Ayna Terapisi: Nedir ve Nasıl Kullanılır?
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Ayna terapisi beden ve ruh için psikolojik bir tekniktir. Negatif vücut imajını tedavi etmeye, kaygıyı azaltmaya ve depresyonu yoğunlaştıran düğümleri çözmeye yardımcı olur. Kısacası bu, aynanın karşısındaki kişiyi yani sizi korkutabilecek o yansımayı sevmenize ve onunla uzlaşmanıza yardımcı olmak için oldukça etkili bir stratejidir.
Birçok kadın ve erkek aynada gördükleri kişiden nefret ediyor. Bu imgeden rahatsız oluyor, geriliyor ve hatta korkuyorlar. Bazı insanlar formda olmalarına rağmen vücutlarının yağla kaplı olduğunu görür. Diğerleri ise kırışıklıklar, çirkinlikler, izler, kısacası kusurlu bir vücut görürler. Aynanın bir işkence nesnesi haline geldiği ve bireyin öz saygısının ve kimliğinin ana belirleyici faktörü olduğu, bilinçdışı bir süreçtir bu.
Bu çarpıtmalar genellikle yeme bozuklukları ve dismorfik bozukluklar gibi patolojiler hâlinde kendini gösterir. Önemli bir kontrastı açıklayalım. Bir yandan, sağlıklı bir insan vücudunun yansımasını kabul ve gururla gözlemler. Öte yandan, bu patolojilerden muzdarip olan hastalar, var olmayan kusurları gördükleri için vücutlarından tiksinti duyarlar. Bu aşırı rahatsızlığa ve acıya neden olur.
Bazı çalışmalar, aynaya maruz kalma terapisinin, hastanın vücut imgesini kendinden nefret edecek kadar tiksindirici bulduğu durumlarda oldukça yardımcı olabileceğini ortaya koymaktadır. Ek olarak, hasta da duygularını ve olumsuz düşüncelerini yönetmek için çalıştığı takdirde bu tedavinin en iyi sonucu verdiğini dikkate almak önemlidir. Bu iki sürecin el ele gittiğini söyleyebiliriz. Bu konuyu biraz daha ayrıntılı olarak ele alalım.
Ayna terapisi nedir?
Ayna terapisi oldukça etkilidir. Bununla birlikte, uzmanlar hala hastanın kendi beden imajını kabul etme noktasına ulaştığı mekanizmaları tam olarak anlamıyor. Her vaka kendine özgü olduğundan, bu tekniğin kullandığı terapötik araçlar her hastanın ihtiyacına göre değişir.
2016 yılında, Maastricht Üniversitesi, fiziksel görünüşünü kabul etmekte zorluk yaşayan bulimik hastaların sadece bir ay içinde düzelmesine izin veren mekanizmaları inceledi. Önemli bir gözlem, hastaların bilişsel çarpıklıkları ve duyguları ile çalışmanın iyileşmelerinde büyük rol oynadığı gerçeğiydi.
Davranış Terapisi ve Deneysel Psikiyatri Dergisi de Granada Üniversitesi’nde yürütülen ilginç bir çalışma yayınladı. Araştırmacılar bilimsel olarak kadın bulimik hastalarının ayna terapisi sonrası kortizol seviyelerinin düştüğünü göstermiştir.
Aynaya terapisi ve kullandığı üç teknik
Bu terapi sırasında genellikle iki çok spesifik teknik kullanılır:
- Rehber eşliğinde aynaya bakma: Bu durumda, eğitimli psikolog aynaya bakarken hastayı vücutlarını tanımlaması için teşvik eder ve yönlendirir. Bir tuvali tarif ediyormuş gibi tarafsız ve objektif bir şekilde yapmaları gerekir.
- Serbest şekilde aynaya bakma: Hasta bedenini gördüğü zaman hissettiği ve yaşadığı her şeyi özgürce ve doğru bir şekilde ifade eder. Elbette, bu teknik, hasta gördüklerinden hoşlanmadığı için çok zordur. Çoğu zaman, kendilerini çirkin, iğrenç ve hatta deforme olmuş olarak tanımlayacaklar. Bununla birlikte, bu terapötik işlem için çok gereklidir.
