Bakıcı Sendromu ve İkincil Zararları
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Yılın her günü 24 saat süren bir işi yapmak ister miydiniz? Bu, kendisine bağımlı olan başka bir kişiye bakması gereken birçok yetişkin için geçerlidir. Ancak bu rol, belirli koşullar altında, bakıcı sendromu adında bir soruna yol açabilir.
Bakıcının bakmakla yükümlü olduğu kişiye göstermesi gereken sürekli ilgi, kayda değer bir stres seviyesi üretebilir. Bu, bakıcı sendromunun ana etkilerinden biridir ve sürekli olarak yardım sağlanmasına zarar verebilir.
Çok iyi bilinmese de, hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok sayıda semptom ve çok ciddi sonuçlara sahip olan bir bozukluktur. Tükenmişlik sendromuna veya iş yerindeki strese çok benzer özelliklere sahiptir. Sağlık sektöründe çalışanların yaşadığı eşdeğer sendroma merhamet yorgunluğu denir.
Bakıcı ve Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişi
Bu insanlar sürekli yardıma ihtiyaç duyan diğer kişilerden sorumlu olma eğilimindedir. Sendrom, bir dereceye kadar nörolojik veya psikiyatrik bozukluğu olan başkalarına bakmak zorunda olan yetişkinlerde kendini gösterir. Örneğin, ileri düzey Alzheimer hastaları, bu özveriyi ve sürekli gözetimi gerektirir.
Bakıcı sendromunun temel özelliklerinden biri, bakım verenlerde zihinsel ve fiziksel tükenmişliktir. Bu onların tükenmesi, psikolojik ve sosyal fiziksel kapasitelerini ciddi olarak etkilemesidir. Ayrıca bakıcı ve hasta aynı çatı altında yaşıyorsa tükenmişlik daha hızlı gerçekleşir ve daha ciddidir. Bunun nedeni, söz konusu kişinin bakımını hayatınızın merkezi hâline getirmenizdir.
Zorunlu bir rol
Genel olarak, bir kişi gönüllü olarak bakıcı olmaz. Vakaların büyük çoğunluğunda, bu rol genellikle her bireyin veya ailenin farklı koşulları nedeniyle üstlenilir. Bu yetişkinler aniden hiç beklemedikleri ekstra bir “yük” bulurlar.
Bazı insanlar bu yeni duruma karşı diğerlerine nazaran daha fazla donanıma sahipler ve bunu daha doğal bir şekilde gerçekleştirirler. Diğerlerinin çok fazla kaynağı yoktur. Kendilerini, başlangıçtan beri, neredeyse imkansız olarak gördükleri bir meydan okuma karşısında bulurlar. Bütün bu görev nedeniyle tamamen bunalmış hissederler. Sonuç olarak, yeni rollerini dayanılmaz ve külfetli bir görev olarak görürler. Sırtlarında taşımak zorunda oldukları bir haç gibidir bu yük ve onları tamamen tüketir. Her iki durumda da bakıma ihtiyacı olan kişi, yeni yaşamlarının merkezi haline gelir. Sonunda zamanlarının ve enerjilerinin çoğunu tüketilecektir.
Fiziksel veya psikolojik olarak hiç kimse, giderek kötüleşen bir insanla günde 24 saat yaşamak için hazırlanmamıştır.
Paylaş
Yeni rutin
Durup dinlenmeden birinin bakımını yapmak, yıpratıcı bir süreçtir. Ancak kendi hayatınızdan fedakarlık etmeniz gerektiğinde, daha da zorlaşır. Çoğu durumda bakıcı, kazanmış oldukları yeni görevlere kademeli olarak alışmak zorundadır. Onların bakımı altındaki kişinin önceliği olduğu yeni bir rutin oluşturmak zorundadırlar. Yavaş yavaş, bakıcının kendisine hiç zamanı kalmaz . Bağımsızlıklarını bir tarafa koyar, ihtiyaçlarını ve arzularını feda ederler.
Boş zaman
Boş zamanları yavaş yavaş azalır ve tüm hobilerini ve eğlencelerinden vazgeçerler. Aile ilişkilerini korumak için boş zaman aktivitelerinden vazgeçilir. Buna ek olarak, bakıcının arkadaş çevresi küçülür. Bu, elbette sevdiklerine aha az zaman ayırmalarına neden olur. Dış dünyadan tamamen yalıtılmış hale gelebilirler.
Aile
Ailenin bir bölümünü oluşturan yeni bir insanın sonucu olarak aile ilişkileri bazen zarar görebilir. Bunun sonucunda yeni çatışmalar sıklıkla ortaya çıkar. Sinirlilik, evi istila etmeye başlar ve tartışmalar artar. İnsanların yürütmek zorunda oldukları yeni görevler de vardır. Bu genellikle ev halkının tüm üyelerini memnun etmez.
İş
İşe gelince, devamsızlıkta bir artış olabilir. Görevlerini ihmal etmeye, hatta işlerinden vazgeçmeye başlayabilirler. Bunun sonucu olarak finansal durum kötüleşir. Bu zaten zor olan duruma ek olarak fiziksel ve zihinsel bir aşırı yükü tetikleyebilir.
Baskı ve sürekli mücadele her geçen gün artmaktadır. Bakıcının yeni kazanılan rolüyle enerji ve coşku dolu bir şekilde başa çıkması zorlaşır. Bakıcı, kronik yorgunluk, uykusuzluk ve ruh hali dalgalanmalarından muzdarip olmaya başlar. Bu da sürekli üzüntü, endişe ve kaygı duygularına yol açar.
Bakıcının yaşamında meydana gelen değişiklikler çeşitlidir. Bunlar kişiyi kısa, orta ve uzun vadede etkileyebilir.
Bakıcı sendromunun başlaması
Bakıcılık, bakım yapan kişinin içine daldığı bir rutin hâline gelir, üstelik ne yaptığına hiç dikkat etmeden bunu yapar. Stres, ızdırap, yorgunluk ve bitkinlik ortaya çıkar. Bu, bakıcı sendromunun gelişebileceği tipik senaryodur. Sinirlilik ve sabırsızlık, motivasyon eksikliği ve hatta şiddet artmaktadır.
Sonuç olarak, bakıma ihtiyacı olan kişiye yönelik bir dizi olumsuz tutum ve duygu ortaya çıkmaya başlayabilir. Hatta bakıcı kendisine bağımlı olan kişiyi reddedebilir. Bu noktada bakıcı sendromunun başlamasının önlenmesinin ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz. Sadece bakıcıyı olumsuz etkilediği için değil, aynı zamanda bakıma muhtaç kişinin yaşam kalitesini de azaltabileceği için.
Bu çift etki düzeltilmelidir. Başlangıç olarak, deneyimli profesyonellerden yardım almalısınız. Ayrıca bakıma muhtaç kişiyi önemsemekle ilgili tüm görevler için destek arayışına öncelik vermelisiniz. Hem bakıcı hem de bakıma muhtaç kişi aynı şekilde önemlidir. Bundan dolayı durumun tatmin edici bir çözümü için her ikisinin de ihtiyaçları dikkate alınmalıdır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.