Üzüntüyle Başa Çıkma Stratejileri
Yazan ve doğrulayan psikolog Elena Sanz
Her birimiz günlük yaşantımızda çeşitli kayıplar yaşarız. Bu kayıplar, sevdiğimiz bir insanın hayatını kaybetmesi, bir ilişkinin sona ermesi, işten çıkarılma ya da başka bir yere taşınmak zorunda kalma olabilir. Bu ve bunlar gibi durumların tamamında bizim için gerçekten önemli bir şeyin yokluğunu tecrübe etmek durumunda kalırız. Her bir kayıptan sonra bir mücadele süreci başlar. Bu mücadele sürecinde duygularımız üzerinde ayrıntılı bir biçimde durmak ve devam eden hayatımızı yeniden bir düzene sokmamız gerekir. Ancak bunu yaparken, benimsediğimiz üzüntüyle başa çıkma stratejileri herkes için farklı özellikler ve eğilimler gösterir.
Bazıları için bu yeni durumu kabullenmek ve hayatın değişen şartlarına uyum sağlamak son derece kolaydır. Ancak bazı kişiler içinse dünya sanki başlarına yıkılmış gibidir. Yaşantılarını kafa karışıklığı, acı ve kızgınlık kaplar, tüm dünyalarını sarar ve mutlulukların üstünü adeta bir perdeyle kapatırlar.
Ancak ortaya çıkan bu farklılıkların aslında her bir insanın bu tür zor durumlarla farklı şekillerde mücadele etme stratejileri bulunmasından kaynaklandığının altını çizmemiz gerekir. Ayrıca bu sorunun en güzel tarafı, benimsediğimiz yöntemler işe yaramadığı durumlarda bunları değiştirip başka yöntemler deneme şansımızın her zaman bulunmasıdır.
Üzüntüyle Başa Çıkma Stratejileri
Başa çıkma ya da üstesinden gelme kavramı, içsel ya da dışsal isteklere cevap vermek ya da tepki göstermek için kullanılan bir dizi bilişsel ve davranışsal çaba anlamına gelmektedir. İçinde bulunduğu şartlar kişinin yeteneklerini aşarsa, o durumda stres ortaya çıkar. İşte bu aşamada, istekleri karşılamak için başa çıkma stratejileri devreye girer.
Hiç şüphesiz üzüntü ya da keder, kendimizi bunalmış olarak hissettiğimiz ve kişisel kapasitemizi kullanmak durumunda kaldığımız bu tür tecrübeler arasında bulunmaktadır. Bununla birlikte üzüntüyle başa çıkmak için farklı stratejiler vardır. Fakat bu stratejilerin hepsinin aynı şekilde etkili olduğunu söylemek pek de mümkün değildir.
Problem Odaklı Stratejiler
Bu yöntemde, tüm kaynaklar çözülmesi gereken soruna odaklanmaktadır. Bu bağlamda, problem odaklı üç tür başa çıkma stratejisi bulunmaktadır:
- Düşünsel: Kişinin içinde bulunduğu durumu analiz etme ve bu durum hakkında düşünmesini içerir. Ayrıca sorundan kurtulmak için gerekli planlama da bu sürecin bir parçası durumundadır.
- Tepkisel: Dürtü içeren ve kontrol edilemeyen aktiviteleri içerir. Kişinin bozulmuş ve çarpıtılmış düşüncelerinin sonucunda harekete geçer.
- Baskılayıcı: Bu stratejide her tür aktivite, meydana gelen olayları inkar ve kişinin bu durumdan kaçınması ile harekete geçirilir.
Tepkisel stratejiler kişiyi problemin çözümüne yaklaştıran bir niteliğe sahiptir. Öte yandan düşünsel ve baskılayıcı stratejiler ise kişiyi bu olasılıktan uzaklaştırır.