Aynı şekilde, Griffen, TC, Naumann, E. ve Hildebrandt, T. (2018), bu iki tekniğin her hastada her zaman etkili olmadığını belirtir. Hiçbirinin çalışmadığı durumlarda, aynaya maruz kalma terapisi, işleri daha kolay hale getirme eğiliminde olan üçüncü bir strateji kullanır:
- Pozitif bir yaklaşımla aynaya maruz kalma: Bu araç, kişinin acılarını azaltmaya yardımcı olur (neredeyse her durumda oldukça şiddetli bir acı söz konusudur). Terapist, hastayı vücutlarında en çok hoşlandıkları bölgeleri göstermeleri konusunda yönlendirir. Uymaları gereken temel kural, pozitif dil kullanmak zorunda olmaları ve görünümleriyle ilgili olumsuz şeyler söyleyememeleridir. Kişinin vücudunda çekici bir şey görmemesi durumunda uzman kişi,”Bence güzelsin”, “Cildin çok pürüzsüz” veya “Ellerin çok güzel” gibi ifadelerle yardım etmek ve onları teşvik etmek için çalışacaktır.
Ayna terapisi nasıl çalışır?
Birçok insan, hastaların sadece altı seanstan sonra iyileşme göstermesinin nasıl mümkün olduğunu merak ediyor. Hastalar açıkça daha az streslidir, öz güven düzeyleri belirgin şekilde artmaktadır ve genel olarak fiziksel görünümlerini çok daha fazla takdir etmeye başlarlar. Aslında er ya da geç, kendilerini rahatsız eden o beden bozukluğunu deneyimlemeyi bırakırlar. Bir hasta aynaya maruz kalma terapisinde gerçekten iyileşme gösteriyorsa, şu nedenlerden kaynaklanmaktadır:
Aynaya maruz kalma tedavisinin başarısının dört ayağı:
- Kendi kendini yorumlamada modifikasyon: Dismorfik veya yeme bozukluğu olan bir kişi, günlük yaşamlarındaki olumsuz durumlarını kendi beden imgeleriyle ilişkilendirir. Bir hata yaparlarsa, birileri onları reddeder veya hayal kırıklığına uğratırsa, bunu otomatik olarak fiziksel özelliklerine bağlar. Bu terapi, bu yorumları ortadan kaldırmaya yardımcı olur.
- Dikkat ön yargısı: Hastanın keskin bir burnu, kalın ayak bilekleri, geniş omuzları, çok küçük göğüsler veya çilleri vb. varsa, diğer fiziksel özelliklere değil sadece kusur saydıkları şeylere odaklanırlar. Bu klinik yaklaşımla, bu ön yargı güçsüzleşir.
- Korkunun ve kaygının azaltılması: Aynaya maruz kalma terapisi sayesinde, sorunlu uyaranla yani fiziksel görünümleriyle pozitif bir ilişkiyi teşvik ederek bireyin olumsuz duygularını azaltmak mümkündür:
- Bilişsel geri dönüştürme: Bu strateji hastanın kendine dair imgesini, olumsuz ve reddi tetikleyen bir filtreden geçirmeyi durdurmasına yardım etmeyi amaçlar. Böylece, birey kendine saygı duyar ve takdir eder.
Şüphesiz ki bu teknik birçok insanın fiziksel çarpıtmalarına bir son verebilir. Özellikle henüz bir yeme bozukluğu geliştirmeden, aynanın yansıttığı imajı reddedenler için harika bir araç olabilir.
“İnsanlar her zaman bana ‘Kendine çok güveniyorsun, bunun kaynağı ne ?’ Diye soruyor. Kaynağı benim. Bir gün güzel olduğuma karar verdim ve hayatımı güzel bir kızmışım gibi yaşadım. Dünyanın sizi nasıl algıladığının hiçbir önemi. Önemli olan, gördüğünüz şeydir.”
– Gabourey Sidibe
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Delinsky, SS, y Wilson, GT (2006). Exposición al espejo para el tratamiento de la alteración de la imagen corporal. Revista Internacional de Trastornos de la Alimentación , 39 (2), 108-116. https://doi.org/10.1002/eat.20207
- Jansen, A., Voorwinde, V., Hoebink, Y., Rekkers, M., Martijn, C., y Mulkens, S. (2016). Exposición al espejo para aumentar la satisfacción corporal. Revista de terapia conductual y psiquiatría experimental , 50 , 90-96. https://doi.org/10.1016/j.jbtep.2015.06.002
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.