Acının Üstesinden Gelmek İçin İstismarcıyı Affetmeli Miyiz?
Affetmek, kimi zaman çok güç bir eylemdir. Affetmek, bize çok fazla acı çektirmiş bütün o kişilere, olanlara rağmen hayatımızın devam edeceği mesajını vermektir. Değerli vaktimizi, düşüncelerimizi hak etmeyen birini düşünmekle harcamayacağımız anlamına gelir.
Elbette, affetmek, bizi özgürleştirme gücüne sahiptir. Gerçekten inanarak bunu yaptığımızda kinden, intikama susamışlık ve nefretten kurtulmuş oluruz. Beslendiğinde canımızı yakmaktan başka bir işe yaramayan hislerdir bunlar.
Ne var ki affetmekle unutmayı birbiriyle karıştırmamak gerekir. Bir kişi fiziksel ve psikolojik düzeyde bize çok zarar verdiyse, mesela cinsel istismar söz konusuysa, unutmayız çünkü zihnimiz, tecrübeler sayesinde öğrenmeye hazırlanmıştır.
O iz, daima ruhumuzda kalacaktır ama bununla yaşayıp her şeye rağmen mümkün olduğunca normal ve fonksiyonel bir hayat kurmaya çalışmalıyız.
Affetmek nedir, ne değildir?
Açıklamaya çalıştığımız gibi affetmek, zamanımızı boşa harcamayı bırakmak ve varlığımızla hayatımızın değişmeyecek bir şey yüzünden acı çekmesine izin vermemek demektir. Olan olmuştur ve maalesef, geçmişte yaşanmış o acı gerçeği silme gücümüz yoktur ama şu anımızı ve geleceğimizi kurma gücüne sahibiz.
Affetmek yeni ve heyecan verici projeler tamamlamak, hayatımıza bilgelik ve iyilik getirecek muhteşem insanlarla tanışmak, aşık olmak, seyahat etmek, hobilerimizin tadını çıkarmak için önümüzde hala uzun zaman olduğunu anlamaktır. Ve hiç kimse, biz onlara bu güç ve izni vermedikçe kanatlarımızı kesemez.
Düşüncemizde affetmek, geçmişten ziyade bugün ve geleceğimizle ilgilidir. Zihnimizi karanlık hatıraların merhametine bırakmamak, buraya ve şu ana çağırmaktır.
Ama unutmayın! Affetmek hiçbir şey olmamış gibi davranmak değildir. Sanki yaşadıklarımız önemsizmiş gibi davranmak değildir. Elbette hepsi önemlidir. Yani affetmek, kabul etmektir ama boyun eğmek değildir. Harekete geçmeli ve bizi istismar eden kişiye yaptığının bedelini ödetmeye ve yaptıklarının sonuçlarıyla yüzleşmelerine çalışmalıyız.
Affetmek, her şeyi bir gecede unutuvermek değildir. İmkansızdır bu! Hisleriniz var ve iyileşmek için yaranızın irinini akıtmanız gerek. Terapiye gitmeniz, birinin sizi dinlemesi ve hislerinizi anlaması, kendinizi ifade edebilmeniz faydalıdır. Zamanla yaralarınız iyileşecektir…
Acı bizi affetmeye götürecektir
Elbette, affetmek güç bir eylemdir. Özellikle, cinsel istismar söz konusuysa, öz saygı ve güvenimiz yok olmuş, korku bizi esir almıştır ve tüm benliğimizi çaresizlik sarar. Bu normal bir durumdur. Dolayısıyla, ancak acımızla yüzleştikten sonra affedebileceğimizi bilmek önemlidir.
Duygular varsa, bunun iyi bir nedeni var. Doğa, bazı şeyleri sebepsiz yere oraya koymamıştır. Üzüntü gibi negatif ama sağlıklı duygular, yaşadıklarımızı bütünleştirip acımızı ifade etmemize yardımcı olur. Bu süreç tamamlandığında affetme eylemini gerçekleştirebilir ve hayatımızı geri alabiliriz veya değişim yaratabilir ve hayatımızı daha güzel hâle getirebiliriz.
Acıyı aşmak için bilmeniz gereken ilk şey, üzgün olmanın ya da tüm dünyaya öfkelenmenin ve negatif düşüncelere sahip olmanın normal olduğudur. Bu yüzden kendinizi yargılamayın. Şu an kanamakta olan bir yaradır o.
Farklı aşamalardan geçeceksiniz: inkar, öfke, depresyon, kabul. Endişelenmeyin. Geçmeniz gereken duygusal iyileşme sürecinin bir parçası olarak bunları yaşayın. Bütün bu aşamaların sonunda olanları kabul ettiğimizde, canımızı yakanları affetmeye başlayabiliriz.
Bunu yapmak için hata yapan kişilerin kötü kişiler değil, hasta ya da aklı karışık insanlar olduklarını fark etmelisiniz.
Milyonlarca güzel şeyin olacağı uzun bir hayat var önünüzde ve geçmişe gereğinden fazla tutunmaya değmez.
Yaşadığınız olumsuzluklara rağmen suyun üzerinde kalacak dirence sahipsiniz. O gücü dışarı çıkarın ve yavaş yavaş adım atarak elinizden geldiğince hayatınızı normal bir şekilde yaşamaya çalışın ama projeleriniz ve hayallerinizi asla bırakmayın.
Sonunda göreceksiniz ki yalnızca affetmek sizi özgürleştirebilir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.