir partiye gitmeye gerek yoktur. Bu kişilik tarzı, hangi bağlamda nasıl hareket edileceğini ve başkaları ile nasıl iletişim kurulacağını bilir. Onlar kısa bir süre zarfı içerisinde, ilgilendikleri insanı baştan çıkarıp, birebir görüşmelerde ustalaşmış, sadeliğin ve büyülü bir samimiyetin temsilleridir.
İçine kapanık bir karakterin ortak özellikleri
Arkamızda bırakmamız gereken bir başka efsane ise, içine kapanık olanların sağlıklı bir şekilde anlaşabileceği sevgilinin ya da eşin, yine kendisine benzeyen bir karaktere sahip olması gerektiğidir. Durum hiç de böyle değildir. İçine kapanık bir karakter ile dışa dönük bir karakter, gayet de harika bir çift olabilir.
Şimdi, bu karakterleri tanımlayan eğilimlere bir göz atalım:
- İçine kapanık insanlar, eşleri ile yalnız kalabildikleri anlardan çok hoşlanırlar. Bütün enerjilerini ve dikkatlerini, ‘O’ kişiye odaklarlar. Buna ek olarak, içine kapanık insanlar, en derin duygularıyla bağlantı kurarak, sağlam ve gerçekçi bir uzlaşı temeli oluşturmada çok büyük ustalık sergilerler.
- Diğer bir taraftan ise, ve bu da aynı derecede önemlidir, içine kapanık insanlar, sevdikleri insanın mahremiyet alanlarına da saygı gösterirler. Bunu yapmalarının nedeni, kendi hayatlarında da mutlu olmak için, yalnızlığa kendilerinin de ihtiyaç duymasıdır.
- Anlamamız gereken bir başka gerçek ise, içine kapanık bir insanı, kendi karakteri ile uyuşmayan bir işe zorlamanın yanlış olduğudur. Bu insanlar, alışkanlıklarına, kendi değerlerine, özlerine, gelenek ve göreneklerine karşı gelen her şeye karşı bir direnç gösterirler. Oyunlardan, yalanlarda ve dolanlardan anlamazlar ve eşleri istedi diye ‘daha fazla sosyalleşme’ çabası içerisinde olmazlar.
- Birinin sessiz sakin bir karaktere sahip olduğunu görmek, kesin ‘kötü bir şey planlıyordur’ anlamına gelmemeli. Bu çok yaygın ve bir o kadar da yanlış bir inançtır. İçine kapanık bir sevgili ya da eş olmak, bazen beraberinde çok sessiz anlar da getirir. Durum bu olduğunda, çiftlerden birinin sıkıldığı, ne diyeceklerini bilemedikleri ya da rahatsız oldukları anlamı çıkarılmamaldır.
Bu insanları, klasik “Ne düşünüyorsun?” gibi klişeleşmiş sorular ile bombardıman altına almamalıyız.
Çünkü, içine kapanık insanların takdir ettiği bir şey varsa, o da, birisi ile sessiz bir anı paylaşabilmektir. Üzerlerinde herhangi bir baskı olmadan, kendileri olma özgürlüğü, o kendilerine özgü basitlikten zevk alarak, bu saf yakınlık halinde, sevdiği insan ile kendi dünyasını birleştirmektir.
Bundan daha güzel bir duygu olabilir mi?
Görseller: Eveline Tarunadjaja
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.