Uyku: Biz Uyurken Beyin Ne Yapar?
Yazan ve doğrulayan psikolog Elena Sanz
Uyku, her insan için hayati derecede gerekli olduğu kadar aynı zamanda büyüleyici bir süreçtir. Uzun bir süredir sahip olduğumuz sınırlı psikolojik ve nöroanatomik bilgiler nedeniyle bu olgu, her zaman için bir gizem kaynağı ve spekülasyonlara açık bir konu olmuştur. Ancak günümüzde, biz uyurken beynin nasıl çalıştığını biraz daha iyi anlamamıza yardımcı olan çeşitli çalışmalar da bulunmaktadır.
Uykunun en ilgi çekici ögesi hiç şüphesiz içeriğidir. Uyurken gördüğümüz, belirli ve açık bir anlamı olmayan kabuslar ve rüyaların, bütün gün ne anlama geldiğini çözmeye çalışırız. Bununla birlikte, uyku esnasında beyin hayatta kalmamız ve sağlıklı bir biçimde yaşamamız için gerekli çok sayıda fonksiyonu yerine getirdiğini de belirtmemiz gerekir.
Uyurken Beynimizde Neler Olur?
Gece uyurken, beynin çalışma süreci açısından farklı aşamalardan geçeriz. Bu aşamalar, dört kez non-REM ve bir defa da REM uykusundan oluşmaktadır.
- Birinci aşamada, uyuşukluk hissederiz, kaslarımız gevşemeye başlar ve bu esnada beyin aktivitesi yavaşlar. Ancak henüz hafif uyku sürecinde olduğumuz için kolay bir biçimde uyanabiliriz.
- İkinci aşamada, vücut sıcaklığımız, kalp ritmimiz ve soluk alıp verme sıklığımız kademeli bir biçimde azalır.
- Üçüncü ve dördüncü aşamalarda daha derin bir uykuya dalarız ve bu süreçte beyin aktivitesi çok düşük frekanslarda devam eder. Bu aşamalarda uyanmak daha zordur. Ayrıca uykuda bağırmak ya da uyurgezerlik gibi istemsiz hareketler de bu aşamalarda görülür.
- REM uykusu süresince hızlı göz hareketleri meydana gelir. Kas tonusu ciddi bir biçimde azalır ve kalp ritmi ile nefes alış verişimiz düzensiz bir hale gelir. Uykunun bu aşamasında görülen rüyalar daha nettir. Bu yüzden hem rüyalar hem de kabuslar genelde bu aşamada görülür. Eğer REM aşamasında uyanırsak, rüyalarımızın içeriğini genellikle çok canlı bir biçimde hatırlarız.
Tam bir uyku döngüsü yaklaşık olarak 100 dakika sürer. Bunun ilk 60 ile 70 dakikasında ilk dört aşama gerçekleşir. Bu yüzden, normal bir gece uykusu süresince dört ile altı arasında tam uyku döngüsü yaşadığımızı söyleyebiliriz.
Biz Uyurken Beyin Ne Yapar?
Öğrenme ve Bellek
Uyku sonrasında bellek performansının, uyku içermeyen benzer bir dinlenme sürecine göre çok daha yüksek seviyelere çıktığı görülmüştür. Uykunun insan üzerindeki pozitif etkisi en çok deklaratif bellek (gerçekleşen olaylarla ilgili olan bellek çeşidi) ve prosedürel bellekte (motor kabiliyetleri ile ilgili olan bellek türü) gözlenmektedir.
Örnek olarak altı dakikalık çok kısa süreli uykular dahi bellekte bilgi tutulması açısından oldukça pozitif bir etki yaratmaktadır. Elbette uyku süresi ne kadar uzun olursa, bellek üzerindeki etkilerin de o denli fazla olduğunu vurgulamak gerekir. Diğer ilginç bir nokta da, öğrenmek istenilen bilgi ile uykuya dalma arasında geçen zamanın birbiri ile ilişkili olmasıdır. Bu nedenle, eğer bir bilgiyi zihninize kazımak isterseniz, o bilgiyi gözden geçirdikten sonra uyumak size çok yardımcı olacaktır.
Uyku ve Enerji Tasarrufu
Bu konu uykunun temel fonksiyonları arasında olmasa da, enerji tasarrufu yapmak ve gün boyunca harcanan enerjiyi yeniden kazanmak için uykunun faydalı olduğu bir gerçektir. Özellikle üçüncü ve dördüncü aşamalarda metabolizma hızı düşer. Vücut fonksiyonları yavaşlar, kalp atış hızı ve solunum sıklığı azalır, oksijen tüketimi ve kas tonusu daha düşük seviyelere iner. Bunlara ek olarak, gün içinde eğer yüksek miktarlarda enerji tüketimi yaşanmışsa, o durumda uyku süresi ve hafif uyku miktarı da artar.
Uyku ve Yenilenme
Uyku, günün yorgunluğunu gidermek ve organizmanın orijinal durumuna geri dönmesi için gereklidir. Stresli süreçler sonrasında uyku süresinin artırılmasının beynin üzerine yüklenen mental yükü hafifletmek için faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Fiziksel yorgunluğu gidermek için dinlenme ihtiyacımız bulunurken, mental yorgunluklardan kurtulmak için ise uyku gereklidir.
Çözümler Üretme
Hepimiz şu cümleyi ya da benzerlerini duymuşuzdur: “Bir yastığa danışmam gerek!” Aslında bu cümle bir gerçeğe dayanmaktadır. REM aşamasında daha fazla zaman geçiren insanların daha yaratıcı sonuçlara ulaştıkları ortaya çıkarılmıştır.
Uyku, yaratıcılık kapasitemiz ve karar verme yeteneklerimiz ile bağlantılıdır. Uyuduğumuzda beynimiz bilgileri değerlendirir ve çeşitli fikirleri bir araya getirir. Anlam vermekte zorlandığımız rüyalar aslında beynin işlem yaptığı, araştırdığı ve farklı sonuçları değerlendirerek gerçek problemlere çözümler ürettiği süreçlerdir.
Tüm bu nedenlerden dolayı günlük olarak kaliteli bir uyku ihtiyacımız bulunmaktadır. Vücudumuz ve daha da önemlisi beynimiz bu yeniden yapılanma sürecine ihtiyaç duymaktadır. Bu sayede beynimiz, bilgileri düzenleme, yeni bakış açıları geliştirme ve çözümler üretme şansına sahip olacaktır. Sonuç olarak uykumuza dikkat etmek aslında beynimize dikkat etmek anlamına gelmektedir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
Carrillo-Mora, P., Ramírez-Peris, J., & Magaña-Vázquez, K. (2013). Neurobiología del sueño y su importancia: antología para el estudiante universitario. Revista de la Facultad de Medicina UNAM, 56(4), 5-15.
Gala, F. J., Lupiani-Giménez, M., Guillén, C., Gómez-Sanabria, A., Lupiani-Cerdeira, N., & Roa, J. (2003). El sueño normal: perspectivas actuales. C Med Psicosom, 67(68), 7-19.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.