Tersine Çevrilebilir Düşünce: Zihinsel Tembellikle Savaşmak
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Bir şeye sıkı sıkıya inanırsanız ve birisi de size bu konuda şüphelere kapılmanıza sebep olacak kanıtlar öne sürerse iki seçeneğiniz vardır. Biri yanıldığınızın farkına varmak, kendi fikrinizin yanlış olduğunu kabul etmek ve onu değiştirmek. Buna tersine çevrilebilir düşünce denir.
Diğeri ise genellikle çoğunun seçtiği bir tercihtir: İlk düşündüğünüzün tamamen tersi. İnandığınız şeylere sıkıca tutunursunuz ve o düşünceleriniz tersine çevrilemez. Gözlerinizi başka herhangi bir olasılığa kapatırsınız ve bakış açınıza sıkı sıkıya bağlı kalırsınız. Bunların hepsi insan beyninin müthiş bir karmaşasına ve bozukluğuna işaret eder.
Bu konu niçin çok önemli?
Tersine çevrilebilir düşünce insanların farklı yönlere kayması için sebeplerinin olması yeteneğidir. Bu her şeye bir perspektiften bakabilme yeteneğidir. Ama aynı zamanda zıt bir perspektiftir. Bu yetenek sizin karmaşık sorunları çözmenize yardım eder ve görünen iki zıt düşünce arasındaki bütün pozisyonları görmenizi sağlar.
Bu sizin perspektifinizi genişleten bir düşünce türüdür ve ister kişisel, isterse profesyonel olsun, sorunları çözmenizi kolaylaştırır. Neyse ki bu tersine çevrilebilirlik sayesinde sorunlarınızla daha mantıklı bir şekilde ve direkt olarak ilgilenebilirsiniz.
Öte yandan, çok yıpratıcı olan kutuplaştırıcı bir düşünce tarzı da vardır. Bu düşünce tarzı ya bir şekilde olur, ya da başka bir şekilde. Hiç orta seçenekler yoktur ya da tartışılacak şeyler yoktur. Kutuplaşma sizi çıkmaza sokar. Hatta sizi felce uğratır.
Eğer görünen düşünce seçeneklerinin ortasında bulunursanız, tersine çevrilebilir düşüncelerin avantajlarından faydalanabilirsiniz. Böylece harekete geçme şansınız olur.
Delillere kör olmak
Şimdi ormanın içlerine doğru saatlerce yürüyüş yaptığınızı ve çok acıktığınızı hayal edin. Uzakta bir ağacın tepesinde bir elma gördünüz. Ona doğru koşmaya başladınız. O anda odaklandığınız tek şey sizin için çok değerli olan o meyvedir.
Fakat ağacın tepesine çıktığınızda meyvelerin çürük olduğunu görürsünüz. Onları yiyemezsiniz. Ama bütün yol boyunca onlara doğru koştunuz ve her yerde çeşit çeşit meyve ağaçları vardı. Keşke biraz durup etrafınıza baksaydınız.
İşte insan beyni de bazen böyle çalışır. Bazen çok saçma sapan davranırız: Başımızı etrafımıza çevirip neler olduğuna bakmadan doğrudan karşıya bakarız ve yanılırız.
Gözümüzde at gözlüğüyle ilerlemeye çalışırız. Bu aslında tamamıyla inatçılık değildir, çünkü bu durumun daha çok kişilik özelliğiyle ilgisi vardır. Aslında yaptığımız şey tersine çevrilemezliğin yönetimi ele geçirmesine izin vermemizdir.
İnandığınız şeye aykırı olan kanıtlarla harekete geçmek için 8 yöntem
Özellikle inandığınız şeye aykırı kanıtlar sunan 8 olası reaksiyon türü vardır (Chinn ve Brewer,1933). İlk üç reaksiyon tersine çevrilemez düşüncenin kapsamı içindedir: Gerçekleri görmezden gelmek, onları inkar ve terk etmek.
Diğer beş reaksiyon çeşidi ise tersine çevrilebilir düşünceye dahildir: Yargılamayı bir kenara bırakmak, onları kabul etmek, fikirlerinizde ufak değişiklikler yapmak veya gerçekleri tamamen kabul etmek ve fikirlerinizi değiştirmek.
Niçin tersine çevrilebilir düşünce tarzını kullanmıyoruz?
Beynimiz bizim düşündüğümüz kadar mükemmel değildir. Beynimizi mükemmel bir makine gibi görürüz, kesin ve mantıklı analiz ettiğimizi düşünürüz. Ama düşünce tarzımız tersine çevrildiği zaman anlarız ki beynimiz mükemmellikten çok uzaktır.
Kendi inandığımız düşünceleri ispatlamak, kanıtlar ve teoriler bulmak için çok çaba sarf ederiz. Farklı düşüncelere sık yönelmeyiz. Eğilimlerimize aykırı kanıtlar ararsak, beynimiz bunu kendi kendini sabotaj olarak görür ve böyle bir fikri kafamızdan çıkarmaya çalışırız.
“Tersine çevrilebilirlik zekanın en belirgin özelliğidir.”
– Jean Piaget
Yapabileceğimiz tek şey kendi fikrimizi doğrulayan küçük bir işaret bulmak ve onunla yetinmektir. Örneğin, tütünün sağlığa zararlı olmadığını düşünen bir kimse “sigara ömrünüzü uzatır” gibi bir tek cümle bulmak için binlerce web sitesini araştırır.
Hatta yanlış bir düşünce bile olsa, eğer tersine çevrilebilir düşünmeye sahip değilseniz ona inanırsınız. Binlerce web sitesi zıddını yazsa da ve bütün yapılan çalışmalar sağlığınız için zararlı olduğunu söylese de, kendi düşüncelerinizi sağlamlaştıran bir tekine sıkıca tutunursunuz.
Zihinsel tembellik
Hiç sezgiler diye bir şey duydunuz mu? Sezgiler beyninizin enerji tasarrufu yapmak için kullandığı kestirme yollardır. Aynı sonuca varmak için iki yol varsa, beyniniz en az çaba gerektiren tercihi seçer.
Bu da siz zihinsel enerji tasarrufu prensibiyle yönetiliyorsunuz demektir. Bu kontrol edilemez, gözle görülemez ve bilinçli yapılan bir şey değildir. Ayrıca bu beynimizin niçin kendi teorilerimizi- yanlış olduklarına dair kanıtlar olsa da- geçerli hale getirmek için bir takım gerçekler aradığına bir açıklamadır.
Tersine çevrilebilir düşünce tarzına sahip olmak istiyorsanız mantıklı ve gerçekçi bir şekilde düşünmeniz gerekir. Bu beyninizin her zaman göstermek istemediği bir çaba sarf etmesi anlamına gelir. Bu düşünce tarzına alışırsak bir fikri doğrulamak ve ona tutunmak için beynimiz daha az çalışır. Beyinlerimiz zihinsel olarak tembeldir! Bütün diğer efsaneleri aklımızdan çıkarmak son derece önemlidir ve unutmayın beynimiz daha az iş yapmak için her şeyi yapar.
Günlük hayatımızda hemen kendini göstermeye başlar. İlk başta biraz tuhaf görünebilir, ama kimse bundan uzak kalamaz. Gerçekler önünüze sunulduğu anda iki seçeneğiniz vardır: Ya bir fikre yapışıp kalırsınız ve diğerlerine itibar etmezsiniz. Ya da bakış açınızı genişleterek başka fikirleri de göz önünde bulundurursunuz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.