Yani mücadele sorunun çözümüne odaklı bir biçimde yapılıyorsa, stres kaynağı olan durum ortaya konur ve bunun önemi ölçülür. Buna ek olarak bu problemin nedenleri analiz edilir ve durumun iyiye giderek istenen değişimlerin elde edilmesi için gerekli olan davranış biçimleri harekete geçirilir.
Duygusal Başa Çıkma Stratejileri
Enerjiye odaklanma ile ilgilidir. Problemin kendisine değil buna neden olan duygulara odaklanmayı içerir. Böylelikle bir yandan tecrübe edilen duyguları tanımlama ve anlamaya yönelik duygusal bir süreçle karşı karşıya kalırken, diğer yandan da kişinin kendisiyle ya da diğerleri ile bu duyguları paylaşmak için duygusal ifadeleri ortaya çıkarması mümkündür.
Benzer şekilde, duygusal olarak başa çıkma stratejisi düşünsel, tepkisel ve baskılayıcı yöntemler üzerinden gerçekleştirilebilir. Bu durumda sırasıyla duyguları analiz etme, bunları dürtüsel ya da kontrol edilemez bir biçimde ifade etme ya da bunlardan kaçınma süreçleri gerçekleşir.
Üzüntüyle Başa Çıkma Stratejilerinin Sonuçları
Yukarıda belirttiğimiz stratejilerin tamamı insanların yaşadıkları bir kayıp sonucu içinde bulundukları durumla başa çıkmak için kullandıkları yöntemler arasında bulunmaktadır. Eğer bunları dikkatli bir biçimde analiz edersek, kendimizle ilgili konularda bunlardan hangilerini kullandığımızı kolay bir biçimde keşfedebiliriz. Ancak bu stratejilerin her birinin farklı sonuçları bulunduğunu ve mücadele sürecinin hızlı ve etkili olup olmamasının büyük oranda seçilen yönteme bağlı olduğunu belirtmek gerekir.
Tepkisel stili kullanan insanlar genellikle karmaşık bir üzüntü içinde bulunma, endişe etme ve depresyon semptomları gösterme eğilimindedirler. Bu grup içinde değerlendirilebilecek yöntemler ilk başlarda faydalı gibi görünebilir. Çünkü duyduğu kızgınlık kişinin kendini güçlü hissetmesine neden olur. Ancak bu durum uzun süre devam ederse mücadele süreci ile başarılı bir biçimde yüzleşmek mümkün olmayacaktır.
Diğer taraftan, duygusal ifadeleri ve düşünsel yaklaşımı benimseyen kişiler daha ciddi oranda ilerleme kaydeder ve üzüntülü dönem sonrasında olumlu bir kişisel dönüşüm süreci yaşarlar. Bu gruba giren insanlar aktif bir biçimde sorunun çözümünü elde etmek için çalışır, sosyal destek arayışı içine girer ve duygularını doğru bir biçimde ifade edebilirler.
Bu nedenle, üzüntü ile başa çıkmak ve bu süreci yönetmek için en ideal yöntem kişinin duygularını tanımlaması, ifade etmesi ve doğru bir biçimde dışarıya yansıtma kapasitesine bağlıdır. Buna ek olarak zihinsel anlamda net olmak ve kişinin kendisine sürekli bir biçimde yardımcı olan davranışları benimsemesi, durumun çözüme kavuşması açısından son derece önemlidir. Problemi inkar etmek, sorundan sürekli kaçmak ya da dürtüsel davranışlar içine girmek sadece daha fazla acı ve üzüntüye yol açar.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Bustos Caro, A. C. (2011). Cuando se acaba el amor: Estrategias de afrontamiento, duelo por pérdidas amorosas y crecimiento postraumático en estudiantes universitarios (Bachelor’s thesis, Quito: USFQ, 2011).
- Bermejo, J. C., Magaña, M., Villacieros, M., Carabias, R., & Serrano, I. (2012). Estrategias de afrontamiento y resiliencia como factores mediadores de duelo complicado. Revista de psicoterapia, 22(88), 85-95.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.